Yargıtay Kararı 20. Hukuk Dairesi 2017/10315 E. 2019/1235 K. 25.02.2019 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 20. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2017/10315
KARAR NO : 2019/1235
KARAR TARİHİ : 25.02.2019

MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davalılar vekili tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:

K A R A R

Dava dilekçesinde; davalının 233 numaralı konut maliki olarak davacıların ve yönetimin iznini almadan tip projeye aykırı olarak kaçak inşaat yaptığı, toprağı yükselttiği ve yaptırdığı ahşap sütunla davacıların denizi görmesine engel olunduğu, yola, bahçeye ve ortak alanlara tecavüz ettiği belirtilerek müdahalenin önlenmesi ve eski hale getirilmesi istenilmiştir.
… Sulh Hukuk Mahkemesi 2013/474 E. – 2013/1080 K. sayılı kararıyla açılan davanın kısmen kabulüne; davalının müdahalesinin önlenmesine, dava konusu … ili, … ilçesi, … köyü, … mevkii 233 parsel sayılı taşınmazdaki kaçak ve tecavüzlü muhtesatın kal’ine ve bu şekilde eski hale getirilmesine, davalıya eski hale getirmesi için 90 gün süre verilmesine, manevi tazminat talebinin reddine karar verilmiş, hükmün taraf vekillerince temyiz edilmesi üzerine Yargıtay 18. Hukuk Dairesinin 2014/942 E. – 2014/27311 K. sayılı ilamıyla; “Davacılar vekilinin temyiz istemi yönünden; mahkeme kararı davacılar vekiline 10.12.2013 günü tebliğ edilmiş olup, temyiz dilekçesi 19.12.2013 tarihinde temyiz defterine kaydedilmiştir. Bu durumda HUMK’nın 437. maddesi hükmünde öngörülen 8 günlük temyiz süresi geçmiş bulunduğundan 01.06.1990 gün ve 1989/3 E. – 1990/… K. sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararı uyarınca temyiz isteminin reddine, temyiz peşin harcının istek halinde temyiz edenlerden davacı tarafa iadesine,
Davalı vekilinin temyiz istemine yönelik olarak yapılan incelemede;
Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı kanıtlarla yasal gerektirici nedenlere ve özellikle kanıtların takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre sair temyiz itirazları yerinde değildir.
Ancak;
Dava, konusu taşınmaz 233 numaralı konut olduğu halde hüküm fıkrasına “233 parsel” yazılması ve “projeye uygun” ibaresinin yazılmamış olması doğru değil ise de, bu hususların düzeltilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden hüküm fıkrasının 2. paragrafındaki “parsel” sözcüğünün metinden çıkartılarak onun yerine “numaralı konutun (1683 parsel 14 numaralı bağımsız bölüm)” ibaresi yazılarak ve aynı paragrafın 2. satırındaki “bu şekilde” sözcüğünden sonra gelmek üzere “projeye uygun” kelimelerinin eklenmesi suretiyle hükmün düzeltilmesine ve düzeltilmiş bu şekli ile onanmasına, hükmetmiş olup bu ilam hakkında davalı vekili tarafından karar düzeltme isteminde bulunulmuş Yargıtay 18. Hukuk Dairesi 2014/ 8290 E. – 2014/17741 K. sayılı ilamıyla “Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı kanıtlarla yasal gerektirici nedenlere ve özellikle kanıtların takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre sair temyiz itirazları yerinde değildir.
Ancak;
