Yargıtay Kararı 20. Hukuk Dairesi 2016/7101 E. 2016/9056 K. 13.10.2016 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 20. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2016/7101
KARAR NO : 2016/9056
KARAR TARİHİ : 13.10.2016

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki menfi tespit istemine ilişkin davada … 6. Tüketici ve … 19. Asliye Hukuk Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
Dava, davacı adına sahte kimlik belgesiyle kredi kartı düzenlendiği iddiasıyla davacının davalıya borçlu olmadığının tespiti istemine ilişkindir.
… 6. Tüketici Mahkemesince, uyuşmazlığı doğuran hukuki ilişkinin haksız fiilden kaynaklandığı gerekçesiyle görevsizlik yönünde hüküm kurulmuştur.
… 19. Asliye Hukuk Mahkemesince ise 4077 sayılı Kanunun 10 ve 23. maddeleri ile tüketicilerin banka veya benzeri finans kurumlarında mal veya hizmet satın almak amacıyla kredi kartı almaları sonucu taraflar arasında oluşan uyuşmazlıkların çözümünde tüketici mahkemelerinin görevli olduğu gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiştir.
4822 sayılı Kanun ile değişik 4077 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanunun amaç başlıklı 1. maddesinde Kanunun amacı açıklandıktan sonra kapsam başlıklı 2. maddesinde “Bu kanun, birinci maddesinde belirtilen amaçlarla mal ve hizmet piyasalarında tüketicinin taraflardan birini oluşturduğu her türlü tüketici işlemini kapsar” hükmüne yer verilmiştir. Kanunun 3. maddesinde; “Mal; alışverişe konu olan taşınır eşyayı, konut ve tatil amaçlı taşınmaz malları ve elektronik ortamda kullanılmak üzere hazırlanan yazılım, ses, görüntü ve benzeri gayri maddi malları ifade eder. Satıcı; kamu tüzel kişileri de dahil olmak üzere ticari veya mesleki faaliyetleri kapsamında tüketiciye mal sunan gerçek veya tüzel kişileri kapsar. Tüketici ise bir mal veya hizmeti ticari veya mesleki olmayan amaçlarla edinen kullanan veya yararlanan gerçek ya da tüzel kişiyi ifade eder” şeklinde tanımlanmıştır.
Bir hukuki işlemin 4077 sayılı Kanun kapsamında kalıp kalmadığının belirlenmesi için, kanunun amacı içinde mal ve hizmet satışına ilişkin bir hukuki işlemin olması gerekir. Somut uyuşmazlıkta, davacı ile davalı banka arasında kredi kartı sözleşmesi yapıldığı ve taraflar arasında 4077 sayılı Kanun kapsamında kalan bir hukuki ilişkinin kurulduğu anlaşılmaktadır.
Somut olayda; davacının iddiası, dava dışı 3. kişi ya da kişilerce kimlik bilgilerinin kullanılarak adına kredi kartı çıkarıldığı yönünde olup, iddianın ileri sürülüş tarzı ile taraflar arasındaki ilişkiye göre işlemin tüketici işlemi olmadığı açıktır. Uyuşmazlığın kaynağı haksız fiildir. Bu durumda davada 4077 sayılı Kanun hükümleri değil, genel hükümler uygulanacağından, uyuşmazlığın asliye hukuk mahkemesinde görülerek çözümlenmesi gerekmektedir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; 6100 sayılı HMK’nın 21 ve 22. maddeleri gereğince … 19. Asliye Hukuk Mahkemesinin YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE 13/10/2016 gününde oy birliğiyle karar verildi.