Yargıtay Kararı 20. Hukuk Dairesi 2017/2127 E. 2018/7763 K. 30.11.2018 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 20. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2017/2127
KARAR NO : 2018/7763
KARAR TARİHİ : 30.11.2018

MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı vekilince ve hükmün tavzihine ilişkin kararın incelenmesi ise davacı vekili tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:

K A R A R

Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; apartman yönetiminin binaya kalorifer tesisatı döşenmesi hususunda karar alması neticesinde binaya kalorifer kazanı da dahil tesisat döşendiğini, kalorifer dairesi yapıldığını, aynı yönetim tarafından 2010-2011 dönemi için daire başına iki ton kömür alınacağının karara bağlandığını, davalı tarafın yapılan harcamalardan ve alınan kararlardan haberdar edilmesine rağmen ödeme yapmaya yaklaşmadığını, bunun üzerine … İcra Müdürlüğünün 2010/1769 Esas sayılı dosyası üzerinden toplam 2.055,00-TL alacağın tahsili için icra takibi başlatıldığını, 2013 yılına gelindiğinde yönetim tarafından iki buçuk ton alınmasına karar verildiği, ancak davalının yine ödeme yapmadığı, bu nedenle son alınan iki buçuk tonluk kömür bedeli de eklenerek … İcra Müdürlüğünün 2013/875 Esas sayılı dosyası üzerinden toplam dört buçuk ton kömür bedeli olmak üzere 3.095,00-TL alacağa ve faizlerine ilişkin icra takibi yapıldığını, davalı/borçlunun 2013/875 Esas ve 2010/1769 Esas sayılı dosyalara itiraz ettiğini, haksız itirazları ile alacağın tahsilini geciktirdiğini beyan ederek; … İcra Müdürlüğü’nün 2010/1769 Esas sayılı dosyasında toplam 2.055,00-TL alacağa ilişkin itirazın ve … İcra Müdürlüğünün 2013/875 Esas sayılı dosyasından tahsilde tekerrür olmaması için sadece iki buçuk tonluk kömür bedeli tutarı olan 1.550,00-TL alacağa ferilerine karşı borçlunun vaki itirazlarının iptali ile icra takibinin faiz ile birlikte devamına, mahkemece bu talebin uygun görülmemesi halinde, sadece … İcra Müdürlüğü’nün 2013/875 Esas sayılı dosyasındaki tüm alacak kalemlerine vaki itirazın iptaline, takibin faizi ile birlikte devamına, davalı borçlunun %20 den az olmamak üzere icra inkar tazminatı ödemesine karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkemece; … İcra Müdürlüğünün 2010/1769 Esas sayılı dosyasıyla aynı konufa ve aynı alacak kalemleri için icra takibi yapıldığından tahsilde mükerrerlik olmamak kaydıyla 1.550,72-TL kömür bedelinin bu dosya üzerinden talep edileceği ve icra takibinin bu miktar üzerinden devamı gerekeceği gerektiği gerekçesiyle; davanın kısmen kabulü ile;
1-… İcra Müdürlüğünün 2010/1769 Esas sayılı dosyasına davalı borçlu tarafından yapılan itirazın iptali ile, takibin 2.055,00 TL üzerinden kaldığı yerden devamına,
2-… İcra Müdürlüğünün 2013/875 Esas sayılı dosyasına davalı borçlu tarafından yapılan itirazın kısmen iptali ile, takibe 1.550,72-TL üzerinden kaldığı yerden devamına,
3-… İcra Müdürlüğünün 2010/1769 Esas sayılı dosyasındaki asıl alacak üzerinden hesaplanacak %20 oranında icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiş, hükmün verilmesinin sonrasında fakat taraflara tebliğinin öncesinde; davalı
