Yargıtay Kararı 20. Hukuk Dairesi 2016/9064 E. 2016/8459 K. 06.10.2016 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 20. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2016/9064
KARAR NO : 2016/8459
KARAR TARİHİ : 06.10.2016

MAHKEMESİ :Tüketici Mahkemesi

Taraflar arasında görülen davada … 26. Asliye Hukuk ve … 10. Tüketici Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü:

-K A R A R –
Davacı 09.07.2016 tarihli dilekçe ile; davalı tarafından müvekkili … aleyhine icra takibi başlatıldığını, …’ın vekili olarak … 10. Asliye Ticaret Mahkemesinde davalı aleyhine menfi tespit davası açtığını, davanın devamı sırasında tarafların sulh olduklarını, ancak vekalet ücretinin tarafına ödenmediğini, Avukatlık Kanunun 165. maddesi uyarınca vekalet ücretinden davanın her iki tarafınında sorumlu olduğundan vekalet alacığının tahsili amacıyla müvekkili ve davalı hakkında icra takibi başlattığını, davalının haksız yere itiraz ettiğinden takibin durduğunu belirterek itirazın iptali, takibin devamı ve icra inkar tazminatı istemleriyle Asliye Hukuk Mahkemesinde dava açmıştır.
… 26. Asliye Hukuk Mahkemesi; “…6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanunun 3/1. maddesi uyarınca vekalet ilişkisinden doğan davalara bakma görevinin Tüketici Mahkemesine ait olduğu…” gerekçesiyle görevsizlik kararı vermiş, temyiz edilmeksizin kesinleşmiştir.
… 10. Tüketici Mahkemesi ise “…Davacının vekil olduğu … 10. Asliye Ticaret Mahkemesindeki davanın konusunun ticari işlem olduğu, davacının müvekkilinin müteahhit olduğu, takibe konulan senedin ticari faaliyeti kapsamında düzenlendiği, …’ın ticari faaliyeti sebebiyle vekalet hizmeti sunulduğundan temel ilişkinin tüketici işlemi sayılamayacağı, Yargıtay 13. Hukuk Dairesinin 2015/16882 E. – 2015/14162 K. sayılı içtihadının da aynı yönde olduğundan davaya bakma görevinin Asliye Hukuk Mahkemesine ait bulunduğu…” gerekçesiyle görevsizlik kararı vermiş, temyiz edilmeksizin kesinleşmiştir.
28.11.2013 tarihli Resmî Gazetede yayımlanan ve 28.05.2014 tarihinde yürürlüğe giren 6502 Sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanunun 3. maddesine göre tüketici; ticari veya mesleki olmayan amaçlarla hareket eden gerçek veya tüzel kişiyi, tüketici işlemi; mal veya hizmet piyasalarında kamu tüzel kişileri de dâhil olmak üzere ticari veya mesleki amaçlarla hareket eden veya onun adına ya da hesabına hareket eden gerçek veya tüzel kişiler ile tüketiciler arasında kurulan, eser, taşıma, simsarlık, sigorta, vekâlet, bankacılık ve benzeri sözleşmeler de dâhil olmak üzere her türlü sözleşme ve hukuki işlemi ifade eder.
6502 sayılı Kanunun 73. maddesi bu kanunun uygulanması ile ilgili her türlü ihtilafa tüketici mahkemelerinde bakılacağını öngörmüştür.
Bir hukukî işlemin sadece 6502 sayılı Kanunda düzenlenmiş olması tek başına o işlemden kaynaklanan uyuşmazlığın tüketici mahkemesinde görülmesini gerektirmez. Uyuşmazlığın 6502 sayılı Kanun kapsamında kaldığının kabul edilmesi için taraflardan birinin tüketici olması gerekir. Eldeki davada; …’ın ticari faaliyeti sebebiyle vekalet hizmeti sunulmuş olup, … Tüketicinin Korunması Hakkında Kanunda tanımı yapılan tüketici -2-
2016/9064 – 2016/8459

kapsamında bulunmamaktadır. Bu durumda uyuşmazlığın, 6100 sayılı HMK’nın 2. maddesi uyarınca genel hükümlere göre asliye hukuk mahkemesinde görülüp, sonuçlandırılması gerekmektedir .
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; 6100 sayılı HMK’nın 21 ve 22. maddeleri gereğince; … 26. Asliye Hukuk Mahkemesinin YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE 06/10/2016 gününde oybirliği ile karar verildi.