Yargıtay Kararı 20. Hukuk Dairesi 2017/5353 E. 2018/8317 K. 18.12.2018 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 20. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2017/5353
KARAR NO : 2018/8317
KARAR TARİHİ : 18.12.2018

MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
Davacı dava dilekçesi ile 60 nolu bağımsız bölüm maliki olan davalının aradaki istinat duvarının altını boşalttığını, yaya geçiş yollarını kapattığını, bağımsız bölümünde ve ortak yerlerde imara aykırı biçimde değişiklikler yaptığını ileri sürerek yapının projeye ve vaziyet planına uygun olarak eski hale getirilmesini, davacının bağımsız bölümünde oluşan zararın giderilmesini talep ve dava etmiştir.
Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş, karar davalı tarafından temyizi üzerine Yargıtay 18. Hukuk Dairesinin 29/05/2012 tarih ve 2012/4612 E. – 2012/6432 K. sayılı kararı ile “Dosya içindeki bilgi ve belgelerden, kat mülkiyetli anataşınmazda davalıların 42. blok 2 numaralı bağımsız bölümde, davacının ise 41. blok 1 ve 2 bağımsız bölümlerde malik oldukları anlaşılmaktadır. Yerinde yaptırılan bilirkişi incelemesi sonucu düzenlenen bilirkişi raporunda arazinin meyilli olması nedeniyle 60 ve 61 numaralı bağımsız bölümler arasına önceden kooperatif tarafından yapılan istinat duvarının kısmen kırıldığı ve altının boşaltıldığı, bahçe duvarının yıkılarak toprak seviyesine indirildiği, davacıya ait bahçeye elatıldığı, geçiş bağlantısını sağlayan beton yolun davalı tarafından işgal edildiği açıklanmış ve mahkemece de bu rapor doğrultusunda hüküm kurulmuştur. Geri çevirme kararı üzerine dosyaya konulan belediye başkanlığı yazısında 41 ve 42. bloklar arasında ve arkasında yangın yolu, yaya geçidi ve istinat duvarı bulunmadığı açıklanmıştır. Buna göre mahkemece mahallinde yapılan keşif sırasında bilirkişi tarafından onaylı mimari projenin ayrılmaz parçası olan vaziyet planının mahalline uygulanıp uygulanmadığı ve mevcut durumun projeye (vaziyet planı dahil) uygun olup olmadığı hususları ile mevcut istinat duvarlarının kaldırılmasının binaların (blokların) sağlamlığına zarar verip vermeyeceği konusu da araştırılarak sonucuna göre karar verilmesi gerekirken eksik incelemeye ve yetersiz bilirkişi raporuna dayalı olarak karar verilmesi doğru görülmemiştir.” denilmek suretiyle bozulmuştur.
Mahkemece bozma kararına uyulduktan sonra yapılan yargılama sonucu, davanın kabulüne karar verilmiş, hükmün davalı vekili tarafından temyizi üzerine Yargıtay 18. Hukuk Dairesinin 03/10/2013 tarih ve 2013/12660 E. – 2013/12856 K. sayılı kararı ile “Mahkemece bozma kararına uyulmuş ise de gereği tam olarak yerine getirilmemiştir. Şöyle ki; 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 297/2. (1086 sayılı HUMK’nın 388. ve 389. maddeleri) maddesine göre; hükmün sonuç kısmında gerekçeye ait herhangi bir söz tekrar edilmeksizin, taleplerden her biri hakkında verilen hükümle, taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların, sıra numarası altında açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi gereklidir. Bu hüküm, Yasaya infazda duraksamaya meydan verilmemesi amacıyla konulmuş olup, mahkemece gözönüne alınarak, neye hükmedildiği hüküm fıkrasında açıkça belirtilmeden sadece davanın kabulü ile davalının müdahalesinin men’ine ve projeye uygun eski hale getirmesi için kararın kesinleşmesinden itibaren 30 gün süre verilmesine şeklinde karar verilmesi doğru görülmemiştir.” denilmek suretiyle bozulmuştur.
