Yargıtay Kararı 20. Hukuk Dairesi 2016/7924 E. 2019/106 K. 15.01.2019 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 20. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2016/7924
KARAR NO : 2019/106
KARAR TARİHİ : 15.01.2019

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davalılardan … tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:

K A R A R

… Kadastro Mahkemesinin 2013/10 E. sayılı dosyasında … ve arkadaşları, … Yönetimi aleyhine 25.01.2013 tarihinde açtıkları dava ile … köyünde bulunan 2346 parsel sayılı taşınmazın, yapılan … kadastro çalışmalarında Devlet ormanı olarak tespit edildiğini, oysa bu taşınmazın kendilerine atalarından kalan tapulu taşınmazları olduğunu belirterek bu taşınmazla ilgili … kadastro çalışmasının iptalini talep ve dava etmişlerdir.
Davalı … Yönetimi 22….2013 tarihinde cevap dilekçesi ve karşı dava dilekçesinde, dava konusu taşınmazın 1949 yılında yapılan … kadastro çalışmaları sırasında … sınırları içerisinde bırakıldığını, buna rağmen arazi kadastrosu sırasında kişiler adına tescil edildiğini, dava konusu taşınmazın eylemli durumunun da … niteliğinde olduğunu belirterek 2346 parsel sayılı taşınmazın davacılar adına olan tapu kaydının iptali ile … niteliğiyle … adına tapuya tesciline, davacı-karşı davalıların elatmasının önlenmesine, taşınmazın tapu kaydı üzerinde mevcut tüm şerhlerin terkinine karar verilmesini talep etmiştir.
Kadastro mahkemesince, … Yönetimi tarafından açılan davanın tefrik edilip mahkemenin 2014/26 Esas sırasına kaydedildikten sonra, … Yönetiminin davasının mülkiyete ilişkin olup kadastro mahkemesinin görevine girmediği açıklanarak, tapu iptali ve tescil ile müdahalenin men’i davası yönünden mahkemenin görevsizliğine, karar kesinleştiğinde ve talep halinde dosyanın … Asliye Hukuk Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiş, hükmün davacı … Yönetimi tarafından temyiz edilmesi üzerine Dairenin 17/09/2015 gün ve 745 E. – 7582 K. sayılı kararı ile onama kararı verilmiş, görevsizlik kararının kesinleşmesi üzerine dava asliye hukuk mahkemesinin temyize konu esasına kaydedilmiştir.
Asliye hukuk mahkemesince yapılan yargılama sonucu davacının davasının kabulü ile … köyü 2346 parsel sayılı taşınmazın davalılar adına olan tapu kaydının iptali ile … vasfıyla … adına tesciline müdahalenin men’i talebinin reddine karar verilmiş, hüküm davalılardan … tarafından temyiz edilmiştir
Dava, tapu kaydının iptali ve tescili ile elatmanın önlenmesi istemine ilişkindir.
Çekişmeli taşınmazların bulunduğu yörede 3116 sayılı Kanun hükümlerine göre yapılıp 1949 yılında kesinleşen … kadastrosu bulunmaktadır. 1979 yılında 1744 sayılı Kanunun uyarınca yapılan çalışmalar … Asliye Hukuk Mahkemesinin kararı ile iptal edilmiştir. Daha sonra 25.12.2012 tarihinde … ay süre ile ilân edilen çalışmada daha önce sınırlaması yapılmamış ormanların kadastrosu ile sınırlaması yapılmış ormanlarda 3302 sayılı Kanunun 2/B madde uygulaması yapılmıştır. Arazi kadastrosu ise 1955 yılında yapılarak kesinleşmiştir.
Dava konusu taşınmaz tapuda …, …, … ,…, …,… adlarına payları oranında kayıtlıdır.
Mülkiyetin söz konusu olduğu hâllerde, tapu iptali ve tescil davası, birlikte malik olanların hepsine karşı açılır. Birlikte mülkiyetin iştirak halinde mülkiyet (elbirliği mülkiyeti) şeklinde karşımıza çıkan türünde, ortaklar zaten zorunlu dava arkadaşıdır. Müşterek mülkiyet (paylı mülkiyet) halinde de, bu davanın bölünemez nitelikte olması nedeniyle, yine davada bütün maliklerin hasım gösterilmesi gerekir, mahkemece taraf teşkili sağlanmadan işin esasına girilerek dava sonuçlandırılmıştır. Taraf teşkili dava şartı olup yargılamanın her aşamasında re’sen gözönünde bulundurulması gerektiğinden, tapu kayıt maliklerinden davada hiç taraf olarak gösterilmeyenlerin ve ölü tapu kayıt maliklerinin mirasçılarından eksik olan tarafın usulüne uygun şekilde davaya dahil edilerek taraf teşkili sağlandıktan sonra işin esasına girilerek oluşacak sonuca göre bir karar verilmelidir.
Somut olayda; davacı … Yönetimi davasını tapuda adı geçenlerin tamamına yöneltmediği gibi davasını yönelttiği ölü tapu maliklerinin mirasçılarının tamamının da davada taraf olmadığı görülmekle, davada mahkemece taraf teşkili sağlanmadan karar verildiği anlaşılmaktadır.
Şöyle ki; … Yönetimi dava dilekçesinde, tapuda adı geçen …, …; …’i ve tapu maliki …’in mirasçılarından …’i davalı olarak göstermediği gibi yargılama sırasında bu kişiler davaya dahil edilmemiş ve karar başlığında da gözükmemektedirler. O halde, mahkemece tapu kayıt malikleri …, …; …’i ve tapu maliki …’in mirasçılarından … adlı kişiler, eğer ölü iseler mirasçıları hakkında … Yönetimi tarafından ek dava açılması sağlanarak iş bu dosya ile birleştirilmek suretiyle bu kişiler yönünden taraf teşkili sağlandıktan sonra delileri toplanmalı sonra işin esasına girilerek oluşacak sonuca göre bir karar verilmelidir.
Ayrıca, … dava konusu taşınmazın tapu maliki olmadığı ve … Yönetimi tarafından açılan karşı davanın tarafı olmadığı halde kadastro mahkemesinden verilen tefrik kararı ile davanın tarafı olarak gösterilmiş olması da doğru değildir
SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle; davalılardan Hazinenin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, bozma nedenine göre diğer yönlerin bu aşamada incelenmesine yer olmadığına 15/01/2019 günü oy birliği ile karar verildi.