Yargıtay Kararı 20. Hukuk Dairesi 2017/149 E. 2019/5812 K. 10.10.2019 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 20. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2017/149
KARAR NO : 2019/5812
KARAR TARİHİ : 10.10.2019

MAHKEMESİ :Kadastro Mahkemesi
Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı Hazine vekili tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
2015 yılında yapılan kadastro çalışması sırasında; çekişmeli ….. kain, 106 ada 3 parsel sayılı taşınmaz 1947,88 m2 yüzölçümü ile senetsizden tarla vasfı ile davalı kişiler adına tespit edilmiştir.
Davacı Hazine vekili, dava konusu taşınmazın evveliyatı itibariyle orman olması, devletin hüküm ve tasarrufu altında bulunması, zilyetlikle mülk edinme koşulları gerçekleşmediğinden söz konusu tespitin iptal edilerek taşınmazın Hazine adına tapuya kayıt ve tescilini talep ve dava etmiş, yargılama sonunda mahkemece; taşınmazın orman sayılmayan yerlerden olmadığı ve davalılar lehine zilyetlikle edinme şartlarının oluştuğu gerekçesiyle davanın reddi ile……köyünde bulunan 106 ada 3 parselin tespit gibi tapuya kayıt ve tesciline karar verilmiş, hüküm davacı Hazine vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, kadastro tespitine itiraza ilişkindir.
Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde; 1973 yılında 766 sayılı Kanuna göre ilk tesis kadastrosu, 21.12.2015 tarihinde kesinleşen 3402 sayılı Kanunun Ek 5. maddesine göre yapılan ilk orman tahdidi ve 30.12.2015-28.12.2015 tarihinde ilan edilen 3402 sayılı Kanunun geçici 8. maddesine göre yapılan kadastro çalışmaları bulunmaktadır.
İncelenen dosya kapsamına, kararın dayandığı gerekçeye, uzman orman bilirkişi tarafından eski tarihli hava fotoğrafları ve memleket haritasına dayalı olarak yöntemine uygun biçimde yapılan inceleme ve araştırmada çekişmeli taşınmazın orman sayılmayan yerlerden olduğu anlaşıldığına ve adına tescil kararı verilen kişiler yararına 3402 sayılı Kanunun 14. maddesinde yazılı kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği yoluyla taşınmaz edinme koşullarının oluştuğu belirlenerek yazılı biçimde hüküm kurulmasında ve 3402 sayılı Kadastro Kanununun 31. maddesi gözetilerek davalı lehine takdir edilen vekalet ücreti takdirinde herhangi isabetsizlik bulunmadığına göre, yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddi ile usul ve yasaya uygun olan hükmün ONANMASINA, Harçlar Kanununun değişik 13/j maddesi gereğince Hazineden harç alınmasına yer olmadığına
10/10/2019 gününde oy birliği ile karar verildi.