YARGITAY KARARI
DAİRE : 20. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2017/5163
KARAR NO : 2017/4179
KARAR TARİHİ : 09.05.2017
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi bir kısım davacılar tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
Davacılar 30.12.2013 havale tarihli dava dilekçelerinde özetle; murislerinden intikal eden taşınmazı 50-60 yıldır nizasız fasılasız malik sıfatıyla kullandıklarını taşınmazın yörede yapılan kadastro çalışması sırasında 101 ada 1 orman parseli olarak tescil edildiğini ileri sürerek, eklemeli zilyetliğe dayanarak taşınmazın tapu kaydının iptali ile kendi adlarına tesciline karar verilmesini talep etmişlerdir.
Mahkemece yapılan yargılama sonucu davanın 6831 sayılı Kanunun 11/1. hükmüne göre açılan orman kadastrosunun iptali davası olup, kesinleşen orman kadastrosunun iptalinin ancak, tapulu taşınmazlar yönünden tapu sahiplerinin 10 yıllık hak düşürücü süre içinde iseyebilecekleri, zilyetliğe dayanarak kesinleşen orman kadastrosunun iptalinin istenemeyeceği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, hüküm bir kısım davacılar tarafından temyiz edilmiştir.
Dava tapu iptal ve tescil istemine ilişkindir.
Yörede 1998 yılında başlanarak 21/03/2005 tarihinde askı ilânına çıkartılan 6831 sayılı Kanun uyarınca yapılan orman kadastro ve 2/B madde uygulama çalışmaları bulunmaktadır. Arazi kadastrosu ise 10/04/2012 ilâ 10/05/2012 tarihleri arasında askı ilânına çıkartılarak 11.05.2012 tarihinde kesinleşmiştir.
İncelenen dosya kapsamına, kararın dayandığı gerekçeye ve orman kadastrosunun yapıldığı tarihte yürürlükte bulunan 6831 sayılı Kanunun 11. maddesinde belirtilen 6 aylık hak düşürücü süre geçtikten sonra aynı maddede söz edilen 10 yılık sürede genel mahkemelerde açılacak davalarda tapuya dayanılması gerektiği, davacının tapu kaydına dayanmayıp, zilyetlik iddiasında bulunduğu, bu durumda açılacak davanın dinlenme olanağı bulunmadığına göre, yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddi ile usûl ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edenlere yükletilmesine 09/05/2017 günü oy birliği ile karar verildi.