Yargıtay Kararı 20. Hukuk Dairesi 2016/7467 E. 2017/2995 K. 10.04.2017 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 20. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2016/7467
KARAR NO : 2017/2995
KARAR TARİHİ : 10.04.2017

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı … tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
Kadastro sırasında… köyü 122 ada 1 parsel sayılı taşınmaz, orman niteliği ile Hazine adına tespit edilmiştir.
Davacı gerçek kişiler kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine ve tapu kaydına dayanarak, taşınmazın ormanla ilgisinin bulunmadığı iddiasıyla tapu iptali ve adlarına tescili istemiyle dava açmışlardır.
Mahkemece davanın reddine karar verilmiş; hüküm davacı … tarafından temyiz edilmiştir.
Dava dilekçesindeki açıklamaya göre dava, tapu iptal ve tescil niteliğindedir.
Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde 5304 sayılı Kanun ile değişik 3402 sayılı Kanunun 4. maddesi hükmüne göre orman sınırlandırması yapılmıştır.
İncelenen dosya kapsamına, kararın dayandığı gerekçeye, uzman orman bilirkişi tarafından eski tarihli hava fotoğrafı ve memleket haritasına dayalı olarak yöntemine uygun biçimde yapılan inceleme ve araştırmada çekişmeli taşınmazın orman sayılan yerlerden olduğu, % 40 – 60 eğimli olup imar-ihya edilmemiş çayır vasfını taşıdığı, davacının dayanağı dere, tepe, meşe ve kıraç sınırlı tapu kaydının sınırlarının her yere uyabilecek sınırlar olduğu, bir an tapunun, dava konusu taşınmaza uyduğu kabul edilse bile 13.07.1945 tarihinde yürürlüğe giren 4785 sayılı Kanun gereğince hukuki niteliğinin kalmadığı, tapu ve zilyedlikle ormandan toprak kazanma olanağı sağlayan 3402 sayılı Kanunun 45. maddesinin ilgili fıkraları, Anayasa Mahkemesinin 01.06.1988 gün ve 31/13 E.K.; 14.03.1989 gün ve 35/13 E.K. ve 13.06.1989 gün ve 7/25 E.K. sayılı kararları ile iptal edilmiş ve kalan fıkraları da 03.03.2005 gününde yürürlüğe giren 5304 sayılı Kanunun 14. maddesi ile yürürlükten kaldırılmış olduğundan, bu yollarla ormandan yer kazanılamayacağı hususları da gözönünde tutulduğunda yazılı biçimde hüküm kurulmasında bir isabetsizlik bulunmadığına göre, yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edene yükletilmesine 10/04/2017 günü oy birliği ile karar verildi.