Yargıtay Kararı 20. Hukuk Dairesi 2017/2300 E. 2018/7510 K. 26.11.2018 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 20. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2017/2300
KARAR NO : 2018/7510
KARAR TARİHİ : 26.11.2018

MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davacılar vekili tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
Dava dilekçesinde, davacı …’ın yönetim planında sektörel sınırlama olduğu ve söz konusu AVM’de bu sınırlama nedeniyle 3 adet emlak dükkanı olduğu için 16/12/2010 tarihinde yaklaşık değeri 250.000,00 TL olan dükkanı 2 katı fiyatına 500.000,00 TL bedelle satın aldığını, yine davacı …’nın Merkez … AVM ‘de bulunan 26 nolu bağımsız bölümü aynı nedenlerle yaklaşık değeri 300.000,00 TL iken bu bedelin 3 katı fiyatına 900.000,00 TL’ye satın aldığını, ancak davalı arsa sahibi …GYO A.Ş. ile davalı yönetici …Tic. A.Ş.’nin kötü niyetli olarak hareket ederek yönetim planındaki sektörel sınırlandırma nedeniyle AVM ‘de faaliyet konusu (emlakçı, eczane vs.) az sayıda olan dükkanları yüksek fiyatlara sattıktan sonra elinde kalan faaliyet konusu tekstil, ayakkabı, parfümeri, dershane ve ofis olan yaklaşık 130 adet dükkanı yüksek fiyata satabilmek için yönetim planındaki sektörel sınırlandırmanın kaldırılması için çalışmalara başladığını, neticede … Merkez … AVM üzerine kurulu taşınmazın malikleri tarafından yapılan 07/03/2015 tarihli olağanüstü genel kurul toplantısında sektörel sınırlandırmanın kaldırılmasını sağlayan yönetim planı değişikliğine ilişkin aynı tarihli genel kurul kararı alındığını, 07/03/2015 tarihli genel kurul kararının açıkça usul ve yasaya aykırı olduğunu, dava konusu karar alınırken hangi malikin olumlu ya da olumsuz oy kullandığına ilişkin yönetimden yazılı talepte bulunulduğu halde bilgi alınamadığı için dava dilekçesinde tüm maliklerin davalı olarak gösterildiğini ancak olumsuz oy kullandığı halde davalı olarak gösterilen malikler hakkında açılan davadan yargılama aşamasında feragat edeceklerini, bu nedenlerle davanın kabulü ile dava konusu … merkez … alışveriş merkezinin üzerine kurulu taşınmazın malikleri tarafından yapılan 07/03/2015 tarihli olağanüstü genel kurul toplantısında sektörel sınırlandırmanın kaldırılmasını sağlayan yönetim planı değişikliğine ilişkin 07/03/2015 tarihli Genel Kurul Kararının iptali istenilmiştir.
Mahkemece davacının dava dilekçesinde olumlu oy verenlerin kimler olduğunu bildirmediği, bu nedenlerle usulüne uygun dava açılmadığı anlaşıldığından davanın HMK’ nın 115/2 maddesi uyarınca usulden reddine karar verilmiş, hüküm davacılar vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava genel kurul kararı iptali istemine ilişkindir.
Dosyadaki bilgi ve belgelerin incelenmesinde; anataşınmazda kat mülkiyetinin kurulu olduğu, davacıların bağımsız bölüm maliki olduğu anlaşılmaktadır. Her ne kadar davacı tarafça 07/03/2015 tarihli kat malikleri kurulu toplantısının iptali istenilmiş ise de davacıların aynı zamanda bu karara dayalı olarak yapılan yönetim planı değişikliğinin de iptalini talep etmiş olduğu anlaşılmakla, Bu tür davalarda kurulacak hüküm tüm kat maliklerinin hukukunu ilgilendirdiğinden pasif husumetin tüm kat maliklerine yöneltilmesi zorunludur. 634 sayılı Kat Mülkiyeti Kanununun 28. maddesinin birinci fıkrasına göre yönetim planı anataşınmazın yönetim tarzını, kullanma maksat ve şeklini, yönetici ve denetçilerin alacakları ücreti ve yönetime ilişkin diğer hususları düzenleyen ve tüm kat maliklerini bağlayan bir sözleşme hükmündedir.
Yukarıda yapılan açıklamalar ışığında somut olayda, davacılar, yönetim planı değişikliğinin iptalini istediğinden yönetim planı ve 634 sayılı Kanunun 33. maddesi birlikte değerlendirildiğinde, yönetim planının Kanunun emredici hükümlerine aykırı olması halinde kat malikleri tarafından bu maddelerin iptali için her zaman mahkemeye başvurulabileceği ve yönetim planının iptali kat maliklerinin hukukunu yakından ilgilendirdiğinden bütün kat maliklerinin de açılacak davaya dahil edilmesi gerektiği dikkate alındığında; eldeki davanın tüm kat maliklerine yöneltilmesinin doğru olduğu ve esasa girilerek oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerektiği gözetilmeden davanın usulden reddine karar verilmesi bu nedenlerle doğru görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacılar vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, bozma nedenine göre sair temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesine yer olmadığına temyiz harcının istek halinde iadesine 26/11/2018 günü oy birliği ile karar verildi.