Yargıtay Kararı 20. Hukuk Dairesi 2016/9969 E. 2016/10398 K. 10.11.2016 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 20. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2016/9969
KARAR NO : 2016/10398
KARAR TARİHİ : 10.11.2016

MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi

Taraflar arasındaki davada … 2. Asliye Hukuk (Ticaret Mahkemesi sıfatıyla) ve … Asliye Ticaret Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü:

K A R A R

Dava, sıra cetveline itiraz ve alacak kaydının terkini istemine ilişkin kayıt kabul davasıdır.
… 2. Asliye Hukuk Mahkemesince (Ticaret Mahkemesi sıfatıyla), …’nın 23/07/2015 tarih ve 1157 sayılı karar ve 30/07/2015 tarih, 1186 sayılı kararları ile …’de müstakil ticaret mahkemesi kurulduğu ve 07/09/2015 tarihinde faaaliyete geçtiğini belirterek görevsizlik kararı verilmiştir.
… Asliye Ticaret Mahkemesince ise dava tarihi olan 16/08/2011 tarihi itibarı ile asliye hukuk ve asliye ticaret mahkemesi arasında iş bölümü ilişkisi bulunduğu ve iş bölümü itirazının ilk itiraz olarak ileri sürülmesi gerektiği davalı tarafça da iş bölümü itirazı bulunmadığına göre uyuşmazlığın asliye hukuk mahkemesince sonuçlandırılması gerektiği gerekçesi ile görevsizlik kararı verilmiştir.
Dava tarihinde yürürlükte bulunan 6762 sayılı Kanunun 5. maddesinde “…aksine hüküm olmadıkça, dava olunan şeyin değerine göre asliye hukuk veya sulh hukuk mahkemesi ticari davalara dahi bakmakla vazifelidir.
Şu kadar ki; bir yerde ticaret mahkemesi varsa, asliye hukuk mahkemesinin vazifesi içinde bulunan ve bu Kanunun 4. maddesi hükmünce ticari sayılan davalarla hususi hükümler uyarınca ticaret mahkemesinde görülecek diğer işlere ticaret mahkemesinde bakılır.
İkinci fıkrada yazılı hallerde, münhasıran iki tarafın arzularına tabi olmayan işler hariç olmak üzere, bir davanın ticari veya hukuki mahiyeti itibariyle mahkemenin iş sahasına girip girmediği yalnız iptidai itiraz şeklinde taraflarca dermeyan olunabilir. İtiraz varit görüldüğü takdirde dosya ilgili mahkemeye gönderilir; bu mahkeme davaya bakmaya mecburdur; ancak, davanın mahiyetine göre tatbiki gerekli usul ve kanun hükümlerini tatbik eder. Ticari bir davanın hukuk mahkemesi, ticari olmayan bir davanın ticaret mahkemesi tarafından görülmesi hükmün bozulması için yalnız başına kafi bir sebep teşkil etmez.
Vazifesizlik sebebiyle dava dilekçesinin reddi halinde yapılacak muamelelere ve bunların tabi oldukları müddetlere dair usul hükümleri, iş sahasına ait iptidai itirazın kabulü halinde de tatbik olunur” hükmüne yer verilmiştir.
Dava tarihi itibariyle yürürlükteki 6762 sayılı TTK uyarınca ayrı ticaret mahkemesi bulunan yerlerdeki ticaret mahkemesi ile asliye hukuk mahkemesi arasındaki ilişki (görev değil) işbölümüne ilişkindir. Dava tarihinde …’de ayrı ticaret mahkemesi bulunmayıp, HSYK’nın 23.07.2015 tarih 1157 sayılı kararıyla …’de müstakil asliye ticaret mahkemesi kurulup 07.09.2015 tarihinde faaliyete geçmiştir. Dava tarihinde müstakil asliye ticaret mahkemesi bulunmadığından iş bölümü itirazından sözedilemez.
Ancak, 6102 sayılı TTK’nın geçici 9. maddesinde “Bu Kanunun göreve ilişkin hükümleri, bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten önce açılmış olan davalarda uygulanmaz. Bu davalar, açıldıkları tarihte yürürlükte bulunan Kanun hükümlerine tabidir” hükmüne yer verilmiştir.
Somut olayda;13.04.2009 tarhinde açılan dava sıra cetveline itiraz ve alacak kaydının terkini istemine ilişkindir, İcra ve İflas Kanununun 235/1. maddesine göre sıra cetveline itiraz davası, iflas kararı veren ticaret mahkemesinin bulunduğu yerdeki her hangi bir ticaret mahkemesinde açılabilir. Görevin belirlenmesinde dava değerinin önemi olmadığı gibi, buradaki mahkemenin yetkisi de kamu düzenine ilişkindir. Ticaret mahkemesinin görevinde olan uyuşmazlığın 6102 sayılı TTK’nın geçici 9. maddesindeki özel düzenleme sebebiyle … 2. Asliye Hukuk Mahkemesince (Ticaret Mahkemesi sıfatıyla) görülüp sonuçlandırılması gerekmektedir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; 6100 sayılı HMK’nın 21 ve 22. maddeleri gereğince; … 2. Asliye Hukuk Mahkemesinin (Ticaret Mahkemesi sıfatıyla) YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE 10/11/2016 gününde oy birliğiyle karar verildi.