Yargıtay Kararı 20. Hukuk Dairesi 2017/392 E. 2019/5107 K. 23.09.2019 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 20. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2017/392
KARAR NO : 2019/5107
KARAR TARİHİ : 23.09.2019

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı … Reformu Genel Müdürlüğü vekili tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
Çekişmeli ……… köyünde bulunan 393 parsel sayılı 19.000,00 m2 yüzölçümündeki taşınmaz tarla niteliğinde … ve … (1/2-1/2 pay ile) adına tapuda kayıtlıdır.
Davacı, dava konusu 393 parsel sayılı taşınmazın kesinleşen orman kadastrosuna göre orman olarak sınırlandırılan kısmının tapusunun iptali ile orman vasfı ile Hazine adına tapuya kayıt ve tesciline, tapusu iptal edilen kısım yönünden taşınmazın kaydında yer alan şerhlerin, beyanların ve kısıtlamaların kaldırılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiş, yargılama sonunda mahkemece; davacının davasının kabulü ile dava konusu……köyü 393 parsel sayılı taşınmazın 01/12/2015 havale tarihli fen bilirkişisi …… ait raporda (A) harfi ile gösterilen 3649,01 m2’lik kısmın davalılar adına olan tapusunun iptali ile orman vasfı ile Hazine adına kayıt ve tesciline, tapusu iptal edilen ve orman olarak tescil edilen bu kısmın tapu kaydında yer alan şerhlerin, beyanların ve tüm kısıtlamaların kaldırılmasına karar verilmiş, hüküm davalı … Reformu Genel Müdürlüğü vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, tapu iptali ve tescil davasıdır.
Taşınmazın bulunduğu yörede 2006 yılında 6831 sayılı Kanuna göre Orman Kadastrosu ve 2/B maddesi uygulama çalışmaları yapılmış ve 12/06/2008 tarihinde ilan edilerek altı aylık sürenin sonunda kesinleşmiştir.
İncelenen dosya kapsamına, kararın dayandığı gerekçeye göre, çekişmeli taşınmazın orman sayılan yerlerden olduğu anlaşıldığına ve çekişmeli taşınmazın tapusunun iptali ile orman niteliğiyle tapuya tesciline karar verildiğinden ormanların korunmasına ilişkin Anayasanın 169 ve 6831 sayılı Kanunun 93. maddeleri karşısında, taşınmaz üzerinde herhangi bir şerh, beyan ve kısıtlama kalmayacağından, yazılı biçimde hüküm kurulmasında bir isabetsizlik bulunmadığına göre, yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, 19.01.2011 tarihinde yürürlüğe giren 6099 sayılı Kanunun 16. maddesi ile 3402 sayılı Kanuna eklenen 36/A maddesi gereğince davalıdan onama harcı alınmasına yer olmadığına, temyiz harcının istek halinde iadesine 23/09/2019 gününde oy birliğiyle karar verildi.