Yargıtay Kararı 20. Hukuk Dairesi 2016/8765 E. 2019/1260 K. 25.02.2019 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 20. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2016/8765
KARAR NO : 2019/1260
KARAR TARİHİ : 25.02.2019

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı … vekili ve davalı … vekili tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:

K A R A R

Dava konusu, … ili, … ilçesi, … köyünde kain 143.130,00 m2 yüzölçümlü 512 parsel ve 244.000,00 m2 yüzölçümlü 513 parsel sayılı taşınmazlar 18.02.2000 tarihinde mera vasfıyla … adına tescil edilmiştir.
Davacı vekili; … köyü, 512 ve 513 parsellerde … adına mera vasfıyla kayıtlı bulunan taşınmazların İl Mera Komisyonunun 17/02/2012 tarih ve 535 nolu kararı ve valilik makamının 24/02/2012 tarihli oluru ile 4342 sayılı Mera Kanununun 12. maddesi gereğince ilgili köy tüzel kişiliğine tahsis edildiğini, her iki taşınmazın … Asliye Hukuk Mahkemesinin 1998/692 Esas ve 1999/24 Karar sayılı kararı ile 143,130 m²’lik kısmının tapu miktar fazlası ve mera niteliği ile 244,000 m²’lik kısmının ise taşlık, kayalık ve dağ etekleri olması nedeniyle mera niteliği ile sınırlandırılmasına karar verildiği, ancak taşınmazlar mera özel siciline yazılması gerekir iken Hazinenin özel mülkiyetinde mera vasfı ile kayıtlı olarak belirtildiklerini, 512 ve 513 sayılı parsellerin tapu kayıtlarında mera özel siciline henüz kaydolmadıkları için mera komisyonunun 17/02/2012 tarihinde aldığı tahsis kararının da yasaya aykırı olduğunu, tahsis kararına konu 513 parsel sayılı taşınmazın … köyünde yapılan ve 2004 yılında kesinleşen … kadastrosu ve 2/B maddesi uygulaması sonucunda tamamı … olarak sınırlandırılan sahada kaldığı ve … vasfı ile tapuda düzeltme yapılması gerektiğini ve mera komisyonunun 17/02/2012 tarih ve 535 sayılı kararının iptalini talep ve dava etmiştir.
Yargılama sonunda mahkemece; dava konusu … ili, … ilçesi, … köyü, 512 parsel nolu taşınmazın il mera komisyonunun kararı ile … adına mera olarak tahsis edildiği ve öteden beri mera olarak değerlendirilip kullanıldığı, taşınmazın arazi özellikleri ve bitki örtüsü bakımından da mera özelliği gösterdiği, taşınmazda ziraat mühendislerinden oluşan bilirkişi kurulu raporunda ifade edilen pek çok mera yem bitkisinin varlığının belirlendiği, köyün toplam mera varlığının köydeki mevcut hayvanların ihtiyacını karşılamadığı, mera tahsis kararının dava konusu 512 parsel yönünden usul ve kanuna uygun olduğu, çekişmeli 513 sayılı parselin tamamının 2006 yılında sınırları kesinleşmiş olan … kadastrosunda … sınırları içinde kaldığı, toprağında … toprağı özelliklerinden olan koyu renkli humusun bulunduğu, arazi meylinin ortalama %35’in üzerinde olduğu, bilimsel olarak mera vasfını taşımıyor olması ve toprak muhafaza karakteri taşıması, içinde sık kapalılıkta meşe ağırlıklı … ağaç ve ağaççıklarının bulunması, eski tarihli memleket haritasında yeşil renkli ormanlık alanlarda kaldığı ve fiilende … niteliğinde olduğu gerekçesi ile davanın … köyü 512 parsel sayılı taşınmaz yönünden reddine, 513 parsel sayılı taşınmaz yönünden davanın kabulü ile, İl Mera Komisyonunun 17/02/2012 tarih ve 535 sayılı kararının … ili, … ilçesi, … köyü, 513 parsel nolu taşınmaz yönünden iptali ile, bu taşınmazın … niteliği ile … adına tapuya tesciline karar verilmiş, hüküm davacı … vekili ve davalı … vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, mera tahsis kararının iptali istemine ilişkindir.
Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde; 6831 sayılı Kanuna göre 2004 yılında yapılmaya başlanan ve 2006 yılında kesinleşen ilk … kadastrosu ve 2/B maddesi uygulaması ve 2012 yılında 4342 sayılı Mera Kanununa göre yapılan mera tahsis çalışması bulunmaktadır.
İncelenen dosya kapsamına, kararın dayandığı gerekçeye ve özellikle keşif sonucu düzenlenen uzman bilirkişi heyet raporunda, taşınmazlardan 512 parselin mera niteliğinde olduğunun anlaşılması, 513 parselin ise kesinleşmiş … tahdidi içinde bulunduğunun saptanmış olması nedeni ile yazılı şekilde hüküm kurulmasında isabetsizlik bulunmadığından; yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, Harçlar Kanununun değişik 13/j maddesi gereğince Hazineden ve 19.01.2011 tarihinde yürürlüğe giren 6099 sayılı Kanunun 16. maddesi ile 3402 sayılı Kanuna eklenen 36/A maddesi gereğince davalıdan onama harcı alınmasına yer olmadığına, temyiz harcının istek halinde yatırana iadesine 25/02/2019 gününde oy birliği ile karar verildi.