Yargıtay Kararı 20. Hukuk Dairesi 2017/5412 E. 2017/3035 K. 10.04.2017 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 20. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2017/5412
KARAR NO : 2017/3035
KARAR TARİHİ : 10.04.2017

MAHKEMESİ :Tüketici Mahkemesi

Taraflar arasındaki davada …. Asliye Hukuk ve …. 6. Tüketici Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belli edilmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü:

K A R A R

Dava, taşınmaz satış sözleşmesinden kaynaklanan tazminat istemine ilişkindir.
…. Asliye Hukuk Mahkemesince, uyuşmazlıkta, davacının (alıcı) davalılardan (satıcı) konut amaçlı taşınmaz (bağımsız bölüm) satın aldığı, taraflar arasında Gayrimenkul Satış Vaadi ve Daire Karşılığı İnşaat Sözleşmesi düzenlendiği, taraflar arasındaki ilişkinin 4077 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanun kapsamında kaldığı gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiştir.
… 6. Tüketici Mahkemesi tarafından ise taraflar arasındaki uyuşmazlığın kat karşılığı inşaat sözleşmesinden kaynaklanan maddi tazminat davası olduğu, davacının arsa sahibi, davalının yüklenici konumunda bulunduğu, taraflardan hiç birinin tüketici sıfatını haiz olmadığı gerekçesiyle görevsizlik yönünde hüküm kurulmuştur.
28.05.2014 tarihinde yürürlüğe giren 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanunun 2. maddesi uyarınca “Her türlü tüketici işlemi ile tüketiciye yönelik uygulamalar” bu Kanun kapsamındadır. Kanunun 73/1. maddesi uyarınca, bu kanun kapsamından doğacak uyuşmazlıklara ilişkin davalarda tüketici mahkemeleri görevlidir.
6502 sayılı Kanunun 3/1-(k) maddesinde tüketici, “Ticari veya mesleki olmayan amaçlarla hareket eden” gerçek veya tüzel kişi; tüketici işlemi ise “Mal veya hizmet piyasalarında ticari veya mesleki amaçlarla hareket eden veya onun adına hareket eden kişilerle tüketiciler arasında kurulan her türlü sözleşme ve hukuki işlem” olarak tarif edilmiştir.
Bu nedenlerle, mal veya hizmet alımına dair bir ilişkinin Tüketici Kanunu kapsamında kabul edilebilmesi için, satıcı/sağlayıcı kişinin “Ticari veya mesleki amaçla hareket eden” bir kişi, mal veya hizmet alan kişinin ise ticari veya mesleki amaçla hareket “etmeyen” bir kişi olması ve taraflar arasında sözleşme veya hukuki işlem bulunması gerekmektedir.
Somut olayda; davacı vekili, müvekkilinin … ili,… ilçesi, …. mahallesinde kain 271 ada 1 parsel A-2 sayılı taşınmazı 09/10/2007 tarihinde arsa sahipleri … ve …’dan satın aldığını, yüklenici …. inşaatın sözleşme ve teknik şartnameye uygun olmayan imalatlar yaptığını, taşınmazların eksik ve süresi içerisinde teslim edilmediğini, söz konusu eksikliklerin tespiti için 10/10/2014 tarihinde… Sulh Hukuk Mahkemesinin 2014/15 D.İş sayılı numarası ile tespit yaptırdıklarını, bilirkişilerce” söz konusu villaların arsa sahipleri ile yüklenici arasındaki sözleşmeye göre zamanında bitirilmediği ve eksik bırakılarak kullanıma hazır hale getirilmediği hususları tespit edilmiştir” denilerek eksikliklerin belirtildiğini, söz konusu eksik kalan ve tamamlanmayan taşınmaz sebebiyle müvekkilinin uzun bir dönemden beri ciddi maddi ve manevi zararlar içerisinde olduğunu, bu eksikliklerden dolayı müvekkilinin ne kendisinin oturabildiğini ne de kiraya verebilme imkanı bulunduğunu, söz konusu gayrimenkulün yarım kalan işlerin tamamlanabilmesi için gerekli bedeli ve uğranılan kira kayıplarına ilişkin maddi zararın davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir.
Dosya kapsamından, davacı satın aldığı taşınmazın projesinde aykırılıklar bulunduğunu belirterek taşınmazı satın aldığı davalıdan tazminat isteminde bulunmuştur.
Buna göre, davalı arsa sahipleri psofesyonel satıcı olmadığı gibi davalı yüklenici ile davacı arasında sözleşme bulunmamaktadır. bu nedenle taraflar arasındaki uyuşmazlığın tüketici işleminden kaynaklanmadığı nazara alındığında uyuşmazlığın… Asliye Hukuk Mahkemesinde görülüp sonuçlandırılması gerekmektedir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; 6100 sayılı HMK’nın 21 ve 22. maddeleri gereğince… Asliye Hukuk Mahkemesinin YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE 10/04/2017 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.