Yargıtay Kararı 20. Hukuk Dairesi 2017/465 E. 2019/5157 K. 24.09.2019 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 20. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2017/465
KARAR NO : 2019/5157
KARAR TARİHİ : 24.09.2019

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; ……parsel sayılı taşınmazın balık üretim tesisi ve 101 ada 849 parsel sayılı taşınmazın ham toprak vasfıyla Hazine adına tescilli olduğunu, taşınmazlar için dava dışı ……su ürünleri üretim izni verildiğini sonuç olarak, taşınmazların toprak ve ağaç özellikleri nedeniyle orman vasfıyla Hazine adına tescilini talep ve dava etmiştir.
Yargılama sonunda mahkemece bilirkişi raporu ve ormanların özel mülkiyete konu edilemeyeceği hususu dikkate alınarak davanın kabulüne, ….. köyü 101 ada 848 parsel sayılı ve 101 ada 849 parsel sayılı taşınmazların tapularının iptali ile orman vasfıyla Hazine adına tesciline karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, vasıf değişikliği ile tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir.
Çekişmeli taşınmazın bulunduğu alanda yapılan arazi kadastrosu çalışmalarının 03/07/2007 tarihinde kesinleştiği, orman kadastrosu yapılmadığı anlaşılmıştır.
İncelenen dosya kapsamına göre; hükme esas alınan bilirkişi raporunda hava fotoğrafları ve memleket haritalarına göre yeterli incelemenin yapıldığı ve bilirkişi raporunun denetime elverişli olduğu anlaşılmakla davalı vekilinin esasa yönelik temyiz itirazları yerinde değildir. Ancak, 19.01.2011 tarihinde yürürlüğe giren 6099 sayılı Kanunun 16. maddesiyle 3402 sayılı Kanuna eklenen “Kadastro işlemi ile oluşan tespit ve kayıtların iptali için Devlet veya diğer kamu kurum ve kuruluşları tarafından kayıt lehtarına karşı kadastro mahkemeleri ile genel mahkemelerde açılan davalarda davalı aleyhine vekâlet ücreti dahil, yargılama giderine hükmolunmaz.” şeklindeki 36/A maddesi ve 17. maddesi ile eklenen “Bu Kanunun 36/A maddesi hükmü, henüz infaz edilmemiş yargı kararlarındaki vekâlet ücreti dâhil yargılama giderleri için de uygulanır.” şeklindeki geçici 11. maddesi hükümleri gereğince davalı aleyhine yargılama giderleri ve vekâlet ücretine hükmedilmemesi gerekirken, hükmedilmesi doğru değil ise de bu husus hükmün bozulmasını ve yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, hükmün düzeltilerek onanması uygun görülmüştür. Bu sebeple; hükmün 3, 4 ve 5. bentleri hükümden çıkartılarak yerine “6099 sayılı Kanunla 3402 sayılı Kanuna eklenen 36/A maddesi gereğince yargılama giderlerinin davacı … Yönetimi üzerinde bırakılmasına,” ibaresinin yazılması suretiyle düzeltilmesine ve yerel mahkemenin 30/12/2010 gün ve 2007/101 E. – 2010/181 K. sayılı kararının 6100 sayılı Kanunun geçici 3. maddesi atfıyla HUMK’nın 438/7. maddesine göre bu düzeltilmiş şekliyle ONANMASINA, temyiz harcının istek halinde iadesine 24/09/2019 günü oy birliği ile karar verildi.