Yargıtay Kararı 20. Hukuk Dairesi 2016/9783 E. 2019/1307 K. 27.02.2019 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 20. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2016/9783
KARAR NO : 2019/1307
KARAR TARİHİ : 27.02.2019

MAHKEMESİ :Kadastro Mahkemesi

Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi dahili davalı … Yönetimi vekili ve asli müdahil … tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R

… ili, … ilçesi, … köyü, 129 ada … parsel sayılı 1450,26 m² yüzölçümündeki taşınmaz, …’ın fiilî kullanımında olduğu, 129 ada 2 parsel sayılı 1780,51 m² yüzölçümündeki taşınmazın ise … ve …’ın müştereken fiilî kullanımında olduğu, taşınmazların 6831 sayılı Kanunun 2/B maddesince … adına … sınırları dışında bırakıldığı ancak; 3. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2008/311 E. sayılı dosyasında dava konusu edildiğinden söz edilerek malik hanesi boş bırakılmak suretiyle tarla vasfıyla davalı olarak tespitleri yapılmıştır.
… 3. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2008/311 E. sayılı dosyasında davacı … vekili Maşukiye köyünde bulunan PXXVI parsel nolu taşınmazın 6831 sayılı Kanunun 2/B maddesi uyarınca … adına tescili ve müdahalenin men’ine karar verilmesi istenmiş,
… …. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2010/ 554 E. sayılı dosyasında davacı … babasının zilyetliğinde bulunan sınırlarını bildirdiği taşınmazın mirasçılar adına tapuya tescili talebiyle açtığı ve tefrik edilerek aynı mahkemenin 2014/81 ve 2014 /122 E. sayılı dosyalarına kaydedildikten sonra görevsizlik nedeniyle kadastro mahkemesine gönderilen ayrıca kadastro mahkemesinin 2010/ 77 E. sayılı dosyasına kaydedilen dava dosyaları, eldeki 2016 /76 E. sayılı dava dosyası ile birleştirilmiştir.
Asli müdahil … ve … 129 ada … sayılı parselin kendi kullanımında olduğunu belirterek, … ise 129 ada 2 sayılı parselin kendi kullanımında olduğunu belirterek müdahale talebinde bulunmuştur.
Kadastro mahkemesince yapılan yargılama sonunda; asli müdahil … ile … ve …’ın davalarının kabulüne;
Asli müdahil …’nın açmış olduğu davanın reddi ile;
Dava konusu … ili, … ilçesi, … /… mah. 129 ada … parsel sayılı taşınmazın kadastro tespitinin iptali ile;
Dava konusu taşınmazın kadastro tutanağının beyanlar hanesine “iş bu taşınmaz 1990 yılından beri … Adil kızları… ve …’ın müşterek kullanımındadır, taşınmazın tamamı 6831 sayılı Kanunun 2/B maddesi gereği … adına … sınırı dışına çıkarılmıştır.” ibaresi eklenerek tarla niteliği ile … adına tapuya kayıt ve tesciline,
Dava konusu … ili, … ilçesi, … /… mah. 129 ada 2 parsel sayılı taşınmazın kadastro tespitinin iptali ile dava konusu taşınmazın kadastro tutanağının beyanlar hanesine “iş bu taşınmaz … oğlu …’in kullanımındadır, taşınmazın tamamı 6831 sayılı Kanunun 2/B maddesi gereği … adına … sınırı dışına çıkarılmıştır.” ibaresi eklenerek tarla niteliğiyle … adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmiş, hüküm dahili davalı … Yönetimi vekili ve asli müdahil … tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, 3402 sayılı Kanunun Ek …. maddesi gereğince yapılan kadastroya itiraza ilişkindir.
Bölgede 1979 yılında kesinleşen … kadastrosu ve 6831 sayılı Kanunun 2. madde çalışmaları ile 1988’da kesinleşen aplikasyon ve 2/B madde uygulamaları bulunmaktadır. 2010 yılında 5831 sayılı Kanunun 8. maddesiyle eklenen Ek …. maddesi gereğince kullanım kadastrosu yapılmıştır.
…) … Yönetiminin temyiz itirazları bakımından;
Hükmü temyiz eden … Yönetimine mahkemece ihbar olunmak suretiyle davaya dahil edilmiş, bu durumun … Yönetimine taraf sıfatı kazandırmayacağına, kaldı ki, Yönetimin usûlünce açılmış bağımsız bir davası olmadığı gibi, davaya usulünce katılımı da bulunmadığına göre, bir hükmü yalnızca taraflarının temyiz edebileceği dikkate alındığında, davada taraf sıfatı kazanmayan … Yönetiminin temyiz dilekçesinin reddine karar vermek gerekmiştir.
2) Müdahil davacı …’nın temyiz itirazları yönünden;
İncelenen dosya kapsamına, kararın dayandığı gerekçeye, çekişmeli taşınmazın 6831 sayılı Kanunun 2/B madde uygulaması ile … adına … sınırları dışına çıkartıldığı ve bu gibi yerlerin zilyetlik yoluyla kazanılması mümkün bulunmadığından mahkemece yazılı biçimde hüküm kurulmasında bir isabetsizlik bulunmadığına göre, müdahil davacının temyiz itirazlarının reddiyle hükmün onanması gerekmiştir.
SONUÇ: …) Yukarıda birinci bentde açıklanan nedenlerle; dahili davalı … Yönetiminin temyiz dilekçesinin REDDİNE, temyiz harcının istek halinde yatıranı iadesine,
2) İkinci bentde belirtilen nedenlerle; davacı müdahil gerçek kişinin yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle, usûl ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edene yükletilmesine 27/02/2019 günü oy birliği ile karar verildi.