vekili tavzih istemli 28.01.2016 hakim havale tarihli dilekçesi ile; kararın infazında faiz yönünden tereddüt uyandığını beyan ederek, hüküm fıkrasının (1) ve (2) numaralı bendine “yasal faiz uygulanmasına” ibaresinin eklenmesi suretiyle “hükmün tavzihine” karar verilmesini talep etmiş, mahkemece bu defa; faize ilişkin herhangi bir hüküm kurulmadığından infazda tereddüte sebebiyet verebileceği gerekçesi ile; 09/12/2015 tarih ve 2014/578 Esas, 2015/989 Karar sayılı gerekçeli kararın “hüküm” fıkrasının 1. ve 2. nolu bentlerinin; “… İcra Müdürlüğünün 2010/1769 Esas sayılı dosyasına davalı borçlu tarafından yapılan itirazın iptali ile, takibin 2.055,00-TL asıl alacağın takip tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte tahsiline imkan verecek şekilde kaldığı yerden devamına, … İcra Müdürlüğünün 2013/875 Esas sayılı dosyasına davalı borçlu tarafından yapılan itirazın kısmen iptali ile, takibin 1.550,72 TL asıl alacağın takip tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte tahsiline imkan verecek şekilde kaldığı yerden devamına şeklinde tavzihine” karar verilmiş olup; kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı vekilince ve hükmün tavzihine ilişkin kararın incelenmesi ise davacı vekili tarafından talep edilerek temyiz edilmiştir.
Dava; ortak gider alacağı nedeni ile başlatılan icra takibine yapılan itirazın iptali istemine ilişkindir.
Dava dosyası ile ve davaya konu edilen icra takiplerinin incelenmesi neticesinde; davacı tarafın önce … İcra Müdürlüğü’nün 2010/1769 E. nolu dosyası üzerinden icra takibi başlattığı, daha sonra aynı olan bazı alacak kalemleri için … İcra Müdürlüğü’nün 2013/875 E. Nolu dosyası üzerinden de icra takibi başlatttığı, ancak ilk takibe konu yaptığı alacak kalemlerini, sonradan başlattığı 2013/875 E nolu takip dosyası ile tekerrüren istediği, şöyle ki; 2013/ 875 E. nolu takip dosyasında hem 2010/1769 E. nolu takip dosyasındaki iki ton kömür bedelini ve sonradan alınan iki buçuk ton kömür bedelini olmak üzere dört buçuk ton kömür bedelini talep ettiğini farketmesi üzerine, eldeki dava dilekçesinde yapılan bu tekerrürü özellikle belirterek 2013/875 E.nolu dosyadaki kömür giderinin iki ton ve karşılığının da 1.550,00-TL olarak değerlendirilmesini talep ettiği, mahkemenin ise 2010/1769 Esas nolu takip yönünden 2.055,00-TL yönünden kısmen kabul kararı verdiği, 2013/875 Esas nolu takip yönünden ise taleple bağlı kalarak 1.550,00- TL ye hükmettiği anlaşılmakla;
1-Davalı vekilinin temyiz itirazları ile ilgili olarak:
Kat Mülkiyeti Kanununun 20. maddesinin ikinci fıkrası hükmüne göre, ortak giderden payına düşeni ödemeyen bağımsız bölüm malikinin ödemede geciktiği günler için ödemekle yükümlü bulunduğu %5 oranındaki gecikme tazminatının başlangıç gününün açıkça saptanmış olması gerekir. Dava konusu ortak giderin, dayanağını oluşturan düzenleme; işletme projesi ise işletme projesinin davalıya tebliğ edildiği tarih, kat malikleri kurulu kararı ise bu kurula davalı katılmışsa karar tarihi, kararın alındığı toplantıya katılmamışsa bu kararın kendisine tebliğ edildiği ya da başka bir biçimde borcunu öğrendiği tarih, bu da yoksa hakkında açılan icra takibi nedeniyle ödeme emrinin tebliğ edildiği tarih esas alınmalıdır. O halde; öncelikle aidat borcunun doğduğu dönemlere ilişkin alınan kat malikleri kurulu kararlarına ait belgeler (toplantı tutanakları, hazirun cetveli, gündem, vs.) dosyaya celbedilerek, bu kararların iptal edilip edilmediği, davalıya tebliğ edilip edilmediği tespit edildikten sonra tebliğ tarihinden itibaren gecikme tazminatı uygulanabilecek olup, temerrüt tarihi duraksamaya yer vermeyecek şekilde tespit edilmeksizin takip tarihinden öncesine gecikme tazminatı işletilmesi doğru görülmemiştir. Tarafların tüm delilleri, banka kayıtları, ödeme belgeleri celbedilerek, davalının ödemesi gereken bir meblağ bulunup bulunmadığı tam olarak tespit edilip, alınacak uzman mali müşavir bilirkişi raporu doğrultusunda, 634 sayılı Kat Mülkiyeti Kanunu hükümleri de birlikte değerlendirildikten sonra oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken, eksik ve yetersiz incelemeyle karar verilmiş olması doğru görülmemiştir.
