Yargıtay Kararı 20. Hukuk Dairesi 2016/9234 E. 2017/9315 K. 13.11.2017 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 20. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2016/9234
KARAR NO : 2017/9315
KARAR TARİHİ : 13.11.2017

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davalılar vekili tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:

K A R A R

Tapuda davalılar adına kayıtlı olan eski …köyü… parsel sayılı 11276 m² yüzölçümlü taşınmaz, 5304 sayılı Kanunun 6. maddesi ile değişik 3402 sayılı Kanunun 22. madde 2. fıkra (a) bendi hükmüne göre yapılan kadastro haritalarının yeniden düzenlenmesi ve tapu sicilinde gerekli düzeltmelerin yapılması sırasında, 27860 ada 1 parsel sayısı, 11221,9 m² yüzölçümü ve yeni haritası ile malik hanesi “tapu kütüğünde olduğu gibi” şeklinde tesbit edilmiş, 3402 sayılı Kanunun 11. maddesine göre 09.06.2010 ilâ 08.07.2010 tarihleri arasında ilân edildiği tutanak arkasına yazılmıştır.
Orman Yönetimi, davalı sıfatıyla … ve arkadaşları aleyhine 07.07.2010 tarihli dilekçeyle açtığı davada, parselin kısmen yörede 3116 sayılı Kanun hükümlerine göre 1946 yılında yapılıp kesinleşen orman kadastrosu sınırları içinde bırakıldığını iddia ederek, bu bölümün tesbitinin iptali ve orman niteliğiyle Hazine adına tapuya tescili istemiyle dava açmıştır.
Mahkemece, çekişmeli parselin 2/B madde uygulamasıyla Hazine adına orman sınırları dışına çıkarılan yer niteliğiyle tapuda Hazine adına kayıtlıyken, …Baş Mühendisliği tarafından 2924 sayılı Kanunun 11 ve 12. maddeleri gereğince davalıya satılmakla, Hazinenin temliki ile tapuya kayıt edildiği, tekrar orman sınırları içinde kaldığı savıyla açılan davanın hukuki değer taşımayacağı, çekişmeli parselin yenileme kadastrosunun yapıldığı, bu çalışmanın teknik çalışmalar ile sınırlı olduğu, yenileme kadastrosu nedeniyle tapu siciline geçmiş ya da geçmemiş mülkiyete ilişkin hakların inceleme konusu yapılamayacağı, yenilemede ilk kadastroda belirlenen sınırlara uyulacağı, tapudaki maliklerin intikal ve ifraz işlemine tabi tutulmaksızın olduğu gibi tapu siciline aktarılacağı gerekçesiyle davanın reddine ve dava konusu … ilçesi, …köyü eski… yeni 27860 ada 1 parsel sayılı taşınmazın 11221,9 m² yüzölçümü ile tapu kütüğüne aynen aktarılmasına, yüzölçümünün ve sınırlarının düzeltilmesine karar verilmiş, hükmün Orman Yönetimi tarafından temyiz edilmesi üzerine Yargıtay 20. Hukuk Dairesinin 04/02/2013 gün ve 2012/6822 E. – 653 K. sayılı kararıyla bozulmuştur.
Hükmüne uyulan bozma kararında özetle; “…Hukuk Genel Kurulunun 05.12.2012 gün 2012/874 – 1016 ve 2012/875 – 1017 sayılı kararlarında da benimsediği üzere, davacı … Yönetimi vekiline dava dilekçesi açıklattırılıp, davanın sadece 22/2-a bendi uyarınca yapılan kadastro paftalarının yenilenmesi çalışmasına itiraza ilişkin mi veya mülkiyete ilişkin mi olduğu yahut her iki istemi de birlikte içerip içermediği belirlenmeli, davanın sadece mülkiyete ilişkin olması halinde, mahkemece başkaca araştırma yapılmadan görevsizlik kararı verilmeli; yalnızca paftaların yenilenmesi işlemine itiraz veya her iki isteme de yönelik olduğu belirlendiği takdirde ise çekişmeli parselin yenilemeden önceki ilk tesisinden itibaren, miktar, cins ve malik değişikliklerini, ifraz ve tevhitleri gösteren tapu kayıtları, tutanak ve haritaları ile yenilemeden
