Yargıtay Kararı 20. Hukuk Dairesi 2017/1977 E. 2017/4366 K. 15.05.2017 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 20. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2017/1977
KARAR NO : 2017/4366
KARAR TARİHİ : 15.05.2017

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
DAVACILAR : Kalıcı Konutlar 9. Bölge Yönetimi Adına … ve Ark.

Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:

K A R A R

Davacılar Düzce kalıcı konutlar Güzelbahçe mahallesi 88. Ada E-1-2, EB-2/E-3, E-6, E-7 blokları ısı merkezlerine yöneticiliğini yapan davalının yeni yönetime teslim ettiği ısı merkezi defter ve belgeleri üzerinde yapılan incelemeler sonucunda ısı merkezi adına yaptığı gelir tahsilatları ile harcamalar arasında fark olduğunu öne sürerek, fazlası saklı kalmak üzere zimmetinde kalan 43.258.00 TL’nin davalıdan tahsiline karar verilmesini istemiştir. Davalı, iddianın yersiz olduğunu, soruşturmanın devam ettiğini bildirerek, fahiş olan talebin reddini dilemiştir.
Düzce 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2005/884 E. – 2007/738 K. sayılı kararı ile davanın kısmen kabulüne karar verilmiş, 42.114,81 TL’nin davalıdan alınarak davacı yönetime ödenmesine karar verilmiş, hüküm davalı tarafından temyiz edilmiş Yargıtay 3. Hukuk Dairesi 2008/14665 Esas, 2008/16136 Karar sayılı ilamı ile dava konusu ile ceza davasının konusu aynı olaydan kaynaklandığı, her ne kadar BK. 53. md. gereği ceza hakiminin mahkumiyet ve beraate ilişkin olarak verdiği karar, kusurun var olup olmadığı gibi hususlarda hukuk hakimini bağlamaz ise de fiilin hukuka aykırılığını saptayan maddi olgular hukuk hakimini bağlayıcı vasıfta olduğu, mahkemece ceza davasının sonuçlanması beklenerek ortaya çıkacak sonuca uygun bir karar verilmesi gerekirken, aksi düşünce ile yazılı şekilde hüküm tesisinin usul ve kanuna aykırı olduğu sonucu ile bozulmasına karar verilmiş, mahkemece bozma ilamına uyularak yargılamaya devam edilmiş olup yargılama sonucu yöneticinin uhdesinde kalan yönetime ait paraları geri vermek zorunda bulunması nedeniyle oluşan zararın bizzati davalının kusurlu hareketleri sonucunda meydana gelmiş olmasından dolayı yöneticinin meydana gelen ve uhdesinde kalan paraları geri vermekle yükümlü olduğu, bozma ilamında bekletici mesele yapılması istenilen ceza dosyasında davacı ve davalı taraf iddialarının çözümünün hukuk mahkemelerince yapılmasının gerektiği hususu da dikkate alınarak davanın kısmen kabulüne karar verilerek 42.114,81 TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dosya içerisindeki bilgi ve belgelerin incelenmesinde; mahkemece gerekçede belirtilen bilirkişi raporunun hangi tarihli olduğu açıklanmamış olup dosyadaki 13.06.2007 tarihinde alınan bilirkişi raporundan sonra Düzce 2. Asliye Ceza Mahkemesinin 2006/310 Esas – 2009/303 Karar sayılı dosyasında mevcut olan 18.02.2008 tarihli bilirkişi raporunda davalının sorumluluğunun olduğuna dair kesin deliller mevcut bulunmadığı, fiilin hukuki aykırılığını

saptayan maddi olguların olmadığı ve davalı hakkında suçu işlediğini gösterir her türlü şüpheden uzak, kesin ve inandırıcı delil elde edilemediği tespit edilmiştir. Mahkemece hükme esas alınan bilirkişi raporu eski tarihli, ceza mahkemesinde alınan rapor ise yeni tarihli olup gerekçenin yetersiz olması ayrıca davalının sorumluluğunu açık ve net olarak belirleyen, raporlar arasında çelişki varsa gideren rapor alınarak davalının sorumluluğunun belirlenmesi yerine eksik inceleme ile hüküm kurulması doğru görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde iadesine 15.05.2017 günü oybirliği ile karar verildi.