Yargıtay Kararı 20. Hukuk Dairesi 2016/9854 E. 2016/10350 K. 10.11.2016 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 20. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2016/9854
KARAR NO : 2016/10350
KARAR TARİHİ : 10.11.2016

MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasında görülen davada … 3. Asliye Hukuk ve … 2. Sulh Hukuk Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeniyle yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü:

K A R A R
Dava menfi tespit ve ödenen kira bedellerinin iadesi istemine ilişkindir.
… 3.Asliye Hukuk Mahkemesince, dava konusu alacağın kira bedeline ilişkin olduğu ve yargılamanın Sulh Hukuk Mahkemesince yapılması gerektiği gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiştir.
… 2. Sulh Hukuk Mahkemesi ise, eldeki menfi tespit davasında dava değerinin 30.000 TL olduğu, davanın 24.10.2010 tarihinde açıldığı ve dava tarihine göre görevli mahkemenin asliye hukuk mahkemesi olduğu gerekçesiyle görevsizlik kararı vermiştir.
Dava tarihinde yürürlükte bulunan 1086 sayılı HUMK’ya göre alacak ve menfi tespit davalarında görev dava değerine göre belirlenir. Bu ana kuraldan farklı olarak HUMK’nın 8. maddesi 2. bendine göre, “Dava konusu şeyin değerine bakılmaksızın kira sözleşmesine dayanan her türlü tahliye, akdin feshi veya tespit davaları, bu davalarla birlikte açılmış kira alacağı ve tazminat davaları ve buna karşılık olarak açılan davalar” dava konusu şeyin değerine bakılmaksızın sulh hukuk mahkemesinin görevine girmektedir. Buna göre, HUMK’nın 8. maddesi 2. bendi gereğince tahliye, akdin davaları ile birlikte açılan kira alacağı ve tazminat davaları sulh hukuk mahkemesinde görülür. Diğer istemlerde dava konusu alacağın miktarına göre görevli mahkeme belirlenir.
Davacı vekili dava dilekçesinde, davalıya ait taşınmazda davacının 01.08.2005 başlangıç tarihli ve 3 yıl süreli kira sözleşmesi ile kiracı olduğunu,taşınmazın inşaat halinde kiralanması nedeniyle taraflar arasındaki anlaşmaya göre kira bedelinden mahsup edilmek üzere inşaatı yapan taşerona davacı kiracının 25.000 TL ödeme yaptığını,davalının taahhütlerine uymadığını ve kiralananın inşaatlarını süresinde bitirmediğini ve teslim etmediğini, ayrıca davacının da kiralanana bir çok masraf yaptığını, buna rağmen davalının davacı hakkında aralarındaki anlaşmaya aykırı olarak kira paralarının tahsili amacıyla icra takibi başlatıldığını belirterek bu icra takibi nedeniyle borçlu olmadıklarının tespitine ve ödenen 25.000 TL’nin iadesini talep ve dava etmiştir. Anılan hükümler çerçevesinde dava değerine göre uyuşmazlığın asliye hukuk mahkemesinde görülerek sonuçlandırılması gerekmektedir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle 6100 sayılı HMK’nın 21 ve 22. maddeleri gereğince … 3. Asliye Hukuk Mahkemesinin YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE 10/11/2016 gününde oy birliğiyle karar verildi.