YARGITAY KARARI
DAİRE : 20. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2016/3034
KARAR NO : 2017/8184
KARAR TARİHİ : 23.10.2017
MAHKEMESİ :Kadastro Mahkemesi
Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı … Yönetimi tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
Davacı, dava dilekçesi ile; … ili, … beldesi, … mahallesinde yapılan orman kadastrosunun 21.07.2006 tarihinde ilân edildiğini, toplam 368291 m² yüzölçümündeki otuzyedi adet parselin 1981 yılından önce orman vasfını kaybettiği gerekçesi ile 6831 sayılı Kanunun 2/B maddesi gereği Hazine adına orman sınırı dışına çıkarıldığını, işletmede yapılan inceleme sonucu bu taşınmazların 1982 tarihli memleket haritasında orman olarak göründüğünün saptandığını ileri sürerek, çekişmeli taşınmazların orman sınırı dışına çıkarılma işleminin iptalini talep etmiştir. Yargılama sırasında 21.12.2011 tarihli celsede her bir parsel için tefrik kararı verilmiş, LXII nolu parsel hakkında davanın kabulüne, dava konusu … ili, … beldesi, … mahallesi LXII nolu 2/B parselinin, 18.06.2012 tarihli bilirkişi raporunda itiraz konusu olan yerin tamamı olan ve (A) harfi ile gösterilen 781,60 m² ve (B) harfi ile gösterilen 411,15 m² yüzölçümündeki taşınmazın, kadastro tesbit tutanağının iptali ile orman vasfıyla Hazine adına kayıt ve tesciline karar verilmiş, hükmün temyizi üzerine Dairemizin 2013/8583 E. – 9098 K. sayılı kararıyla “…Mahkemece, davanın kabulü ile; çekişmeli taşınmazın dava konusu olan bölümünün kadastro tespit tutanağının iptali ile taşınmazın orman vasfıyla Hazine adına kayıt ve tesciline karar verilmişse de, yapılan inceleme ve araştırma hüküm kurmaya yeterli değildir. Şöyle ki; davacı … Yönetimi, Hazine adına orman sınırları dışına çıkarılan dava konusu yerlerin 2/B şartlarını taşımadığını, 1982 tarihli memleket haritasında orman olduklarını iddia etmekte ve taşınmazların 2/B olarak sınırlandırılmasının iptalini istemektedir. 6831 sayılı Kanunun değişik 2/B maddesi ile bilim ve fen bakımından orman niteliğini tam olarak kaybetmiş yerlerin orman rejimi dışına çıkartılacağı hükmü getirilmiş olup; mahkemece, yapılan keşif ve alınan raporlar, dava konusu taşınmazın 31.12.1981 tarihinden önce orman niteliğini yitirip yitirmediği hususunu açıklığa kavuşturmada yeterli görülmemiştir. Şöyle ki; mahkeme kararına dayanak olan 18.06.2012 tarihli bilirkişi raporunda, 1982 tarihli memleket haritasının yapımına esas hava fotoğrafı getirtilip incelenmemiş, taşınmazın 31.12.1981 tarihinden önce orman niteliğini yitirip yitirmediği hususunda inceleme yapılmamıştır.
Dairemizin iade kararı ile alınan 13.09.2012 bilirkişi raporunda da, dava konusu taşınmazın çekişmeli bölümünün 31.12.1981 tarihinden önce doğal yollardan orman nitelik yitirip yitirmediğinin kesin olarak saptanamadığı belirtilmiştir.
Ayrıca, iade kararımızla getirtilen … Tapu Müdürlüğünün 09.04.2013 tarihli yazısı ekindeki askı ilân tutanağından, çekişmeli taşınmazın bulunduğu yörede 10.07.2012 – 09.08.2012 tarihleri arasında ilân edilen, 2/B alanlarında 3402 sayılı Kanunun Ek 4. maddesi gereği yapılan kullanım kadastrosu çalışmaları olduğu anlaşılmakta, ancak, bu çalışmaların dava konusu 2/B parsellerini kapsayıp kapsamadığı dosya kapsamından anlaşılamamaktadır.
O halde; mahkemece, 1982 tarihine en yakın tarihli memleket haritasının yapımına esas olan hava fotoğrafı ve memleket haritası getirtilip bilirkişi vasıtasıyla incelenmeli ve dava konusu taşınmazlarla ilgili 2/B alanlarında 3402 sayılı Kanunun Ek 4. maddesi gereği kadastro çalışmalarının yapılıp yapılmadığı sorulmalı, yapılmışsa dava konusu 2/B alanlarında belirlenen parsellere ait kadastro tutanakları getirtilmeli ve bu tutanaklarda kullanıcı olarak beyanlar hanesinde ismi yazan kişiler tesbit edilerek bu kişiler davaya dahil edilmeli ve önceki bilirkişiler dışında halen Çevre ve Orman Bakanlığı (…) ve bağlı birimlerinde görev yapmayan bu konuda uzman orman yüksek mühendisleri arasından seçilecek üç orman mühendisi, bir ziraat mühendisi ve bir harita mühendisinden veya olmadığı takdirde bir tapu fen memuru oluşturulacak bilirkişi kurulu marifetiyle yeniden yapılacak keşif ve alınacak raporlar ile dava konusu taşınmazın orman bütünlüğünü bozmama, su ve toprak rejimine ve çevresindeki ekosistemlerinin tüm öğeleriyle kendisini yenileyebilme gücüne zarar vermeme, ormancılık çalışmalarının etkinlik, verimlilik ve kârlılık düzeylerini düşürmeme, taşınmaz üzerinde insan elinin çekilmesi ve olduğu gibi bırakılması halinde yeniden orman haline dönüşüp dönüşemeyeceği hususları değerlendirilmeli; dava konusu taşınmazın doğal olaylar ve eylemler sonucu bilim ve fen bakımından orman niteliğini tam olarak yitirip yitirmediği incelenerek bu olgular tartışılmalı ve orman niteliği kaybolmuş ise, çekişmeli bölüm üzerindeki bitki örtüsü, ağaç ve fındık ocaklarının sayısı ve yaşları kesin olarak saptanmalı, önceki bilirkişi raporlarıyla çelişen durumların saptanması halinde, bu çelişkilerin de giderilmesi sağlanmalıdır.
