Yargıtay Kararı 20. Hukuk Dairesi 2017/4619 E. 2017/8845 K. 02.11.2017 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 20. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2017/4619
KARAR NO : 2017/8845
KARAR TARİHİ : 02.11.2017

MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:

K A R A R

Davacı vekili verdiği dilekçesinde özetle;… ili, … ilçesi, … mah,… pafta, 936 ada, 15 ve 16 parselde kayıtlı taşınmazın mutfak çıkışına ve ortak yeşil alan üzerine taşkın beton dökümü ile kapatmak suretiyle Kat Mülkiyeti Kanunu ve yönetim planına aykırı olarak yapılan değişikliklerin site mimarisine de zarar verdiğinden, 18/01/2015 tarihinde yapılan kat malikleri olağan genel kurul toplantısında alınan karar gereğince, iş bu davanın açılarak aykırı yapılaşma hakkında, projesine uygun eski hale getirme kararı verilmesini talep etmiştir.
Mahkemece; dava konusu bağımsız bölümün ortak alana müdahale eden kısımlarından olan teras alanının büyütülmek suretiyle ortak yeşil alana müdahalede bulunulduğu, tecavüzlü kısımların krokileri çizilerek miktarlarının belirlendiği, buna karşılık her ne kadar davacı tarafından terastan bahçeye geçiş açıldığını ileri sürmüş ise de, söz konusu giriş ile ilgili mimari projede detay olmaması sebebiyle, iddia olunan bu aykırılığın belirlenemediği, sonuç olarak sadece terasın büyütülmek suretiyle ortak alana müdahalede bulunulduğu gerekçesi ile davanın kabulü ile müdahalenin önlenmesine, ortak alanın projeye uygun önceki haline getirilmesine karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dosya kapsamından, dava konusu sitenin birden fazla parsel üzerinde kurulu olup, Kat Mülkiyeti Kanununda Değişiklik Yapılmasına İlişkin 5711 sayılı Kanunun 22. maddesi ile Kat Mülkiyeti Kanununa eklenen 66. ve devamı maddelerinde düzenlenen Toplu Yapılara İlişkin Özel Hükümler uyarınca sitede henüz toplu yapı yönetimine geçilmediği anlaşılmaktadır. Bu nedenle uyuşmazlığın çözümünde Kat Mülkiyeti Kanunu hükümlerinin değil, genel hükümlerin uygulanması gerekmektedir. Buna göre görev hususu da genel hükümler uyarınca belirlenmelidir.Hukukî uyuşmazlıklarda asliye hukuk mahkemelerinin görevi asıl, sulh hukuk mahkemesinin görevi ise istisnadır. Özel bir kanun hükmü ile açıkça sulh hukuk mahkemesinde bakılacağı bildirilmeyen bütün dava ve işler asliye hukuk mahkemesinde görülür. Bu nedenle mahkemece; asliye hukuk mahkemesinde bakılmak üzere dava dilekçesinin görev yönünden reddine karar verilmesi gerekirken, davanın esası hakkında hüküm kurulması doğru görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde iadesine 02/11/2017 gününde oy birliği ile karar verildi.