Yargıtay Kararı 20. Hukuk Dairesi 2017/5600 E. 2019/428 K. 24.01.2019 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 20. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2017/5600
KARAR NO : 2019/428
KARAR TARİHİ : 24.01.2019

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi taraf vekillerince istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:

K A R A R

Davacı dava dilekçesi ile davacı yönetimin bulunduğu … Vadisinin 4852 konut 32 işyeri olmak üzere toplam 4888 bağımsız bölümden oluştuğunu, TOKİ tarafından inşa edildiği ve 2011 yılında konutların teslim edildiğini, yönetim oluşumunun yönetim planına göre yapıldığını, konutların Ağustos-2011 tarihine kadar Emlak Yönetim A.Ş. tarafından yönetilmekte iken bu tarihte konut alıcılarına devir edildiğini, 132 bloğun da merkezi sistemle ısıtılmakta olduğunu, doğalgaz aboneliklerinin toplu yapı yönetimi adına yapıldığını, aidatların toplu yapı yönetimi tarafından toplandığını, tüm abonelik ve hizmet sağlayıcıların muhatabının toplu yapı yönetimi olduğunu, 61473 ada 2 parsel sayılı taşınmaz üzerinde bulunan B/2-35 Blokta 54 daire bulunduğunu ve tamamının Türkiye Kömür İşletmeleri Genel Müdürlüğüne ait olduğunu, bloğun geçen zamanlara kadar boş tutulduğu ve anahtarlarının yönetimde bulunmadığını ve bu blokta tasarrufta bulunmadığını, ancak bu bloğun doğalgaz aboneliği yönetim adına yapıldığından yönetimin Başkent-Doğalgaz A.Ş gönderilen 19.11.2011 tarihli 30.514,66 TL fatura ile karşılaştığı faturanın ilk okuma tarihinin 24.10.2010 son okuma tarihi 19.11.2012 olup ilk endeksin 509 m3 ve son endeksin 48.219- m3 olup tüketim miktarının 47.710 m3 olduğunu, buna göre TOKİ veya TKİ tarafından binaya ait kazanların çeşitli dönemlerde yakıldığı, kullanılmayan binaya ait faturanın davalılara bildirildiği ancak davalıların sorumluluğun birbirlerine ait olduğunu belirttiklerini, sonuç alınamayınca faturanın gecikme faizi ile birlikte 31.254,18 TL olarak 14.01.2013 tarihinde ödendiğini, yakıt giderinin. KM.K. ve yönetim planı hükümlerine göre ortak giderlerden olduğunu ve KMK’nın 20. maddesine göre ödeme tarihinden itibaren aylık %5 gecikme tazminatı ile birlikte yönetime ödenmesi gerektiğini, davalılar aleyhine … 22. İcra Müdürlüğünün 2013/715 Esas sayılı dosyasından takip yapıldığını, ancak itiraz üzerine takibin durdurulduğunu belirterek haksız itirazın iptali ile takibin devamına, davalılar aleyhinde %20 icra inkar tazminatına karar verilmesi talep ve dava etmiştir.
Mahkemece davanın kısmen kabul kısmen reddi ile davalıların … 22. İcra Müdürlüğünün 2013/715 Esas sayılı dosyasına yapmış olduğu itirazların kısmen iptali ile davalı TOKİ yönünden 16.812,30 TL asıl alacak ve 172,33 TL işlemiş faiz üzerinden takibin devamına, davalı TKİ yönünden 14.441,88 TL asıl alacak ve takip tarihi itibariyle 148,03 TL işlemiş faiz üzerinden takibin devamına, itirazın iptaline karar verilen asıl alacaklara takip tarihinden itibaren yasal faiz uygulanmasına, fazlaya ilişkin istemin reddine, davalı TOKİ’den 16.812,30 TL asıl alacağın %20’si olan 3.362,46 TL icra inkar tazminatı alınarak davacıya ödenmesine, davalı TKİ’den 14.441,88 TL asıl alacağın %20’si olan …888,38 TL icra inkar tazminatı alınarak davacıya ödenmesine karar verilmiş, hüküm taraf vekillerince temyiz edilmiştir.
Dosya içindeki bilgi ve belgelerle, tapu kayıtlarının incelenmesinde; davaya konu sitenin birden fazla parsel üzerinde kurulu olduğu ve Kat Mülkiyeti Kanununda değişiklik yapılmasına ilişkin 5711 sayılı Kanunun 22. maddesi ile Kat Mülkiyeti Kanununun 66. ve devamı maddelerinde düzenlenen toplu yapılara ilişkin özel hükümler uyarınca sitede henüz toplu yapı yönetimine geçilmediği anlaşılmaktadır. Bu nedenle uyuşmazlıkta kat mülkiyeti hükümlerinin değil, genel hükümlerin uygulanması gerekmektedir. Ancak Kat Mülkiyeti Kanununun 28. maddesinde yönetim planının bütün kat maliklerini bağlayan bir sözleşme hükmünde olduğu düzenlenmiştir. Yönetim planının 48 ve 49. maddesinde ödemede geciktiği günler için aylık %5 gecikme tazminatının ödenmesi gerektiği düzenlenerek ortak gider borcunu ödemeyen kat maliklerinin gecikme tazminatından sorumlu olduğu belirtilmiştir. Uyuşmazlığın çözümü için genel hükümlerin uygulanacak olması davalının sadece yasal faizden sorumlu tutulmasını gerektirmemektedir. Mahkemece anataşınmaza ait yönetim planının davalının maliki olduğu bağımsız bölümü kapsayıp kapsamadığı, ilgili yönetim planının davalı yahut bağımsız bölümün önceki malikleri tarafından bağlayıcılığı bulunup bulunmadığına ilişkin araştırma yapılarak yönetim planının davalı açısından uygulanabilir bulunması halinde öncelikle yönetim planı hükümlerine göre bir sonuca varılması gerekirken eksik araştırma ve inceleme sonucu yazılı olduğu şekilde davanın kısmen kabulüne karar verilmesi doğru görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle taraf vekillerinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde iadesine 24/01/2019 günü oy birliği ile karar verildi.