634 sayılı Kat Mülkiyeti Kanununun 19. maddesinin birinci fıkrasına göre, kat malikleri anataşınmazın bakım ve mimari durumu ile güzelliğini ve sağlamlığını titizlikle korumaya mecburdurlar. Aynı maddenin ikinci fıkrasında ise kat maliklerinden biri, bütün kat maliklerinin beşte dördünün yazılı rızası olmadıkça anataşınmazın ortak yerlerinde inşaat, onarım, tesis ve değişiklik yaptıramayacağı devamında da kat maliklerinin kendi bağımsız bölümlerinde anayapıya zarar verecek nitelikte onarım, tesis ve değişiklik yapamayacağı öngörülmüştür. Dosya içindeki bilgi ve belgelerle bilirkişi kurulu raporu içeriğinden, davalıya ait 233 numaralı konutun (1683 parsel 14 numaralı bağımsız bölümün) mimari projesine göre 41,60 m² daha büyük tabana inşa edildiği, yani projesinden farklı olarak tabanda 41,60 m² fazladan imalatı olduğu, davacıya ait 232 nolu konut ile arasındaki olması gereken mesafenin 20 cm daraldığı, binanın yüksekliğinin de projesinden farklı olması nedeniyle davacının deniz manzarasının kapandığı, ayrıca tabandaki büyümeden dolayı ortak alana toplam 38,10 m² tecavüzü bulunduğunun belirtildiği, ancak projeye aykırılıkların özellikle 38,10 m²’lik ortak alana müdahalenin nerede bulunduğunun ve eski hale getirme işlemi için tek tek projeye aykırılıkların krokiye bağlanmak suretiyle açıkça gösterilmediği anlaşılmıştır.
Buna göre; mahkemece öncelikle, davacıya talebi ayrıntılı olarak açıklattırılıp bu talebe uygun olarak, onaylı mimari proje ile vaziyet planına aykırılıkların tespiti, bunların binanın ilk inşası sırasında yapılmış olup olmadığı, nasıl projeye uygun hale getirileceği ve eski hale getirme işleminin anataşınmazın statik yapısına zarar verip vermeyeceği hususlarında yeniden uzman bilirkişilerden oluşan bilirkişi kurulundan rapor alınarak onaylı mimari proje ve ekleri yerinde uygulanmak suretiyle projeye aykırılıklar tek tek belirlenip, eski hale getirme işleminin statik yapıya zarar verip vermeyeceği de saptanıp, statiğe zararı olmadığı takdirde projeye uygun hale getirilmesi için yapılması gerekenler denetlemeye ve infaza elverişli olacak şekilde krokiye bağlanması, müdahale edilen bölümler hiçbir kuşku ve duraksamaya meydan verilmeden belirlenmesi ve sonucuna göre müdahalenin önlenmesine ve projeye uygun eski hale getirilmesine karar verilmesi gerekirken, davalının müdahale ettiği iddia edilen bölümlerin nerelerde olduğu tek tek açıklanmadan ve krokisi de düzenlettirilmeden infazda tereddüt yaratacak biçimde eksik inceleme ve yetersiz araştırmaya dayanan rapora göre hüküm kurulması doğru görülmemiştir denilerek kararın bozulmasına hükmedilmiştir.
Mahkemece; Yargıtay bozma ilamına uyulmasına karar verilerek yapılan yargılama neticesinde;
Davanın kısmen kabulüne, dava konusu … ili, … ilçesi, … köyü, … mevkii, 233 parsel sayılı taşınmazda bulunan ve davalı tarafından 16/06/2016 havale tarihli bilirkişi raporunda bildirilen ve krokiye bağlanan binanın sol yan cephesinde (C) harfi ile gösterilen …,55 m X …,20 m = …,85 m2 alanlı bölümün giriş kapısı olarak mevcut binaya ilavesi, binanın sol yan cephesinde (B) harfi ile gösterilen 2,15 m X 6,25 m = 13,45 m2 zemin kata ilave bölüm yaratılması ve üst katının teras olarak kullanılması ile binanın sağ yan cephesinde (A) harfi ile gösterilen 33,15 m2 mevcut binaya yapılan ilavelerin kal’i ile projeye uygun hale getirilmesine, bu şekilde elatmanın önlenmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine, davalıya yıkım için 30 gün süre verilmesine karar verilmiş, hüküm davalılar vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, müdahalenin men’i ve eski hale getirme istemine ilişkindir.
Dosyadaki yazılara, kararın bozmaya uygun olmasına ve delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddi ile usule ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının davalılara yükletilmesine 25/02/2019 günü oy birliğiyle karar verildi.