Yargıtay Kararı 20. Hukuk Dairesi 2016/5035 E. 2017/9096 K. 08.11.2017 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 20. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2016/5035
KARAR NO : 2017/9096
KARAR TARİHİ : 08.11.2017

MAHKEMESİ : … 7. Asliye Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı Orman Yönetimi tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:

K A R A R
Çekişmeli … ili, … ilçesi, … köyü 192 ada 1 parsel sayılı 4168,00 m² yüzölçümündeki taşınmaz, davalılar adına arsa vasfıyla tapuda kayıtlıdır.
Davacı Orman Yönetimi, taşınmazın 1684,30 m²’lik bölümünün kesinleşmiş orman sınırı içinde kaldığı iddiası ile taşınmazın bu kısmının tapu kaydının iptali ile orman vasfıyla Hazine adına tescili ve müdahalenin önlenmesi istemiyle dava açmıştır.
Mahkemece davanın kabulüne, çekişmeli taşınmazın harita mühendisi bilirkişi …’nın 22.11.2012 tarihli kroki ve raporunda (A) harfiyle gösterilen 1.684,30 m²’lik bölümün orman sayılan yerlerden ve kesinleşmiş orman sınırı içerisinde kaldığından tapu kaydının iptali ile orman vasfıyla Hazine adına tapuya kayıt ve tesciline, davalıların vaki müdahalesinin önlenmesine karar verilmiş; hüküm, davalı … Belediye Başkanlığı ve davalı Hazine tarafından temyiz edilmiş, ancak Hazine vekili 20.05.2014 havale tarihli dilekçe ile temyiz isteminden vazgeçmiştir.
Yargıtay 20 Hukuk Dairesinin 15/09/2014 tarih ve 2014/4629 E. – 7587 K. sayılı kararıyla davalı Hazinenin temyizinin vazgeçme nedeniyle reddine, davalı … Belediye Başkanlığının tapu iptali ve tescil kararına yönelik temyiz itirazının reddi ile bu yönden hükmün onanmasına, davalı … Belediye Başkanlığının, elatmanın önlenmesi kararına yönelik temyiz itirazına gelince, “Türk Medenî Kanununun 683. maddesi uyarınca mülkiyet hakkı bulunan malik hukuk düzeninin sınırları içerisinde o şey üzerinde yararlanma, kullanma ve tasarrufta bulunma yetkisine sahiptir. Yine, aynı hüküm uyarınca, haksız bir elatma varsa, anılan hüküm, malike, her türlü haksız elatmanın önlenmesini isteme yetkisi de tanımıştır. Somut olayda, davanın açıldığı tarihte dava konusu taşınmaz davalılar adına tapuda kayıtlıdır. Davalılar, dava tarihinden önce taşınmaz üzerinde tapu kaydına dayanarak tasarruf ettiğinden, davalıların dava konusu taşınmaza haksız bir elatmasından söz edilemez. Bu itibarla, Orman Yönetiminin elatmanın önlenmesine ilişkin talebinin reddine karar verilmesi” gereğine değinilerek, hükmün bu yönden bozulmasına karar verilmiştir. Davacı Orman Yönetimi ile davalı … Belediye Başkanlığı karar düzeltme yoluna başvurmuş, Dairenin 06/04/2015 tarih ve 2014/10704 E. – 2015/2552 K. sayılı kararıyla karar düzeltme taleplerinin reddine karar verilmiştir.
Mahkemece bozma kararına uyulduktan sonra men’i müdahale isteğinin reddine karar verilmiş, hüküm davacı Orman Yönetimi tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, kesinleşen orman sınırı içinde kalan tapu iptali ve tescil ile elatmanın önlenmesi istemine ilişkindir.
Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde 29.07.2002 tarihinde ilân edilerek 30.01.2003 tarihinde kesinleşen orman kadastrosu ve 2/B madde uygulaması vardır.
İncelenen dosya kapsamına, kararın dayandığı gerekçeye göre, mahkemece bozma kararına uyularak elatmanın önlenmesi isteğinin reddi yolunda kurulan hükümde bir isabetsizlik
bulunmamaktadır. Ancak, kural olarak; 6100 sayılı HMK’nın 297. (1086 sayılı HUMK’nın (Değişik: 26/2/1985 – 3156/16 md.) 388) maddesine göre hükmü veren mahkeme ile hâkim veya hâkimlerin ve zabıt kâtibinin ad ve soyadları ile sicil numaraları, mahkeme çeşitli sıfatlarla görev yapıyorsa hükmün hangi sıfatla verildiğininin hüküm başlığında gösterilmesi zorunlu olmasına rağmen, temyize konu hükmün karar başlığında, kararı veren 34192 sicil numaralı Hâkim …ün isim ve sicil numarası ile yine son karar oturumunun katibi olan 184095 sicil numaralı katip …’in ismi ve sicil numarası bulunmamaması; ayrıca davanın niteliğine göre aynı nedene ve hukukî sebebe dayalı davanın reddine karar verilmesi halinde davada yasal hasım konumunda olan Hazine ve … Belediyesi lehine tek maktu vekâlet ücreti takdir edilmesi gerekirken ayrı ayrı 1500,00.-TL vekâlet ücretine hükmedilmiş olması doğru değil ise de, bu hususlar hükmün bozulmasını ve yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden hükmün düzeltilerek onanması uygun görülmüştür. Bu nedenle, hükmün başlık kısmına “Hakim: … – 34192, Katip: …-184095” yazılması suretiyle ve ayrıca kararın hüküm fıkrasının 3 ve 4. paragrafları hüküm yerinden çıkartılarak bunun yerine 3. paragraf olarak “Davalılar Hazine ve … Belediyesi kendilerini vekille temsil ettirdiklerinden lehlerine hüküm tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince takdir edilen 1500.- TL maktu vekâlet ücretinin davacıdan alınarak davalılar Hazine ve … Belediyesine ödenmesine” cümlesi yazılması suretiyle düzeltilmesine ve hükmün 6100 sayılı Kanunun geçici 3. maddesi atfıyla HUMK’nın 438/7. maddesine göre düzeltilmiş bu şekliyle ONANMASINA, temyiz harcının istek halinde iadesine 08/11/2017 günü oy birliği ile karar verildi.