Yargıtay Kararı 20. Hukuk Dairesi 2017/3748 E. 2017/8865 K. 06.11.2017 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 20. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2017/3748
KARAR NO : 2017/8865
KARAR TARİHİ : 06.11.2017

MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı ve davalı vekilleri tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:

K A R A R

Davacı vekili dava dilekçesinde; davalının…Sitesi B Blok Apt. …nolu bağımsız bölüm maliki olduğu, apartman 14/02/2010 ve 01/09/2010 günlü genel kurul toplantıları gereği…Kimya San. ve Tic.Ltd Şti. teklifi kabul edilerek apartman mantolama işinin yaptırıldığı, 15/02/2011 gün ve…nolu fatura düzenlendiği, kat maliklerinden (dava dışı) … ve … ile davalının paylarına düşen miktarı ödemedikleri, bu nedenle 9 İcra Müdürlüğünde 2013/207 Esas sayılı olarak takibe başlandıkları, her ne kadar … 1 SHM 2012/368-238 sayılı kararı ile 01/09/2010 günlü apartman genel kurul kararı iptal edilmiş ise de, bu dosya içerisinde düzenlenmiş olan bilirkişi raporunda mantolama işinin lüks nitelik taşımadığının belirtildiği, HGK 09/03/1988 gün ve E:5-657, K:1988/238 sayılı kararına göre kat maliki olan davalının payına düşen miktarı ödemesi gerektiği, icra takibine itirazında haksız olduğu, bu nedenle icra takibine yaptığı itirazın iptali, takibin devamı ve % 40 oranında tazminata hükmedilmesi istenilmiş, mahkemece; dış cephe onarımı, ısı yalıtımı-mantolama ve boya işleminin bilirkişi asıl ve ek raporuna göre KMK’nun 19. maddesine uygun olduğu ve yapılan işlerin lüks nitelikte değil, ana yapıyı korumak amaçlı olduğu binalarda ısı yalıtımı yönetmeliğine göre de zorunlu bulunduğu, davalının 19 ve 21 nolu bağımsız bölüm malikleri olup arsa payına göre 2.930,32 TL tutarında ödeme yapmak zorunda olduğu, her ne kadar 01/09/2010 günlü olağanüstü kat malikleri kurulu kararı 1. SHM’nin 20/03/2012 gün ve 368-238 sayılı kararı ile iptal edilmiş ise de, yukarıda açıklanan sebeplerle davalının ana yapıda gerçekleştirilen harcamadan dolayı sebepsiz olarak zenginleştiği ve yaptırılan bu işin vekaletsiz iş görme hükümleri kapsamında değerlendirilmesi gerektiği gerekçesiyle davalı …’in 9. İcra Müdürlüğü 2013/207 esas sayılı icra takibine yapmış olduğu itirazın 2.930,00 TL asıl alacak, 505,00 TL işleyen faiz olmak üzere toplam 3.435,00 TL miktar üzerinden ortadan kaldırılmasına (iptaline), davalının asıl alacak üzerinden % 20 oranında icra inkar tazminatı ödemesine, asıl alacak üzerinden icra takip tarihinden itibaren yasal faiz yürütülmesine, icra takibinin bu şekilde devamına, fazla isteğin reddine karar verilmiş, hükmün davacı vekili tarafından temyizi üzerine,mahkeme tarafından ek kararla, temyiz süresinin geçirildiği gerekçesi ile temyiz talebinin reddine karar verilmiş; ek karar ve hüküm davacı vekili tarafından ayrıca hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, icra takibine itirazın iptali istemine ilişkindir.
1-Davacı vekilinin temyizi yönünden yapılan incelemede;
HUMK 433. maddesinde temyiz dilekçesi hükmü veren mahkeme aracılığıyla karşı tarafa tebliğ olunur. Karşı taraf tebliğ gününden başlayarak 10 gün içinde cevap dilekçesini, hükmü veren mahkemeye veya bu mahkemeye gönderilmek üzere başka bir mahkemeye verebilir. Cevap veren, hükmü süresinde temyiz edememiş olsa bile, cevap dilekçesinde hükme ilişkin itirazlarını bildirerek temyiz isteğinde bulunabilir hükme bağlanmış olup, davacı vekiline mahkeme kararı 11.06.2015 günü, davalı vekiline ait temyiz dilekçesi ise 23.07.2015 günü tebliğ edilmiş olup, davacı vekilince mahkeme kararı 29.07.2015 tarihinde katılma yolu ile temyiz edilmiştir. Bu durumda HUMK. nun 433/2. maddesinde öngörülen 10 günlük katılma yoluyla temyiz süresi geçmemiş olduğu anlaşıldığından, mahkemenin 07/09/2015 gün ve 2014/73 E. – 2015/393 K. numarası ile verilen ek kararın kaldırılmasına ve temyiz isteminin esastan incelenmesine karar verilmiştir.
Davanın anataşınmazın mantolama işinin yapılması nedeniyle sebepsiz zenginleşmeye göre yapılan zorunlu ve faydalı giderler olduğu dikkate alınarak mahkemece davanın alacak davası olarak görülüp bu sonuca göre karar verildiği anlaşılmakla mahkemece yazılı şekilde karar verilmesinde isabetsizlik bulunmamaktadır.
2-Davalı vekilinin temyiz istemi yönünden incelenmesiyle;
Kat Mülkiyeti Kanununun 3. maddesi gereğince anataşınmazın dış cephesi ortak yer niteliğinde olup bedelin bütün bağımsız bölüm malikleri tarafından arsa payları oranında tahsil edilmesi gerekir. Ayrıca söz konusu giderin faydalı ve zorunlu giderler olduğu da dikkate alındığında mahkemece yazılı şekilde karar verilmesinde isabetsizlik bulunmamaktadır.
Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı kanıtlar ile yasal gerektirici nedenlere göre, yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddi ile usule ve yasaya uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edenlere yükletilmesine 06/11/2017 günü oy birliği ile karar verildi.