Yargıtay Kararı 20. Hukuk Dairesi 2017/2003 E. 2017/4073 K. 08.05.2017 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 20. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2017/2003
KARAR NO : 2017/4073
KARAR TARİHİ : 08.05.2017

MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasındaki kat mülkiyetine tâbi ana taşınmazın hatalı yönetiminden kaynaklı alacak davasının yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı ve davalılar vekilleri tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:

K A R A R

Davacı vekili tarafından dava dilekçesinde; 20.01.2008-31.01.2012 döneminde site yönetiminde bulunan davalıların yönetim kurulu üyeliği yaptıkları dönemlerde, görevlerini ihmal ederek yerine getirmemeleri sebebiyle site yönetiminin zararına sebep olduklarından bahisle iş bu zarar bedeli olan 213.997,25.-TL’nin ihtarname tarihinden itibaren işleyecek ticari avans faizi ile davalılardan müteselsilen tahsiline karar verilmesi istenmiş, mahkemece davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Dava kat mülkiyetine tâbi ana taşınmazın hatalı yönetiminden kaynaklı alacak davasıdır.
Dosya içerisindeki bilgi ve belgelerin incelenmesinden;
1) 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 297/2. maddesinde düzenlenen “Hükmün sonuç kısmında, gerekçeye ait herhangi bir söz tekrar edilmeksizin, taleplerden her biri hakkında verilen hükümle, taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların, sıra numarası altında; açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi gereklidir.” açık hükmü gereğince mahkeme hükmünün gerekçeli olması gerektiğinin düşünülmemiş olması,
2) Mahkemece 14.06.2013 havale tarihli ilk rapordan sonra 23.06.2014 havale tarihli ikinci rapor alınmasına rağmen, birinci rapora dayanılarak hüküm kurulması ancak raporlar arasındaki çelişkinin giderilmemiş olup, giderilmesi gerektiğinin düşünülmemiş olması,
3) Davacının faiz talep başlangıcının talebe bağlılık ilkesi gereği ihtarnamenin keşide edildiği tarih olan 16.07.2012’den bir hafta sonra başlaması gerektiğinin düşünülmemiş olması,
4) Taraflar arasında görülmekte olan İstanbul 7. Sulh Hukuk Mahkemesi 2013/201 Esas sayılı dava dosyasının celp edilip dosyadaki taleplere konu olan genel kurul kararlarının iptal edilip edilmediği, tarafların şahsi sorumluluklarının ortadan kalkıp kalkmadığı konusunda yeterli inceleme yapılmamış olması,
5) Alacağa konu kalemlerden olan kaçak elektrik cezasının tahakkuk ettiği yıl ve aylarına yönelik ilgili idareden resmi kayıtların celbedilmesi ile buna yönelik oluşturacak uzman bilirkişilerden rapor alınmaması bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; davacı ve davalılar vekillerinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde iadesine 08/05/2017 günü oy birliği ile karar verildi.