Yargıtay Kararı 20. Hukuk Dairesi 2017/4691 E. 2018/8330 K. 18.12.2018 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 20. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2017/4691
KARAR NO : 2018/8330
KARAR TARİHİ : 18.12.2018

MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:

K A R A R

Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkili hakkında ….. İcra Müdürlüğünün 2012/1715 Esas sayılı dosyası ile davalı/alacaklı tarafından icra takibi yapıldığını, bu takibin müvekkilinin kat maliki olduğu anataşınmazının çatısının tamiri sebebiyle olduğunu, ancak elinde olmayan nedenlerle müvekkilinin icra takibine itiraz edemediğini, takibin kesinleşerek tahsilatın yapıldığını, davalının müvekkilinden tahsil ettiği bedelin arsa payından fazla olduğunu, müvekkilinin sorumluluğunun sadece arsa payı ile sınırlı oduğunu beyan ederek; itiraz süresini kaçıran müvekkilinin, bu icra takibi açısından borçlu bulunmadığının tespitine karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkemece; çatı işinin doğası gereği net bir hesabın yapılmasının isabetli olmayacağı, bu nedenle faturalardaki bedele göre çatının yapıldığının kabul edildiği, davacı ile davalının aynı anataşınmazda kat maliki oldukları, binanın ortak yeri olan çatının yapım ve bakımından da payları oranında müştereken sorumlu olmaları gerektiği, ek rapor doğrultusunda değerlendirme yapıldığı, 7.865,00.-TL çatı tamir masrafı, 900,00.-TL boya masrafı ve 466,00.-TL tespit dosyası masrafı olmak üzere 9.241,00.-TL üzerinden icrai takip başlatıldığı, hesap bilirkişisinin ek raporunda ise 10.500,00.-TL çatı masrafı, 900,00.-TL boya masrafı ve 401,10.-TL tespit dosyası masrafı olmak üzere toplam 11.800,00.-TL masraf yapıldığının mütalaa edildiği, davalının kendi evini boyatmasının bedeli olan 900,00.-TL için davacının sorumluluğunun bulunmadığı, zira bu boya işinin binanın ortak gideri olmadığı ve ortak sorumluluk dışında kaldığı, bu nedenle toplam masrafın 11.801,10.-TL – 900,00.-TL=10.901,00.-TL olarak kabul edilmesi gerektiği ve bu bedelin yarısı olan 5.450,55.-TL’nin davacıya isabet eden bedel olduğu, davacının 5.450,55.-TL den fazlası için borçlu olmadığı, icra takibinin 9.241,00.-TL üzerinden başlatıldığı, bu nedenle 9.241,00.-TL – 5.450,50.-TL=3.790,45-TL’den davacının borçlu olmadığı ve fazla ödenmiş olduğu gerekçesiyle;
1-Davanın kabülü ile,
2-….. İcra Müdürlüğünün (Kapatılan) 2012/1715 Esas sayılı icra dosyasında davacının 3.790,45.-TL borçlu olmadığının tespitine,
3-İcra dosyası tahsil edildiğinden, 3.790,45.-TL’nin davalıdan alınarak davacıya istirdatına karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava; menfi tespit davasından dönüşen istirdat davasıdır.
1-Dava dilekçesinde….. İcra Müdürlüğü’nün 2012/1715 Esas sayılı icra dosyasındaki borçtan sorumlu olunmadığının tespitinin istendiği, dosyadaki bilgi ve belgelerden; dava konusu anataşınmazda kat mülkiyetinin kurulu olduğu, davacı ile davalının

aynı anataşınmazda kat maliki oldukları anlaşılmakta, ancak hükme esas alınan bilirkişi raporlarından anataşınmazın onaylı mimari projesinde son katın üzerinde çatı bulunup bulunmadığı anlaşılamamaktadır. Kat Mülkiyeti Kanunu’nun 19. maddesi hükmü uyarınca, kat malikleri anataşınmazın mimari durumunu titizlikle korumakla yükümlü olup, onaylı mimari projede olmayan çatının yapılması tüm kat maliklerinin muvafakatı ile çizdirilip belediyece onaylanacak değişiklik projesi ile olanaklıdır. Böyle bir proje yoksa kat maliklerinin iradesi yerine geçilerek, projede olmayan çatının inşaası için yapılan masrafların diğer kat maliklerinden tahsil edilmesine yol açacak şekilde hüküm kurulamaz. Bu cümleden olmak üzere; mahkemece ana taşınmazın onaylı mimari projesi celbedilerek, ehil ve yeterli bilirkişilerden rapor alındıktan sonra; eğer projesinde çatı gösterilmiş ise, çatının onarım masraflarından arsa payına göre davacıya düşecek miktar ile tarafların sorumlu ve sebep oldukları kendilerine düşecek miktarlar belirlenerek, ödediği miktardan sorumlu olduğu miktar mahsup edilerek kalan borçlardan davacının sorumlu olmadığına karar verilmesi; eğer projesinde çatı gösterilmemiş ise; projede yer almayan çatının davacı tarafından yaptırılıp bedelinin davalıdan tahsilinin istemesinin anılan madde hükmüne aykırı olduğu göz önünde bulundurularak, mimari projeye aykırı tadilatlardan davacının sorumluluğu olmadığından harcama tarihi itibariyle projeye uygun yapılan harcamaların tespit edilerek sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, anılan gereklilikler dikkate alınmaksızın yetersiz ve eksik inceleme neticesinde karar verilmiş olması bozmayı gerektirmiştir.
Kabule göre de kararın “gerekçe” kısmında; davalının kendi evini boyatma bedeli olan 900,00.-TL için davacının sorumluluğunun bulunmadığı, bu boya işinin binanın ortak giderlerinden olmadığı ve ortak sorumluluk dışında kaldığı belirtildikten sonra, icra dosyasında alacak kalemleri arasında gösterilen 900,00.-TL boya bedelinin icra tahsilatı sırasında davacıdan tahsil edildiği dikkate alınmayıp, “gerekçe” kısmında davacının sorumlu olduğu miktar tespit edildikten sonra fazladan ödendiği şeklinde gerekçelendirilen 900,00.-TL boya parasının, davacının sorumlu olmadığı (menfi olarak tespit edilen) miktara eklen-memesi suretiyle eldeki menfi tespit istemli davada çelişki yaratılması doğru görülmemiştir
SONUÇ: Yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın, eksik ve yetersiz inceleme ile yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK’nın 428. maddesi gereğince BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde iadesine 18/12/2018 günü oy birliğiyle karar verildi.