Yargıtay Kararı 20. Hukuk Dairesi 2017/3180 E. 2018/8219 K. 12.12.2018 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 20. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2017/3180
KARAR NO : 2018/8219
KARAR TARİHİ : 12.12.2018

MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:

K A R A R

Davacı dava dilekçesi ile…. mah. 8326 ada 1 parselde kayıtlı taşınmazda 6 nolu dairenin maliki olduğunu, taşınmazda halası ….’nin ikamet ettiğini, apartman yönetimi adına …. tarafından davacıya ve halasına karşı ….. İcra Müdürlüğünün 2013/4001 E. sayılı olarak açılan icra takibi ile apartman genel gider avansı olarak 2.085,00-TL’nin talep edildiğini, takibe itiraz ettiklerini, apartman yönetimi tarafından …. Sulh Hukuk Mahkemesinde 2013/560 E. sayılı olarak itirazın iptali davası açıldığını, dava dilekçesi ve ekleri kapsamında bulunan 29/06/2012 ve 05/09/2012 tarihlerinde yapılmış olan apartman kat malikleri kurulu toplantıları ile kararlarının davacıya 16/07/2013 tarihinde tebliğ edildiğini, süresi içinde bu davayı açtıklarını, 29/06/2012 tarihli kararın, karar nisabı sağlanmadan alındığını ve yok hükmünde olduğunu, davalının apartman yöneticisi seçildiğini, kararın davacıya tebliğ edilmediğini, yine….’in kat maliki olmadığından dolayı 05/09/2012 günlü alınan kararın da hukuka aykırı ve hükümsüz olduğunu, karar tebliğ edilmeden icra takibi başlatılmasına da karar verilemeyeceğini, daha önce alınan karar uyarınca çatı tadilatı ve izolasyonu için toplanan paradan üç dairenin ödediği 300,00’er-TL’nin 1, 3 ve 4 nolu dairelere iadesine ilişkin verilen kararın hukuka aykırı olduğunu, 16/05/2011 tarihinde alınan karar doğrultusunda çatının biran önce yaptırılması için davacının daha sonra toplanan paradan geri almak üzere 3.000,00-TL dediğini, bu parandan sadece 1.000,00-TL’sinin geriye iade edildiğini, 2 ve 5 nolu dairelerin 300,00’er – TL eksik ödeme yaptığını, bunların tahsili için icra takibi başlatıldığını, itirazları üzerine…. Sulh Hukuk Mahkemesinde 2013/177 E. sayılı olarak itirazın iptali davası açıldığını, iki daire tarafından ödenmeyen 600,00-TL ve ….’in banka hesabında kalan 1.400,00-TL olmak üzere 2.000,00-TL’nin davacıya geri verilmediğini, 29/06/2012 ve 05/09/2012 tarihli kat malikleri kurulu kararlarının iptaline, çatı onarımı için kat maliklerinden toplanan ödentilerden 2.000,00-TL’nin davacıya ait olduğunun tespitine ve davacıya iadesine karar verilmesini istemiş, 08/07/2014 tarihli duruşma beyanında; 6 SHM 2013/177 E sayılı dosyanın karar bağlandığını ve tespiti istenen miktarın 1.400,00-TL’ye düştüğünü bildirmiştir.
Mahkemece davacının davasının kısmen kabul kısmen reddi ile 29/06/2012 tarihli kat malikleri genel kurulu toplantısında alınan yönetici seçilmesine ilişkin kararın yok hükmünde olması sebebi ile iptaline, 29/06/2012 tarihli kat malikleri genel kurulu toplantısında alınan diğer kararlar ile 05/09/2012 tarihli kat malikleri genel kurulu toplantısında alınan kararların iptaline ilişkin davanın hak düşürücü süre yönünden reddine, davacının çatı onarımı için kat

maliklerinden toplanan ödentilerden 2.000,00-TL’nin kendisine ait olduğunun tespiti ile iadesine ilişkin talebinin reddine karar verilmiştir.
Hükmün davacı vekili tarafından temyizi üzerine…Sulh Hukuk Mahkemesi 08/04/2016 tarihli ek kararı ile davacı vekiline gerekçeli kararın 24 Mart 2016 tarihinde 21.madde uyarınca muhtara teslim edildiği, davacı vekilinin yasal süre geçtikten sonra 08/04/2016 tarihinde kararı temyiz ettiği gerekçesiyle davacı vekili Av…. tarafından süresinde yapılmayan temyiz isteminin HMK’nın 341-346 maddeleri uyarınca reddine karar verilmiş, karar davacı vekilince temyiz edilmiştir.
Davacı vekiline mahkemenin gerekçeli kararı Tebligat Kanununun 21. maddesi gereğince tebliğ edildiği bildirilmiş ise de, tebligat mazbatasındaki adresin “adres kayıt sistemi”nde gösterilen adres ile aynı olup olmadığı belirtilmediğinden, yapılan tebligat Tebligat Kanununun değişik 21/2. maddesinde belirtilen usule uygun değildir. Öte yandan muhatabın adreste bulunmama sebebine ilişkin bilgi veren ve haber verilen komşusuna ait imzanın alınmadığı veya imzadan imtina edildiğine dair şerhin de tebliğ mazbatası üzerinde bulunmadığından Tebligat Kanunu’nun 21/1. maddesinde belirtilen usule de uyulmamıştır. Bu haliyle yapılan tebligatın usulüne uygun olmadığı anlaşılmakla, davacı vekilinin temyiz talebi süresinde kabul edilerek ve temyiz talebinin reddine ilişkin 08/04/2016 tarihli ek kararın kaldırılarak yapılan incelemede;
Kat Mülkiyeti Kanununun 33. maddesi gereğince, kat malikleri kurulunca verilen kararlar aleyhine, kurul toplantısına katılan ancak 32. madde hükmü gereğince aykırı oy kullanan her kat maliki karar tarihinden başlayarak 1 ay içinde, toplantıya katılmayan her kat maliki kararı öğrenmesinden başlayarak 1 ay içinde ve herhalde karar tarihinden itibaren 6 ay içinde anagayrimenkulün bulunduğu yerdeki sulh hukuk mahkemesinde iptal davası açabilir. Dosya içerisindeki bilgi ve belgelerin incelenmesinden dava konusu iptali istenen 29/06/2012 tarihli kat malikleri kurulu toplantısına davacının katılmadığı, ancak davasını 634 sayılı Kanunun 33. maddesinde öngörülen 6 aylık süreden sonra 29/12/2015 tarihinde açtığı anlaşılmaktadır. Yönetici seçiminin kat maliklerinin sayı ve arsa payı çoğunluğu ile seçilmemiş olması halinde bu karar iptal edilinceye kadar geçerli kararlardan olup kararın yok hükmünde kabulü sonucunu doğurmaz. Bu nedenlerle mahkemece 29/06/2012 tarihli kat malikleri genel kurulu toplantısında alınan yönetici seçilmesine ilişkin talebinde hak düşürücü süre yönünden reddine karar verilmesi gerekirken anılan gerekçe ile iptaline karar verilmesi doğru görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacının temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde iadesine 12/12/2018 günü oy birliği ile karar verildi.