Yargıtay Kararı 20. Hukuk Dairesi 2017/2137 E. 2018/7243 K. 12.11.2018 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 20. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2017/2137
KARAR NO : 2018/7243
KARAR TARİHİ : 12.11.2018

MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:

K A R A R

Dava dilekçesinde; davalı tarafça davacı aleyhine icra takibi yapıldığı, itiraz süresi kaçırıldığından icra takibinin kesinleştiği, davacının dava konusu taşınmazdaki bağımsız bölümü 06/10/2012 tarihinde satın aldığı, site yönetiminin kapıcı tazminat borcunu talep ettiği, oysa ki bu kişinin daireyi satın almadan önce işten ayrıldığı ve dava açtığı, bu borçtan davacının sorumlu tutulamayacağı belirtilerek davanın kabulü ile … 3. İcra Müdürlüğünün 2014/11454 Esas sayılı dosyasında borçlu olmadığının tespiti ve davalının icra inkar tazminatına mahkum edilmesi istenilmiştir.
Mahkemece; sözkonusu kıdem alacağının görevlinin görevini ifa etmesi ve iş akdinin icrası ile doğan bir alacak olduğu, kıdem tazminatına konu hizmetin verildiği dönemin alacağın doğum dönemi, akdin feshi tarihinin ise bu alacağın ödenme tarihini ifade ettiği nazara alındığında kat malikinin anılan borçtan sorumlu olup olmadığı hususunun tespitinde iş akdinin fesih tarihinin göz önünde tutulması zorunluluğu bulunmaktadır. Dava konusu olayda ilgili borcun 22/09/2010 günü ve öncesine ait olduğu, davacının ise taşınmazı 06/10/2010 tarihinde iktisap ettiği dikkate alındığında bu tarafın anılan borçtan sorumlu olmadığı, ilgili borcun eski kat malikinden tahsil edilmesi gerektiği ve icra takibinden önce söz konusu alacağın davacı taraftan iki defa talep edildiği, buna karşın davacı tarafın tapu senedi ekli olarak davalı yönetime gönderdiği ihtarnameler ile borcun eski malike ait olup ondan tahsil edilmesi gerektiği hususunun bildirilmesine rağmen davaya konu icra takibinin açıldığı, dolayısıyla icra takibinde davalı haksız olduğu gibi kötü niyetli de bulunduğu gerekçeleriyle davanın kabulü ile; davacının …. İcra Müdürlüğünün 2014/11454 Esas sayılı dosyasından ötürü davalıya borçlu olmadığının tespitine, dava değeri olan 4967, 24 TL’nin %20’si tutarında kötü niyet tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, menfi tespit istemine ilişkindir.
634 sayılı Kat Mülkiyeti Kanununun 20. maddesi hükmüne göre, kat maliklerinden her biri kapıcı giderlerinden, (ücret, sigorta primi, kıdem tazminatı vs.) yönetim planında veya kat malikleri kurulunca verilmiş bir kararda başka türlü bir hüküm bulunmadıkça diğer kat malikleri ile eşit olarak sorumludurlar. Bu katılım sorumluluğu borcun yasal olarak ödenmesi gereken tarihte malik olan kişiye aittir. Somut olayda, apartman görevlisinin iş akdinin 22.09.2010 tarihinde feshedildiği ve bu tarih itibariyle kıdem tazminatını hak ettiği anlaşılmıştır. Dosyada mevcut tapu kaydının incelenmesinde davacının A3 blok 7 nolu bağımsız bölüme 06.10.2010 tarihinde malik olduğu, dava konusu icra takibinin dayanağının 22.09.2010 tarihinden önceki
dönemlere ait apartman görevlisinin hizmet görevi nedeniyle kıdem tazminatı alacağı olduğu ve bu dönemde davacının malik olmadığı dolayısıyla anılan borçtan sorumlu olmadığı anlaşılmış olup mahkemece yazılı şekilde karar verilmesinde isabetsizlik bulunmayıp dosyadaki yazılara, kararın dayandığı kanıtlar ile yasal gerektirici nedenlere göre, yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddi ile usule ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edene yükletilmesine 12/11/2018 günü oy birliği ile karar verildi.