Yargıtay Kararı 20. Hukuk Dairesi 2016/8147 E. 2019/616 K. 05.02.2019 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 20. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2016/8147
KARAR NO : 2019/616
KARAR TARİHİ : 05.02.2019

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davalılar vekili tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:

K A R A R

1955 yılında yapılan arazi kadastrosu sırasında … köyünde bulunan 156 parsel sayılı taşınmaz kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanarak 12800 m2 yüzölçümü ve tarla vasfı ile …, … ve … adına eşit paylarla tespit ve tescil edilmiş, … .’ın payı 2007 yılında taksim nedenine dayalı olarak … adına tescil edilmiştir.
Yörede yapılan yenileme kadastrosu sırasında eski 156 parsel 113 ada 23 parsel sayılı ve 17102 m2 yüzölçümü ve tarla vasfı ile Veli, Haydar ve … adına eşit paylarla tescil edilmiştir.
… Kadastro Mahkemesinin 2013/169 E. sayılı dosyasında …, … Yönetimi aleyhine açtıkları dava ile; … köyü 113 ada 23 … köyünde bulunan 2346 parsel sayılı taşınmazın, yapılan … kadastro çalışmalarında Devlet ormanı olarak tespit edildiğini, oysa bu taşınmazın kendilerine atalarından kalan tapulu taşınmazları olduğunu belirterek bu taşınmazla ilgili … kadastro çalışmasının iptalini talep ve dava etmişlerdir.
Davalı … Yönetimi 27/06/2013 tarihinde cevap dilekçesi ve karşı dava dilekçesinde, dava konusu taşınmazın kısmen … kadastro çalışmaları sırasında … sınırları içerisinde bırakıldığını, buna rağmen arazi kadastrosu sırasında kişiler adına tescil edildiğini, dava konusu taşınmazın öncesinin ve eylemli durumunun da kısmen … niteliğinde olduğunu belirterek 113 ada 23 parsel sayılı taşınmazın davacılar adına olan tapu kaydının iptali ile … niteliğiyle … adına tapuya tesciline, davacı-karşı davalılaların elatmasının önlenmesine, taşınmazın tapu kaydı üzerinde mevcut tüm şerhlerin terkinine karar verilmesini talep etmiştir.
Kadastro mahkemesince, … Yönetimi tarafından açılan davanın tefrik edilip mahkemenin 2014/61 Esas sırasına kaydedildikten sonra, … Yönetiminin davasının mülkiyete ilişkin olup kadastro mahkemesinin görevine girmediği açıklanarak, tapu iptali ve tescil ile müdahalenin men’i davası yönünden mahkemenin görevsizliğine karar verilmiş, görevsizlik kararının temyiz edilmeksizin kesinleşmesi üzerine dava asliye hukuk mahkemesinin temyize konu esasına kaydedilmiştir.
Asliye hukuk mahkemesince yapılan yargılama sonucu davacının davasının kabulü ile … ili, … ilçesi, … köyü, 113 ada, 23 parsel sayılı taşınmazın bilirkişinin krokisinde (D) harfi ile göstermiş olduğu 14.528,75 m2’lik kısmın tapu kaydının iptali ile … vasfı ile … adına tapuya yeniden kayıt ve tesciline, Müdahalenin men’i talebinin reddine karar verilmiş, hüküm davalılar tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, tapu kaydının iptali ve tescili ile elatmanın önlenmesi istemine ilişkindir.
Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yörede 3116 sayılı Kanun hükümlerine göre yapılıp 29.11.1949 tarihli Resmi Gazetede ilan edilerek kesinleşen … kadastrosu, 1951 yılında 5653 sayılı Kanun uyarınca yapılan makiye ayırma, 1979 yılında 1744 sayılı Kanun hükümleri uyarınca yapılıp Karamürsel Asliye Hukuk Mahkemesinin 2008/183 E. – 2008/371 K. sayılı ilamıyla iptal edilen … kadastrosu ve 2. madde uygulaması, daha sonra 30/04/2013 tarihinde ilan edilerek kesinleşmeyen aplikasyon, evvelce sınırlandırması yapılmamış olan yerlerde … kadastrosu, tüm ormanlarda 6831 sayılı Kanunun 3302 sayılı Kanunla değişik 2/B madde uygulaması ve 1955 yılında yapılan arazi kadastrosu vardır.
Asıl dava olan ve kadastro mahkemesinde görülen tapu maliki … tarafından açılan dava için kadastro mahkemesinin 2013/169 E- 2014/89 K. sayılı dosyada davacının davasının reddine karar verilmiş, hüküm temyiz edilmeksizin 16/02/2015 tarihinde kesinleşmiştir.
İncelenen dosya kapsamına, kararın dayandığı gerekçeye, uzman … bilirkişi tarafından kesinleşmiş … tahdit haritasına dayalı olarak yöntemine uygun biçimde yapılan uygulama ve araştırmada çekişmeli taşınmazın bilirkişi raporunda 14528 m2 olan kısmın 1949 yılında ilan edilen … tahdidi içinde kalan ve eylemli … niteliğindeki yerlerden olduğu belirlenerek yazılı biçimde hüküm kurulmasında bir isabetsizlik bulunmamaktadır. Ancak; taşınmazın … olduğu saptanan 14528 m2 kısmı bilirkişi raporunda (B) harfi ile gösterilmesine rağmen hüküm kurulurken maddi hata yapılarak (D) harfi diye yazılmış olması doğru değil ise de, bu husus hükmün bozulmasını ve yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, hükmün düzeltilerek onanması uygun görülmüştür. Bu sebeple; hüküm fıkrasında yer alan “ – (D) harfi ile gösterilen 14528 m2- ” kelimeleri kaldırılarak, bunun yerine, “ – (B) harfi ile gösterilen 14528 m2 – ” kelimelerinin yazılması suretiyle düzeltilmesine ve hükmün 6100 sayılı Kanunun geçici 3. maddesi atfıyla HUMK’nın 438/7. maddesine göre düzeltilmiş bu şekliyle ONANMASINA, temyiz harcının istek halinde iadesine 05/02/2019 günü oy birliğiyle karar verildi.