Kabule göre de; dava, 6831 sayılı Kanunun 2/B maddesi gereği yapılan kadastro çalışmalarına itiraz niteliğinde olduğuna göre, davanın kabul edilmesi halinde kabul edilen bölüme ilişkin 2/B sınırlamasının iptali ile dava konusu taşınmazın orman sınırları içerisine alınmasına karar verilmesi gerekirken, mahkemece “bilirkişi raporunda itiraz konusu olan yerin tamamı olan ve (A) harfi ile gösterilen 781,60 m² ve (B) harfi ile gösterilen 411,15 m² yüzölçümündeki taşınmazın, kadastro tesbit tutanağının iptali ile orman vasfıyla Hazine adına kayıt ve tesciline…” şeklinde hüküm kurulması doğru görülmemiştir.
Açıklanan hususlar gözetilmeksizin, eksik inceleme ve yetersiz bilirkişi raporuna dayanılarak hüküm kurulması usûl ve kanuna aykırıdır.” gereğine değinilerek hükmün bozulmasına karar verilmiştir.
Mahkemece bozmaya uyularak yapılan yargılama sonucunda davanın kısmen kabulü ile … ili, … ilçesi,… beldesi, … köyü LXII nolu 2/B parselinin, teknik bilirkişiler …’ın 29/12/2014 tarihli ortak rapor ve krokisinde (A) harfi ile gösterilen 1.814,37 m²’lik kısmının kadastro tespitinin iptali ile anılan kısmın Orman Yüksek Mühendisleri bilirkişiler …’in 10/01/2015 tarihli ortak rapor ve ekli krokilerinde de belirtildiği gibi orman vasfıyla Hazine adına tapuya kayıt ve tesciline, kalan kısmının ise tespit gibi tesciline, karar kesinleştiğinde dosyanın tapu müdürlüğüne gönderilmesine karar verilmiş, hüküm davacı … Yönetimi tarafından temyiz edilmiştir.
Dava dilekçesindeki açıklamaya göre dava, 6 aylık askı ilân süresi içinde açılan 2/B uygulamasına itiraza ilişkindir.
Dava konusu taşınmazın bulunduğu yerde, 6831 sayılı Orman Kanunu uyarınca yapılan orman kadastrosu ve 1744 sayılı Kanuna göre 2. madde uygulaması yapılmış, 07.05.1982 tarihinde ilân edilerek kesinleşmiş, daha sonra evvelce sınırlaması yapılmış ormanlarda, orman sınır hattını araziye aplike ve 6831 sayılı Kanunun 3302 sayılı Kanunla değişik 2/B maddesi uygulama çalışmaları yapılmış, 21.07.2006 tarihinde 6 ay süre ile ilân edilen kadastro çalışmalarına davacı tarafından süresi içinde dava açılmış olması sebebi ile çalışmalar kesinleşmemiştir.
İncelenen dosya kapsamına, kararın dayandığı gerekçeye ve uzman orman bilirkişi tarafından eski tarihli hava fotoğrafları ve memleket haritasına dayalı olarak yöntemine uygun biçimde yapılan inceleme ve araştırmada çekişmeli taşınmazın (B) harfi ile gösterilen bölümünün 31.12.1981 tarihinden önce – bilim ve fen bakımından orman niteliğini yitirdiği ve 2/B madde koşullarını taşıyan yerlerden olduğu anlaşıldığına göre yazılı şekilde hüküm kurulmasında isabetsizlik bulunmamaktadır.
Ancak, dava, 6831 sayılı Kanunun 2/B maddesi gereği yapılan kadastro çalışmalarına itiraz niteliğinde olduğuna göre, davanın kabul edilen bölüme ilişkin 2/B sınırlamasının iptali ile dava konusu taşınmazın orman sınırları içerisine alınmasına karar verilmesi ile yetinilmesi gerekirken, taşınmazın (A) harfi ile gösterilen 1.814,37 m²’lik kısmının kadastro tespitinin iptali ile anılan kısmın orman vasfıyla Hazine adına tapuya kayıt ve tesciline, kalan kısmının ise tespit gibi tesciline, karar kesinleştiğinde dosyanın tapu müdürlüğüne gönderilmesine karar verilmesi doğru değilse de bu husus yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, hükmün düzeltilerek onanması uygun görülmüştür.
Bu sebeple; hüküm fıkrasının 1 ve 2 numaralı bentlerinin hüküm fıkrasısndan çıkarılması ve yerine “…davanın kısmen kabulü ile … ili, … ilçesi, … beldesi, … köyü LXII nolu 2/B parselinin, teknik bilirkişiler …’ın 29/12/2014 tarihli ortak rapor ve krokisinde (A) harfi ile gösterilen 1.814,37 m²’lik kısmına ilişkin 2/B sınırlamasının iptali ile orman sınırları içerisine alınmasına…” ibaresinin yazılması suretiyle düzeltilmesine ve 6100 sayılı Kanunun geçici 3. maddesi atfıyla HUMK’nın 438/7. maddesine göre bu düzeltilmiş şekliyle ONANMASINA, temyiz harcının istek halinde iadesine 23/10/2017 günü oy birliği ile karar verildi.