Yargıtay Kararı 20. Hukuk Dairesi 2017/10624 E. 2019/1331 K. 28.02.2019 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 20. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2017/10624
KARAR NO : 2019/1331
KARAR TARİHİ : 28.02.2019

MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı vekilleri tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:

K A R A R

Davacı dava dilekçesi ile … ilçesi, … Mah. 214 pafta, 716 ada, 33 parsel sayılı 294 m²’lik taşınmazın hissedarları arasında taksiminin mümkün olmadığını bu nedenle ortaklığın satış sureti ile giderilmesini talep ve dava etmiştir.
Mahkemece taraflar arasında yapılan yönetim planı olarak adlandırılan belgenin taksim sözleşmesi mahiyetinde olduğu ve Türk Medenî Kanununun 698/2. maddesine göre tarafların paylaşmayı isteme hakkını 10 yıl süre ile sınırlandırdığı ve dava tarihi itibarıyla 10 yıllık sürenin de dolmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, karar davacı vekili tarafından temyizi üzerine Yargıtay 18. Hukuk Dairesinin 14/11/2011 tarih ve 2011/6875 E. – 2011/11214 K. sayılı ilamı ile “Dosyada toplanan bilgi ve belgelere göre; paydaşlar arasında yapılan ve taşınmazın kullanımına ilişkin düzenleme getiren 31.08.2008 tarihli yönetim planı başlıklı sözleşmede Medenî Kanunun 698/2. maddesindeki şekil şartlarının mevcut olmadığı ve sözleşmenin maddede belirtildiği gibi resmi şekilde yapılmadığı, ayrıca kat mülkiyeti kurulması için gerekli koşulların da bulunmadığı anlaşıldığından satış suretiyle ortaklığın giderilmesine karar verilmesi gerekirken yerinde olmayan yazılı gerekçe ile davanın reddi doğru görülmemiştir.” denilmek suretiyle bozulmuştur.
Mahkemece bozma kararına uyulduktan sonra yapılan yargılama sonucu, davanın kabulü ile …, … Mah, 211pafta, 716 ada, 33 parsel 294,60 m² alanlı arsa ve üzerindeki binanın hisse ve hissedar adedine göre taksimi mümkün olmadığından üzerindeki hak ve mükellefiyetler ile birlikte açık arttırma sureti ile satılarak ortaklığın giderilmesine, satış parasının %24,24 … %25,61’nin …’a, %50,15 ise …’a ait olacak şekilde paylaştırılmasına karar verilmiş, karar davalılar vekilleri tarafından ayrı ayrı temyizi üzerine Yargıtay 18. Hukuk Dairesinin 07/04/2014 tarih ve 2014/3733 E. – 2014/6334 K. sayılı kararı ile “Dava konusu taşınmazda satış yolu ile ortaklığın giderilmesine karar verilmesinde bir isabetsizlik bulunmamakta ise de, Medenî Kanununun 619 ve 684. maddeleri uyarınca bina vs. gibi muhdesatlar arzın mütemmim cüz’ü (tamamlayıcı parçası) sayıldığından arzla birlikte satışına karar verilip bulunan değerin tapudaki arsa paylarına göre paydaşlara dağıtılması gerekirken muhtesatın bir kısım paydaşlara aidiyeti konusunda tapuda bir şerh veya paydaşlar arasında bir ittifakta söz konusu olmadığı halde yerinde olmayan gerekçelerle tapudaki arsa paylarından farklı oranlarda satış bedelinin paylaştırılmasına karar verilmiş olması doğru görülmemiştir.” denilmek suretiyle bozulmuştur.
Mahkemece bozma kararına uyulduktan sonra yapılan yargılama sonucu, taşınmazın tapuda …/2 payının davacıya …/… payının davalı …’a, …/… payının ise … adına kayıtlı olduğu, taraflar arasında Medenî Kanunun 698/2. maddesine uygun şekilde yapılmış ve tapu kütüğüne şerh verilmiş bir sözleşme bulunmadığı, yine taşınmaz üzerindeki muhtesatın paydaşlardan birine ait olduğu konusunda tapuda şerh bulunmadığı anlaşılmakla; davanın kabulü ile … ili, … ilçesi, … mah., 211 pafta, 716 ada 33 sayılı parselde tapuya kayıtlı taşınmazın aynen taksiminin mümkün olmadığı dikkate alınarak üzerindeki hak ve mükellefiyetler ile birlikte açık arttırma suretiyle satılarak ortaklığın giderilmesine, satış bedelinin tapu kaydındaki hisseler oranında taraflara paylaştırılmasına karar verilmiş, hüküm davalı vekilleri tarafından ayrı ayrı temyiz edilmiştir.
Dosyadaki yazılara, kararın bozmaya uygun olmasına ve delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, yerinde görülmeyen bütün temyiz itirazlarının reddi ile usule ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, taşınmazın satış bedeli üzerinden temyiz edenlerin ayrı ayrı payına düşen paranın binde 11,38 oranında hesaplanacak onama harcından peşin alınan harcın mahsubu ile artanının alınmasına 28/02/2019 günü oy birliği ile karar verildi.