Yargıtay Kararı 20. Hukuk Dairesi 2017/10025 E. 2020/2033 K. 23.06.2020 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 20. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2017/10025
KARAR NO : 2020/2033
KARAR TARİHİ : 23.06.2020

MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 37. Hukuk Dairesi

Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı Hazine vekili tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne, duruşma isteminin süreden reddine karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:

K A R A R

Davacılar vekili dava dilekçesinde; müvekkillerinin malik olduğu … ilçesi, … köyü 1704 parsel sayılı taşınmazın bulunduğu bölgede yapılan orman kadastro çalışmaları neticesinde orman sınırları içerisinde bırakıldığını ve müvekkillerinin mülkiyet haklarının sınırlandırıldığını, taşınmazın halihazırda davacılar adına kayıtlı olmasına rağmen tapu kaydında var olan “orman şerhi” sebebiyle kullanılamadığını, müvekkillerinin mağdur edildiğini ve maddi olarak zarara uğratıldıklarını ileri sürerek şimdilik 100.000,00.-TL tazminatın dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan tahsiline karar verilmesini talep etmiş, davacılar vekili 03/03/2017 havale tarihli ıslah dilekçesiyle müddeabihi 135.878.00.-TL’ye yükseltmek suretiyle davasının kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı … vekili cevap dilekçesinde özetle; görev, zamanaşımı ve husumet itirazlarında bulunmuş, esastan da davanın reddini dilemiştir.
Davalı … vekili cevap ve karşı dava dilekçesinde özetle; esas davaya karşı husumet itirazında bulunup öncelikle davanın husumet nedeniyle reddine, bunun kabul görmemesi halinde haksız ve yasal dayanaktan yoksun davanın esastan reddine karar verilmesini dilemiş, karşılık davada ise dava konusu taşınmazın tamamının orman vasfına haiz olduğunu ileri sürerek taşınmazın davalılar adına olan tapu kaydının iptaline, taşınmazın tamamının orman vasfıyla … adına tesciline karar verilmesini talep etmiştir.
Yerel mahkemece ”Maliye Hazinesine açılan davanın kısmen kabulü ile 135.878.00.-TL tazminatın,100.000,00.-TL kısmının dava tarihinden, 35.878,00.-TL kısmının ıslah tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı … Hazinesinden alınarak tapu kaydındaki hisseleri oranında davacılara verilmesine,
Orman İdaresine açılan davanın pasif husumet ehliyeti nedeniyle reddine,
Karşı davanın kabulü ile dava konusu … ili, … ilçesi, … köyü, 1704 parsel sayılı taşınmazın davalılar adına olan tapu kaydının iptali ile orman vasfıyla Hazine adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmiştir. Hükmün davacılar vekili ve davalı Hazine vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, bölge adliye mahkemesince istinaf isteminin reddine karar verilmiş, hüküm davalı Hazine vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava dilekçesindeki açıklamaya göre asıl dava TMK’nın 1007. maddesi uyarınca açılan tazminat, karşı dava kesinleşen tahdide dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir.
Yörede 6831 sayılı Kanun uyarınca yapılan 10.06.1994 tarihinde ilan edilen orman kadastrosu ve 2/B madde çalışmaları bulunmaktadır. Arazi kadastro çalışmaları ise 1957 yılında yapılmıştır.
Dosya kapsamından tazminat istemine dayanak … ilçesi, Değirmendere mahallesi 1704 parsel sayılı taşınmazın 1957 yılında yapılan tapulama çalışmasında 9760 m² yüzölçümü ve kestanelik niteliği ile tapuda davacıların murisi adına tescil edildiği, intikal yoluyla 2005 yılında davacılara geçtiği, tapu kaydına 1996 yılında orman şerhi konulduğu anlaşılmıştır.
Mahkemece karşı davacı … Yönetiminin davasının kabulü ile dava konusu taşınmazın tapusunun iptali ve orman niteliğiyle Hazine adına tesciline karar verilmesinde bir isabetsizlik bulunmamakta olup, hüküm bu yönüyle taraflarca istinaf ve temyiz edilmediğinden kesinleşmiştir. Tazminat istemi yönünden ise 4721 sayılı TMK’nın sorumluluk kenar başlığını taşıyan 1007. maddesinde “Tapu sicilinin tutulmasından doğan bütün zararlardan Devlet sorumludur. Devlet zararın doğmasında kusuru bulunan görevlilere rücu eder.” hükmü yer almakta olup, 4721 sayılı TMK’nın 1007. maddesi gereğince açılacak davalarda, zarardan Hazine sorumludur. Asıl davada, davacı yanca, Orman Yönetimine husumet yöneltilerek dava açıldığından Orman Yönetimi yönünden açılan davanın pasif husumet yokluğundan reddi doğru ise de, tazminat davasında Orman Yönetimi ve Hazine arasında mecburi dava arkadaşlığı olmadığına ve Hazinenin sonradan davaya dahil edilmiş olmasının ona taraf sıfatı kazandırmayacağına göre hakkında usûlunce açılmış bir dava bulunmayan Hazine aleyhine tazminata hükmolunması doğru görülmemiştir.
Anılan husus gözetilmeksizin, eksik inceleme sonucunda ilk derece mahkemesince yazılı şekilde hüküm tesisi ve bu karara karşı yapılan istinaf başvurularının kısmen kabulü kararı hatalı olup, bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; dahili davalı Hazine vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün bu yönden BOZULMASINA, bozma nedenine göre diğer yönlerin bu aşamada incelenmesine yer olmadığına, dosyanın Bölge Adliye Mahkemesi Hukuk Dairesine, karardan bir örneğin ise ilk derece mahkemesine gönderilmesine 23/06/2020 günü oy birliğiyle karar verildi.