Mahkemece bozma kararına uyulduktan sonra yapılan yargılama sonucu davanın reddine karar verilmiş, karar davacı vekili tarafından temyizi üzerine Yargıtay 18. Hukuk Dairesinin 12/02/2015 tarih ve 2014/17570 E. – 2015/1943 K. sayılı kararı ile “Mahkemece bozma kararına

uyulmuş ise de gereği yerine getirilmemiştir. Şöyle ki; bozmadan önce alınan bilirkişi kurulu raporlarında projesinde ve vaziyet planında bulunmamakla birlikte zeminin meyilli olması nedeni ile yapıların ilk inşaası sırasında kooperatif tarafından kaymayı önlemek ve binaların sağlamlığını korumak amacıyla istinat duvarının yaptırıldığı ancak daha sonra davalı tarafından bu istinat duvarının altı boşaltılarak kendi bahçesine toprak doldurulup briket duvar örüldüğü, bu nedenle davacının bağımsız bölümünün zarar gördüğü tespit edilmiş olup, raporlarda kooperatif tarafından yapılmış olup davalı tarafından sökülen istinat duvarının davacı binasının sağlamlığı açısından zorunlu olduğu, bu nedenle eski hali ile istinat duvarının yapılması gerektiği belirtilmiştir. Mahkemece bu raporlara dayanılarak el atmanın önlenmesine ve projeye uygun hale getirilmesine karar verilmiş, Dairemizce eski hale getirilecek hususların karar yerinde açıkça gösterilmesi gerektiği nedeniyle karar bozulmuş olduğu halde mahkemece bozma dışına çıkılarak yeniden bilirkişi raporu alınıp bu rapor doğrultusunda davanın reddine karar verilmiş olması doğru görülmemiştir. Buna göre, mahkemece bozma öncesi alınan bilirkişi raporları da dikkate alınmak suretiyle istinat duvarının zorunlu olduğu anlaşıldığına göre kooperatifin ilk inşaası sırasında yapılmış şekli ile ve bilirkişi raporunda gösterilen biçimde (ayrıntıları karar yerinde gösterilerek) eski hale getirilmesine bunun için davalıya süre verilmesine karar verilmelidir.” denilmek suretiyle bozulmuştur.
Mahkemece bozma kararına uyulduktan sonra yapılan yargılama sonucu, davanın kabulü ile ….mahallesi, 15493 ada, 1 sayılı parselde … da) davalıya ait evin giriş sahanlığının yıkılarak genişletilmesi sonucu ortak alana müdahale edildiği anlaşıldığından davalının evinin giriş sahanlığında yapmış olduğu projeye aykırılığın giderilerek projesine uygun eski hale getirilmesine davalıya bu işlemi yapması için kararın kesinleştiği tarihten itibaren 30 gün süre verilmesine şayet davalı bu işlemi süresi içinde yapmazsa masrafı davalıdan alınmak üzere aynı işin davacı tarafından yaptırılmasına, istinat duvarı zorunlu ve sağlam olduğu anlaşıldığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiş, hüküm davalı tarafından temyiz edilmiştir.
Mahkemece bozma ilamına uyulmuşsa da gerekleri tam olarak yerine getirilmemiştir.
Şöyle ki;
Bozmadan önce alınan bilirkişi kurulu raporlarında projesinde ve vaziyet planında bulunmamakla birlikte zeminin meyilli olması nedeni ile yapıların ilk inşaası sırasında kooperatif tarafından kaymayı önlemek ve binaların sağlamlığını korumak amacıyla istinat duvarının yaptırıldığı ancak daha sonra davalı tarafından bu istinat duvarının altı boşaltılarak kendi bahçesine toprak doldurulup briket duvar örüldüğü, bu nedenle davacının bağımsız bölümünün zarar gördüğü tespit edilmiş olup, raporlarda kooperatif tarafından yapılmış olup davalı tarafından sökülen istinat duvarının davacı binasının sağlamlığı açısından zorunlu olduğu, bu nedenle eski hali ile istinat duvarının yapılması gerektiği belirtilmiştir. Mahkemece el atmanın önlenmesine ve projeye uygun hale getirilmesine karar verilmiş, 18. Hukuk Dairesince, bozma öncesi alınan bilirkişi raporları da dikkate alınmak suretiyle istinat duvarının zorunlu olduğu anlaşıldığına göre kooperatifin ilk inşaası sırasında yapılmış şekli ile ve bilirkişi raporunda gösterilen biçimde (ayrıntıları karar yerinde gösterilerek) eski hale getirilmesine bunun için davalıya süre verilmesine karar verilmesi gerektiği gerekçesiyle karar bozulmuş olduğu halde mahkemece davalı tarafından söküldüğü, davacının binasının sağlamlığı açısından zorunlu olduğu belirtilen istinat duvarının zorunlu ve sağlam olduğu anlaşıldığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına dair karar verilmesi ve verilen hükümle birlikte eski hale getirmeye konu giriş sahanlığının kooperatifin ilk inşaası sırasında yapılmış şekli ve bilirkişi raporunda gösterilen biçimde uygun olarak ne şekilde eski hale getirilmesi gerektiğinin ayrıntıları ile karar yerinde gösterilmemiş olması doğru görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; davalının temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde iadesine 18/12/2018 günü oy birliği ile karar verildi.