sonraki çapı haritası ve tutanağı, davalı tarafın tutunduğu mahkeme kararlarına ilişkin dosya asılları getirtilerek, harita ve jeodizi uzmanı bilirkişi vasıtasıyla keşif ve inceleme yapılarak, yapılan çalışmanın 3402 sayılı Kanunun 22/2. madde (a) bendiyle, Kadastro Haritalarının Yeniden Düzenlenmesi ve Tapu Sicilinde Düzeltmelerin Yapılmasında Uyulacak Usûl ve Esaslara İlişkin 26.11.2006 gün ve 26361 sayılı Resmî Gazetede yayımlanan Yönetmelik hükümlerine uygun yapılıp yapılmadığı saptanmalı, bu konuda bilirkişiden bilimsel verileri içeren rapor alınmalı ve toplanan delillere göre 3402 sayılı Kanunun 22/2. madde (a) bendine göre yapılan kadastro işlemine yönelik davanın esasına ilişkin bir karar verilmeli; davacı … Yönetiminin çekişmeli taşınmazın kısmen orman tahditinin içinde kaldığı iddiasıyla bu bölümün tesbitinin iptalini ve orman niteliğiyle Hazine adına tescili istemi, dava konusu parselin mülkiyeti ve mülkiyetine yönelik bir hakka ilişkin olduğundan, bu talep yönünden görevsizliğe karar verilmelidir.” denilmiştir.
Kadastro mahkemesince bozma ilamına uyulduktan sonra; 3402 sayılı Kanunun 22/2-a maddesi uygulaması, yapılan bilirkişi incelemesi soncu doğru olduğu Kanuna ve teknik ölçülere uygun olduğundan bu konudaki Orman Yönetiminin talep ve davasının reddine, dava konusu taşınmazın eski… sayılı parsel, 22/2-a uygulamasında …köyü 27860 ada 1 sayılı parsel 11221,9 m² yüzölçümlü taşınmazın tapu kütüğüne aynen aktarılmasına, dava konusu taşınmazın sınırlarının ve yüzölçümünün düzeltilmesine, Orman Yönetiminin davasının dava dilekçesinde aynı zamanda taşınmazın bir bölümünün kesinleşmiş orman kadastro sınırları içinde kalan devlet ormanı olduğu iddia edildiğinden bu davada kadastro mahkemesinin görevli olmadığı gözetilerek tasarrufa ilişkin dava yönünden 3402 sayılı Kadastro Kanunun 25, 26 ve 77 maddeleri uyarınca mahkemenin görevsizliğine karar verilmiş, görevsizlik kararının kesinleşmesi üzerine yargılamaya asliye mahkemesinde devam olunmuştur.
Mahkemece davanın kabulüne, dava konusu eski… parsel iken yenileme sonucu 27860 ada 1 parsel sayılı taşınmazın fen bilirkişi raporunda (A) harfiyle işaretli 162,78 m²’lik bölümün kesinleşen orman sınırları içinde kaldığından iptaline, orman niteliğiyle Hazine adına tesciline karar verilmiş, hüküm davalılar vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, kesinleşen tahdide dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir.
Yörede 1946 yılında kesinleşen orman kadastrosu, 1977, 1985, 1987 yıllarında yapılıp kesinleşen aplikasyon, 2. madde ve 2B madde uygulamaları bulunmaktadır
İncelenen dosya kapsamına, kararın dayandığı gerekçeye, uzman orman bilirkişi tarafından kesinleşmiş orman kadastro haritasına dayalı olarak yöntemine uygun biçimde yapılan uygulama ve araştırma sonucunda çekişmeli taşınmazın kesinleşen harita ve tutanaklara göre (A) harfi ile gösterilen bölümünün kesinleşen tahdit içinde kalan yerlerden olduğu anlaşıldığına ve yazılı biçimde hüküm kurulmasında bir isabetsizlik bulunmadığına göre, yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddi ile usûl ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, 19.01.2011 tarihinde yürürlüğe giren 6099 sayılı Kanunun 16. maddesi ile 3402 sayılı Kanuna eklenen 36/A maddesi gereğince davalılardan onama harcı alınmasına yer olmadığına ve alınan temyiz harcının istek halinde iadesine 13/11/2017 günü oy birliği ile karar verildi.