Yargıtay Kararı 20. Hukuk Dairesi 2017/101 E. 2019/5298 K. 30.09.2019 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 20. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2017/101
KARAR NO : 2019/5298
KARAR TARİHİ : 30.09.2019

MAHKEMESİ :Kadastro Mahkemesi
Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı Hazine vekili ve davalı … vekili tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
Kadastro sırasında çekişmeli…köyünde bulunan 115 ada 8 parsel sayılı 1.287,13 m2 yüz ölçümündeki taşınmaz bağ niteliğinde davalı gerçek kişiler adına tespit görmüştür.
Davacı, dava konusu taşınmazın senetsizden davalı adına tespit edildiğini, 3402 sayılı Kanun gereğince süresinde Kadastro Müdürlüğünce yapılan askı ilanına itiraz ettiklerini, dava konusu taşınmazın evveliyatı itibariyle orman olması, Devletin hüküm ve tasarrufu altında bulunması, zilyetlikle mülk edinme koşulları gerçekleşmediğinden ve kamu malı niteliğinde bulunduğundan söz konusu tespitin iptal edilerek taşınmazın Hazine adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Mahkemece; davalıların dava konusu taşınmazı TMK 713/1 ve Kadastro Kanunu 14/1 maddesi gereğince davasız-aralıksız 20 yılı aşkın süredir malik sıfatıyla zilyetinde bulundurduğu, alınan orman bilirkişisi ve ziraat bilirkişisi raporlarından dava konusu taşınmazın orman sayılmayan sahalardan olduğu gerekçesiyle davanın reddine, ….. 115 ada 8 parselin tespit gibi tapuya kayıt ve tesciline karar verilmiş, hüküm davacı Hazine vekili ve davalı … vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, kadastro tespitine itiraza ilişkindir.
Taşınmazın bulunduğu yörede ilk tesis kadastrosu 1973 yılında 766 sayılı Kanun hükümlerine göre yapılmıştır. 2015 yılında, 3402 sayılı Kadastro Kanununun 22/2-a maddesi ile yenileme çalışması ve 3402 sayılı Kadastro Kanununun Ek 5. maddesi gereği orman kadastro çalışmaları yapılmış, orman kadastro çalışmaları 03/10/2015 tarihinde kesinleşmiştir. Dava konusu taşınmaz 3402 sayılı Kadastro Kanununun Geçici 8. maddesi gereği yapılan kadastro çalışmalarında davalı adına tespit edilmiş, askı süresinde dava açıldığından kesinleşmemiştir.
İncelenen dosya kapsamına, kararın dayandığı gerekçeye ve Devletin hüküm ve tasarrufu altında olan yerlerden olmadığı gibi zilyetlikle kazanım koşulları oluştuğunun belirlenerek hüküm kurulduğuna göre, yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddi ile usûl ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, 19.01.2011 tarihinde yürürlüğe giren 6099 sayılı Kanunun 16. maddesi ile 3402 sayılı Kanuna eklenen 36/A maddesi gereğince temyiz eden davalıdan onama harcı alınmasına yer olmadığına, temyiz harcının istek halinde iadesine Harçlar Kanununun değişik 13/j maddesi gereğince Hazineden harç alınmasına yer olmadığına
30/09/2019 gününde oy birliğiyle karar verildi.