YARGITAY KARARI
DAİRE : 20. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2017/1148
KARAR NO : 2018/7237
KARAR TARİHİ : 12.11.2018
MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
Dava dilekçesinde;davalının 30/06/2007 ile 21/10/2008 tarihleri arasında Huzur apartmanı yöneticiliği yaptığı, yöneticilik yaptığı sırada çatı düzenlemesi, hidrofor ve asansör revizyonu, apartman doğalgaz tesisatının kurulması adı altında kat maliklerinden muhtelif tarihlerde değişik miktarda 12.927,21 TL topladığı, yeni yönetime yapılan masraflar karşılığı 1.070,75 TL gider makbuzu verdiği, apartman yöneticisi olarak başka kişi veya kurumlara ne kadar borç yüklendiğini bilmedikleri bu durumlardan dolayı taraflarına maddi sorumluluk yüklenmesi durumunda buradan doğacak borç ve sorumluluklarını saklı tuttuklarını belirtilerek alacakları olan 11.856,46 TL yasal faiziyle birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesi istenilmiştir.
Mahkemece; davalının 30/06/2007 ile 16/06/2008 tarihleri arasında huzur apartmanında yöneticilik yaptığı, 21/10/2008 tarihli toplantıda asansör ve hidroforun faaliyete geçirilmesi, çatı tamiratının yapılması ve bir takım işlerin yapılması yönünde apartman maliklerince karar alındığı belirlenen işler için piyasa araştırması ile 43.400 TL bedelin belirlendiği davalının yöneticilik yaptığı dönemde kat maliklerinden 12.977,21 TL’nin tahsil edildiği, davalının yöneticilik yaptığı, 30/06/2007 ile 11/10/2008 tarihleri arasında işletme defterinde kayıt altına alınan giderler toplamının 1.075,75 TL olduğu, davalının yöneticilik yaptığı sırada asansörde revizyon yapılmadığı, sadece bakım yapıldığı ve tutarının 291,00 TL olduğu, 1.200 TL çatı tamiri için 3.261,66 TL doğal gaz tesisatı kolon tesisatı, pis su borusu ve hidrofor tamiri için 203,40 TL olduğu, her ne kadar tüm harcamalar davalı tarafça belgelendirilememişse de davalı tarafından yapılan işlerin tutanının bilirkişilerce belirlendiği, yapılan bu işler için toplam 6.031,81 TL harcama yapıldığı, yapılan bu harcamaların davalı …’ın yöneticiliği sırasında toplanan 12.927,21 TL’lik gelirden düşünce gelir farkının 6.895,40 TL olduğu dosyaya sunulan ibranamede yapıldığı belirlenen ödemeler karşılığında fatura olmadığı gibi ödemede dekontunun bulunmadığı, yine çatıda nelerin yapıldığının nelerin yapılmadığının açık olarak belirlenmediği, ibranamede tarih olmadığı, ne zaman düzenlendiği, çatı işi için anlaşmanın kimler arasında imzalandığının belli olmadığı, ayrıca her zaman tek taraflı düzenlenebilme olanağı bulunması nedeniyle bu ibranamenin hukuken bir geçerliğinin olmadığı gerekçeleriyle davanın kısmen kabulü ile; 6.895,40 TL’nin davalı …’dan dava tarihinden itibaren yasal faiziyle birlikte tahsiline karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, alacak istemine ilişkindir.
Dosya içerisindeki bilgi ve belgelerin incelenmesinde; hükme esas alınan 09.05.2016 tarihli bilirkişi raporunda; dosya da mevcut olan binanın çatı tamiratı ile ilgili davalı …’dan 5200 TL bedelin tahsil edildiğine ilişkin ibranamenin hukuken geçerli bir belge ve delil olarak tek başına kabul edilemeyeceği gerekçesiyle dikkate alınmamıştır. Buna karşın daha önce görevsiz mahkemece alınan 05.11.2012 havale tarihli bilirkişi raporunda ibraname adlı belgenin dikkate alındığı görülmüş olup alınan bu iki rapor arasında çelişki olduğu saptanmıştır. Mahkemece davalının yöneticilik yaptığı döneme ait tüm defter ve kayıtlar incelenerek, davalının döneminde yapılmış olan işlere ilişkin makbuz, fatura gibi belgeler tespit edilerek, gelir ve gider farkı dikkate alınmak suretiyle davacının davalıdan alacaklı olup olmadığına dair hükme ve denetime elverişli konusunda uzman bilirkişi heyetinden rapor aldırılarak gerekirse ibranameyi imzalayan …‘de dinlenerek mevcut ibranamenin delil olarak kullanıp kullanılamayacağı gerekçeli olarak tereddüte yol açmayacak şekilde açıklanmak suretiyle hüküm kurulması gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde iadesine 12/11/2018 günü oy birliği ile karar verildi.