YARGITAY KARARI
DAİRE : 20. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2016/7383
KARAR NO : 2016/10373
KARAR TARİHİ : 10.11.2016
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi (Aile Mahkemesi sıfatıyla)
Taraflar arasında görülen davada … Sulh Hukuk ve … 3. Asliye Hukuk (Aile Mahkemesi sıfatıyla) Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeniyle yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
Dava, annesi vefat eden ve babası cezaevinde bulunan küçüklere 4721 sayılı TMK’nın 404. maddesi uyarınca vasi tayini istemine ilişkindir.
… Sulh Hukuk Mahkemesince, küçüklerin anne ve babalarının boşanması sebebiyle velayetinin babaya verildiği, velayetin kaldırıldığına ilişkin herhangi bir mahkeme kararının olmadığı, velayetin kaldırılması halinde vasi tayini hususu gündeme geleceği gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiş, karar temyiz edilmeksizin kesinleşmiştir.
… 3. Asliye Hukuk (Aile Mahkemesi sıfatıyla) Mahkemesi ise üzerlerinde velayet hakkı bulunmayan küçükler … ve …’ye vasi tayin edilmesi gerektiğinden davaya bakma görevinin sulh hukuk mahkemesine ait olduğu gerekçesiyle görevsizlik kararı vermiş, karar temyiz edilmeksizin kesinleşmiştir.
Davacı vekili, küçükler … ve …’nin annesi … ve babası …’nin 15/11/2011 tarihinde boşandıklarını, çocukların velayetinin davalı baba …’ye verildiğini, boşandıktan sonra annelerinin çocuklarına bakmadığını, tamamen terk edip gittiğini, babalarının ise cezaevine girmiş olduğunu, annelerinin çocukları babaannesi olan davacı … yanına bıraktığını ve uzun müddetten beri çocuklara davacı … tarafından bakıldığını ileri sürerek küçüklere vasi tayin edilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 27.05.2015 tarih ve 2013/1860 Esas – 2015/1451 Karar sayılı ilâmında da benimsendiği üzere; ilke olarak her dava, açıldığı tarihteki fiilî ve hukukî sebeplere göre 6100 sayılı HMK’nın 297. maddesi çerçevesinde hükme bağlanır.
Somut olayda, nüfus kayıtlarının incelenmesinden çocukların babalarının hükümlü olarak cezaevinde bulunduğu, annelerinin de dava açıldıktan sonra 05/02/2016 tarihinde vefat ettiği anlaşılmaktadır.
TMK 404. maddesi gereğince velayet altında bulunmayan her küçük vesayet altına alınır.
Dava açıldığında anne sağ olduğuna göre, dava başlangıçta velayetin düzenlenmesi niteliğinde ise de yargılama aşamasında annenin ölmesi ile küçükler üzerinde velayet hakkının kalmadığının kabulü ile kamu düzenine ilişkin eldeki davada görevli mahkemenin belirlenmesi gerekmektedir. Velayet altında bulunmayan küçüklere vasi tayini zorunludur. Çocuklara vasi tayini konusunda görevli mahkeme vesayet makamı olan sulh hukuk mahkemesidir. Bu durumda, uyuşmazlığın sulh hukuk mahkemesinde görülüp sonuçlandırılması gerekmektedir.
SONUÇ: Yukarıda belirtilen nedenlerle; 6100 sayılı HMK’nın 21 ve 22. maddeleri gereğince … Sulh Hukuk Mahkemesinin YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE 10/11/2016 gününde oy birliğiyle karar verildi.