YARGITAY KARARI
DAİRE : 20. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2016/98
KARAR NO : 2016/3962
KARAR TARİHİ : 05.04.2016
MAHKEMESİ :Kadastro Mahkemesi
Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı … Yönetimi tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
2010 yılında 3402 sayılı Kanun hükümlerine göre yapılan kadastro sırasında … 108 ada 20 parsel sayılı 5.794,19 m2 yüzölçümündeki taşınmaz, kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle fındık bahçesi ve tarla niteliği ile … adına tespit edilmiştir. …Yönetiminin itirazı üzerine kadastro komisyonunca; 108 ada 20 parsel içinde bulunan ağaçlık alanın üç hektardan küçük olduğundan … sayılmayan yerlerden olduğu belirtilerek tarım alanlarının 108 ada 45 ve 46 parsel numarasıyla … adına tespitine, 108 ada 20 parselin ise 2.928,94 m2 yüzölçümlü olarak ağaçlık niteliğiyle… adına tespitine karar verilmiştir.
108 ada 18 parsel sayılı 6.648,70 m2 yüzölçümündeki taşınmaz kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle fındık bahçesi ve tarla niteliğiyle … adına tespit edilmiştir. …Yönetiminin itirazı üzerine kadastro komisyonunca; 108 ada 18 parsel içinde bulunan ağaçlık alan üç hektardan küçük olduğundan … sayılmayan yerlerden olduğu belirtilerek 2.500,98 m2 yüzölçümündeki ağaçlık alanın 108 ada 50 parsel numarasıyla… adına, geriye kalan tarım alanlarının ise 108 ada 18 ve 49 parsel numaralarıyla … adına tespitine karar verilmiştir.
108 ada 25 parsel sayılı 5.853,83 m2 yüzölçümündeki taşınmaz, kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle fındık bahçesi ve tarla niteliğiyle 1/2’şer paylı mülkiyet üzere … ve … adlarına tespit edilmiştir. …Yönetiminin itirazı üzerine kadastro komisyonunca; 108 ada 25 parsel içinde bulunan ağaçlık alanın üç hektardan küçük olduğundan … sayılmayan yerlerden olduğu belirtilerek 1.830,51m2 yüzölçümündeki ağaçlık alanın 108 ada 44 parsel numarasıyla… adına, geriye kalan bölümün 108 ada 25 parsel numarasıyla 1/2’şer paylı mülkiyet üzere … ve … adlarına tespitine karar verilmiştir.
Davacılar … ve … 22.07.2010 tarihli dilekçe ile; Mayıs 1321 tarih 10, Temmuz 1327 tarih 5 sıra nolu tapu kayıtlarına ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine tutunarak 108 ada 20 ve 50 parsel sayılı taşınmazların …, 108 ada 44 parsel sayılı taşınmazın eşit paylarla … ve … adlarına tapuya tescillerine karar verilmesi istemiyle dava açmışlardır. Mahkemece; dava konusu taşınmazların … sayılmayan yerlerden oldukları, üzerlerindeki sarıçam ağaçlarının emekle yetiştirildikleri, dayanak Temmuz 1327 tarih 5 sıra nolu tapu kaydının üç hudut itibariyle 108 ada 50 parseli kapsadığı, yine dayanak Mayıs 1321 tarih 10 sıra nolu tapu kaydının 108 ada 20 ve 44 parsel sayılı taşınmazları kapsadığı gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm davalı … Yönetimi tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, kadastro komisyon kararına itiraz niteliğindedir.
Çekişmeli taşınmazların bulunduğu yörede … kadastrosu 3402 sayılı Kanunun 5304 sayılı Kanun ile değişik 4. maddesi hükmüne göre yapılmıştır.
Çekişmeli taşınmazlar kadastro komisyon kararıyla … sayılmayan yerlerden oldukları belirtilerek ağaçlık niteliği ile… adına tespit edilmişlerdir. Kadastro komisyon kararına karşı açılacak davalarda, lehine karar verilenler taraf olarak gösterilmelidir. Taraf sıfatı, 6100 sayılı Hukuk Usûlü Muhakemeleri Kanununun 114/1-d maddesi uyarınca dava şartı olup istek olmaksızın re’sen gözetilmelidir. Somut uyuşmazlıkta …Yönetiminin, pasif taraf sıfatı bulunmadığı gibi usûlüne uygun olarak açılmış davası ve mevcut davaya katılımı da yoktur. Dahili davalı… ise, aleyhine kurulan hükmü temyiz etmemiştir. Bu durumda mahkemece, …Yönetimi aleyhine açılan davanın pasif taraf sıfatı yokluğu yönünden reddine karar verilmesi gerekirken, davanın kabulü yönünde hüküm kurulup …Yönetiminin yargılama giderleri ve vekâlet ücreti ile sorumlu tutulması doğru değildir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, …Yönetiminin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün değinilen yönlere ilişkin olarak BOZULMASINA, temyiz edenin sıfatına göre diğer yönlerin incelenmesine yer olmadığına, temyiz harcının istek halinde iadesine 05/04/2016 günü oy birliği ile karar verildi.