YARGITAY KARARI
DAİRE : 20. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2017/404
KARAR NO : 2019/5103
KARAR TARİHİ : 23.09.2019
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı … vekili tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
Çekişmeli … mevkiinde bulunan 154 ada 41 parsel sayılı 30460.00 m² yüzölçümündeki taşınmaz, tarla niteliğinde davalı … adına tapuda kayıtlıdır.
Davacı … mevkiinde bulunan 41 parsel sayılı taşınmazın davalı adına tapuya kayıtlı olduğunu, burada orman tahdidinin 1987 yılında kesinleştiğini ve davaya konu taşınmazın kısmen orman sınırları içerisinde kaldığını beyanla tapunun orman tahdidi içinde kalan kısmının iptali ile Hazine adına tesciline, davalının taşınmaza müdahalesinin önlenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiş, yargılama sonunda mahkemece; davanın kabulü ile …. Sulh Hukuk Mahkemesince yapılan keşif sonucu alınan 20.08.2006 tarihli orman bilirkişisi raporuna ekli ölçekli krokide (A) harfiyle gösterilen 19429 m² orman tahdit sınırları içinde kalan miktar yönünden … köyü, … mevkiinde bulunan 154 ada 41 parsel sayısında kayıtlı tapunun kısmen iptali ile; orman niteliğiyle Hazine adına tesciline ve ormana tecavüzlü kısım yönünden elatmanın önlenmesine karar verilmiş, hüküm davalı … vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, tapu iptali ve tescil ile elatmanın önlenmesi istemine ilişkindir.
Taşınmazın bulunduğu yörede 24/05/1990 tarihinde arazi kadastrosu yapılmış olup, 3402 sayılı Kanunun 11. maddesine göre 04/07/1991-02/08/1991 tarihleri arasında yapılan 30 günlük ilân süresi içinde kadastro mahkemesine dava açılmadığından 05/08/1991 tarihinde kesinleşmiş ve 1946 yılında da orman tahdidi yapılmış olup, 1947 yılında kesinleşmiştir. 2005 yılında da 2/B çalışması yapılarak 01/12/2005 tarihinde askıya çıkarılmış ve ilân edilerek 01.06.2006 tarihinde de 6 aylık askı süresi tamamlanarak kesinleşmiştir.
1) Davalı tarafın tapu iptali ve tescil hükmüne ilişkin temyiz itirazları yönünden:
İncelenen dosya kapsamına, kararın dayandığı gerekçeye, uzman orman bilirkişi tarafından yöntemine uygun biçimde yapılan uygulama ve araştırmaya göre, çekişmeli taşınmazın 20/08/2006 tarihli orman bilirkişisi raporuna ekli ölçekli krokide (A) harfi ile gösterilen 19429 m²’lik kısmının kesinleşen orman sınırı içinde kaldığı saptanarak, yazılı biçimde karar verilmesinde isabetsizlik bulunmadığından, yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddi ile taşınmazın tapu kaydının iptali ile orman niteliğiyle Hazine adına tescili yönünde kurulan hükmün onanmasına karar vermek gerekmiştir.
2) Davalı tarafın el atmanın önlenmesi kararına yönelik temyiz itirazlarına gelince:
Türk Medenî Kanununun 683. maddesi uyarınca mülkiyet hakkı bulunan malik, hukuk düzeninin sınırları içerisinde o şey üzerinde yararlanma, kullanma ve tasarrufta bulunma yetkisine sahiptir. Yine aynı hüküm uyarınca haksız bir el atma varsa anılan hüküm malike her türlü haksız elatmanın önlenmesini isteme yetkisi de tanımıştır. Somut olayda, davanın açıldığı
tarihte dava konusu taşınmaz davalı adına tapuda kayıtlı olup, davalının haksız bir tasarruf ve elatmasından söz edilemez ve elatmanın önlenmesine karar verilemez. Bu itibarla, mahkemece elatmanın önlenmesine ilişkin talebin reddine karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm kurulması usûl ve kanuna aykırı olup, hükmün bu nedenle bozulması gerekmiştir.
Kabule göre de; 6099 sayılı Kanunla 3402 sayılı Kanuna eklenen 36/A maddesi gereğince yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılması gerekirken, davalıdan tahsili yönünde hüküm kurulması doğru değildir.
SONUÇ: 1) Yukarıda birinci bentde açıklanan nedenlerle; davalı tarafın yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddi ile tapu kaydının iptali ve tescil yönünde kurulan usûl ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA,
2) İkinci bentde açıklanan nedenlerle elatmanın önlenmesi kararına yönelik temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün bu yönden BOZULMASINA 23/09/2019 gününde oy birliği ile karar verildi.