Yargıtay Kararı 20. Hukuk Dairesi 2017/4530 E. 2017/7995 K. 18.10.2017 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 20. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2017/4530
KARAR NO : 2017/7995
KARAR TARİHİ : 18.10.2017

MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
Davacı dava dilekçesi ile, … İli, … İlçesi, … Mahallesi 61007 Sk. 1653 ada 45 parsel nolu apartmanın maliklerinden biri olduğunu, apartmanın olağanüstü toplantı kararını 28/03/2015 tarihinde taahhütlü posta ile öğrendiğini, kat malikleri kurulunun 21/02/2015 gün ve sayısız olağanüstü toplantı kararlarının usul ve yasaya aykırı olarak tesis edilmiş olduğunu, 11/01/2015 tarihinde yapılan toplantıda 6 kişi ile asansör revizyon işleminin karara bağlanmış olduğunu, diğer tarihlerde yapılan hiçbir toplantıdan haberinin olmadığını, toplantıda alınan kararlardan haberinin olmadığını, alınan kararların mesnetsiz, keyfi kararlar olduğunu belirterek, 21/02/2015 tarih ve sayısız Töre apartmanı kat malikleri kurulu kararının iptaline ve yeniden toplantı yapılarak kanuna uygun kararlar alınması hususunda davalının uyarılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Mahkemece davanın reddine karar verilmiş hükmü davacı temyiz etmiştir.
Dava konusu uyuşmazlık kat malikleri kurul kararının iptali istemine ilişkindir.
Dosya içerisindeki bilgi ve belgelerden dava konusu uyuşmazlıkla ilgili yargılama sırasında 29/5/2015 tarihli kat malikleri toplantısı ile davacının itirazlarının değerlendirildiği anlaşılmıştır. Bu durum karşısında mahkemece; konusuz kalan dava hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verilmesi gerekirken davanın reddi şeklinde hüküm kurulması; bu bağlamda da yargılamaya devam edilip davanın açıldığı tarihte tarafların haklılık durumu dikkate alınarak yargılama giderlerine, dolayısıyla da vekalet ücretine hükmedilmesi gerekirken masrafların tamamının davacının üzerinde bırakılması doğru görülmemiştir.
Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK’nın 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde iadesine 18/10/2017 gününde oy birliği ile karar verildi.