2-Davacı vekilinin temyiz itirazları ile ilgili olarak:
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 305. maddesinde; hangi durumlarda “tavzih” yapılabileceği, tavzihin kapsamı ve ne şekilde yapılması gerektiği açıklanmıştır. Anılan maddenin 1. fıkrası, “Hüküm yeterince açık değilse veya icrasında tereddüt uyandırıyor yahut birbirine aykırı fıkralar içeriyorsa, icrası tamamlanıncaya kadar taraflardan her biri hükmün
açıklanmasını veya tereddüt ya da aykırılığın giderilmesini isteyebilir. Hüküm fıkrasında taraflara tanınan haklar ve yüklenen borçlar, tavzih yolu ile sınırlandırılamaz, genişletilemez ve değiştirilemez.” şeklinde düzenlenmiştir. Buna göre;
A-Somut olayda mahkemece, davalı vekilinin başvurusu üzerine 29/01/2016 tarihli tavzih kararı ile gerekçeli kararın “hüküm” fıkrasının 1. ve 2. nolu bentlerinin; “…… İcra Müdürlüğünün 2010/1769 Esas sayılı dosyasına davalı borçlu tarafından yapılan itirazın iptali ile, takibin 2.055,00-TL asıl alacağın takip tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte tahsiline imkan verecek şekilde kaldığı yerden devamına” ve “… İcra Müdürlüğünün 2013/875 Esas sayılı dosyasına davalı borçlu tarafından yapılan itirazın kısmen iptali ile, takibin 1.550,72 TL asıl alacağın takip tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte tahsiline imkan verecek şekilde kaldığı yerden devamına şeklinde tavzihine,” karar verilerek hüküm fıkrası değiştirilmiştir.
B-Kararın hüküm fıkrasının 1 ve 2 nolu bentlerinde meydana gelen bu hata “maddi hata” niteliğinde olmayıp, yapılan bu yanlışlığın “hükmün tavzihi” (HMK m. 305) yoluyla giderilmesi mümkün olmadığı gibi, anılan Kanunun 304. maddesinde düzenlenen “hükmün tashihi” yoluyla da “takip tarihinden itibaren yasal faiz işletilmesi” ibaresinin eklenmesi suretiyle yapılan hatanın düzeltilmesi amacıyla taraflara tanınan hakların ve yüklenen borçların sınırlandırılması, genişletilmesi ve değiştirilmesi mümkün değildir, bu nitelikteki bir düzeltme istemi ancak temyiz incelemesine konu yapılabilir.
C-O halde mahkemece, hüküm fıkrasına “takip tarihinden itibaren yasal faiz işletilmesi” ibarelerinin eklenmesine yönelik davacı vekilinin tavzih talebinin reddine karar verilmesi gerekirken, talebin kabulü ile tavzih kararı verilmek suretiyle yazılı şekilde hüküm kurulması doğru değildir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; taraf vekillerinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde iadesine 30/11/2018 günü oy birliği ile karar verildi.