Yargıtay Kararı 20. Hukuk Dairesi 2017/5695 E. 2019/460 K. 24.01.2019 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 20. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2017/5695
KARAR NO : 2019/460
KARAR TARİHİ : 24.01.2019

MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:

K A R A R

Davacı vekili; müvekkilinin … ili, … ilçesi, … Devlet Ormanı mevkiinde, 1190 parselde bulunan taşınmaz üzerinde inşa edilen 175 nolu taşınmazı üzerinde intifa hakkı sahibi olduğunu, taşınmazın … Müdürlüğü adına kayıtlı olup 49 yıl süre ile … Yapı ve Turizm A.Ş. lehine üst hakkı tesis edildiğini, şirket tarafından arazi üzerine yapılan binaların intifa haklarının üçüncü kişilere devredildiğini, anılan taşınmaz üzerinde müvekkille aynı yerde bulunan davalının ise 177 nolu taşınmazda intifa hakkı sahibi olduğunu, müvekkili ile davalı tarafın intifa hakkı sahibi olduğu anataşınmazdaki ortak kullanım alanlarının tapu, projeler ve yönetim planı ile belirlenmesine rağmen bu alanların davalı tarafça tek taraflı olarak kullanıldığını, müvekkilinin ise bu alanları kullanılmasını engellendiğini beyan ederek; ortak alanlara yapılan müdahalenin önlenmesini, yasaya aykırı olarak yapılan tüm eklemelerin yıkılmasını, davalı tarafça ortak yere yapılan müdahalenin men’i ile eski hale getirilmesini talep etmiş, davacı vekili daha sonra 26.02.2014 tarihli ıslah dilekçesi ile; davalı olarak sehven 177 nolu taşınmazdaki ortak alana yapılan müdahalelerin men’inin talep edildiğini, ancak esasen 176 nolu taşınmazdaki ortak alana yapılan müdahalelerin men’ini beyan ve talep ettiği dilekçesi dava dilekçesini ıslah etmiştir.
Mahkemece, davalının ortak alana müdahalenin sabit olduğu gerekçesiyle; davanın kabülü ile, davalının ortak alana yaptığı müdahalenin men’ine ve yaptığı eklentilerin kaldırılmasına, davalıya bu hususta … (bir) ay süre verilmesine, bilirkişi raporunun kararın ekinden sayılmasına karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, Kat Mülkiyeti Kanunu uyarınca projeye aykırı yapıldığı bildirilen tadilat ve eklentilerin eski hale getirilmesi, ortak yerlere el atmanın önlenmesi istemine ilişkindir.
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 297/2. maddesi; “Hükmün sonuç kısmında, gerekçeye ait herhangi bir söz tekrar edilmeksizin, taleplerden her biri hakkında verilen hükümle, taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların, sıra numarası altında; açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi gereklidir.” hükmünü amir olup, hüküm fıkrasının tarafların taleplerini karşılayacak şekilde açık ve maddeler halinde, infazda tereddüt yaratmayacak şekilde oluşturulması gerekirken, anılan kanun hükmüne aykırı olarak, dava konusu anataşınmazın hangi bölümünde ne şekilde imalatlar yapıldığı, bu imalatların projeye aykırı olup olmadıkları, projeye aykırı olmaları halinde bu aykırılıkların nasıl, ne şekilde giderilebileceği bilirkişi raporu ile uyumlu şekilde somut olarak belirtilmeksizin, hüküm fıkrasının “…” nolu bendinde; “ortak alana yaptığı müdahalenin men’ine” ve “yaptığı eklentilerin kaldırılmasına” şeklindeki genel ve soyut, infazda tereddüt yaratabilecek tarzdaki ifadelerle, bilirkişi raporuna atıf yapılması ile yetinilerek hüküm kurulması doğru görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan, kabulü ile hükmün HUMK’nın 428. maddesi gereğince BOZULMASINA, bozma nedenine göre diğer temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesine yer olmadığına, temyiz harcının istek halinde iadesine 24/01/2019 günü oy birliği ile karar verildi.