Yargıtay Kararı 20. Hukuk Dairesi 2016/2576 E. 2018/6051 K. 27.09.2018 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 20. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2016/2576
KARAR NO : 2018/6051
KARAR TARİHİ : 27.09.2018

MAHKEMESİ :Kadastro Mahkemesi

Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı … Yönetimi tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
Kadastro sırasında… ilçesi, Korkut mahallesi 111 ada 1 parsel sayılı 59347,35 m2 yüzölçümlü taşınmaz, orman niteliğiyle Hazine adına tesbit edilmiş, 06/06/2008-07/07/2008 tarihleri arasında askı ilanına çıkarılmıştır.
Ana dosyada davacı … 07/07/2008 havale tarihli dava dilekçesinde özetle;… ilçesi, Korkut mahallesinde yapılan kadastro çalışmaları sonucu, 111 ada 1 parsel sayılı taşınmazın … adına tespit edildiğini, dava konusu yapılan bu yerin babası…’ndan kendisine intikal ettiğini, uzun yıllarca babası tarafından onun da vefatı üzerine kendisinin kullanageldiğini, harici taksim sonucu bu arazinin kendisine kaldığını, taşınmazın tarım arazisi olup orman vasfı taşıyacak unsur içermediğini, dava konusu yere ilişkin eski tapu kayıtlarının mevcut olduğunu ve bunları da dosyaya sunduğunu belirterek, dava konusu 111 ada 1 parselde mevcut tarım arazisinin kendi adına tapuya kayıt ve tescilini, dava ve talep etmiştir.
Müdahil davacı olarak davaya katılan … ve …, davacı …’un kardeşi olduklarını, dava edilen taşınmazların murisleri…’ndan davacı ve kendilerine kaldığını belirterek taşınmazların davacı ve kendileri adına tescilini istemişlerdir.
Birleşen 2011/240 Esas numaralı dosyada davacı … vekili … 20/01/2010 havale tarihli dava dilekçesinde özetle;… ilçesi, Korkut mahallesinde yapılan kadastro çalışmaları sonrası müvekkiline ait tarım arazisinin 111 ada 1 numaralı parsel içerisine alındığını ve bu parselin de orman vasfıyla Hazine adına tapuya kayıt ve tescil edildiğini, aynı parselin başka bir bölümünün de … tarafından dava edildiğini ve davanın halen devam ettiğini, müvekkiline ait arazinin …’nun arazisiyle sınır komşusu olduğunu, müvekkilinin bu yerde tarım arazisinin sırırlarının tespiti ile müvekkili adına tapuya kayıt ve tescilini dava ve talep etmiştir. Asliye hukuk mahkemesine açılan davada verilen görevsizlik kararı ile dosya kadastro mahkemesinin 2011/240 Esas sırasına kaydedildikten sonra temyize konu dosya ile birleştirilmesine karar verilmiştir.
Yargılama sırasında davacılar 02/12/1963 tarih 1, 3, 4 ve 29/04/1958 tarih 107-108 ve 24/08/1975 tarih 23 numaralı tapu kayıtlarına dayanmışlardır.
Mahkemece; davacılar tarafından açılan davanın kabulüne, Korkut mahallesi, 111 ada 1 parsel sayılı taşınmaza ilişkin kadastro tespitinin iptaline, fen bilirkişiler … ve …’nun dosya arasındaki 13.11.2015 havale tarihli raporuna ekli krokide gösterildiği üzere;
A) Krokide (A) ibaresi ile gösterilen 31643,57 m2’lik kısmın, dava konusu … ili,… ilçesi, Korkut mahallesi 111 ada 1 numaralı parselden ifrazı ile; 111 ada ve izleyen son parsel numarası verilerek “çay bahçesi” vasfıyla 3 hisse kabul edilerek, 1er eşit hisse ile … … ve … adlarına tapuya kayıt ve tesciline,
B) Krokide (B) ibaresi ile gösterilen 2464.79 m2’lik kısmın ve (C) ibaresi ile gösterilen 649.35 m2’lik kısmın dava konusu … ili,… ilçesi, Korkut mahallesi 111 ada 1 numaralı parselden ifrazı ile; 111 ada ve izleyen son parsel numaraları verilerek “çay bahçesi” vasfıyla … adına tapuya kayıt ve tesciline,
C) Krokide (D) ibaresi ile gösterilen 1833.94 m2’lik kısmın, dava konusu … ili,… ilçesi, Korkut mahallesi 111 ada 1 numaralı parselden ifrazı ile; 111 ada ve izleyen son parsel numarası verilerek “orman vasfıyla” Hazine adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmiş, hüküm davalı … Yönetimi tarafından temyiz edilmiştir.
Dava kadastro tesbitine itiraza ilişkindir.
Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde orman kadastrosu 3402 sayılı Kanunun 5304 sayılı Kanunla değişik 4. maddesi uyarınca yapılmış 06/06/2008-07/07/2008 tarihleri arasında kısmi ilan 13/11/2008-15/12/2008 tarihleri arasında genel askı ilanı yapılmıştır.
Mahkemece davanın kabulüne karar verilmişse de eksik inceleme ile hüküm kurulmuştur. Şöyle ki;6098 sayılı TBK’nın 74. maddesi (818 sayılı BK’nın 53. maddesi) uyarınca hukuk hâkimi, ceza mahkemesinin beraat kararı ile bağlı değil ise de hem ilmi, hem de kökleşmiş yargı kararlarında ceza mahkemesince belirlenen maddi olgunun hukuk hakimini bağlayacağı kabul edilmektedir.
Sulh ceza mahkemesinin 2009/4 Esas sayılı dosyasında davacılardan … hakkında Devlet ormanından işgal ve faydalanma ve ağaç kesme suçundan dava açılmış, bu suçun delili olarak gösterilen 06/07/2008 tarihli suç zaptında, zeminde çok sayıda kızılağaç, kayın ve kestane ağaçlarının kesilmiş olduğu, dipten kesilen emvalin temizlendiğinin belirtildiği, yapılan keşifte tutanakta imzası olan kişilerin tanık olarak dinlendiği, tanıkların tutanak içeriğini doğruladığı ancak temyize konu davada sulh ceza mahkemesine konu yer ile dava konusu taşınmazların aynı yerler olup olmadıkları yönünde bir belirleme yapılmamıştır.
Dosya içinde bulunan orman bilirkişi raporunda, taşınmazdan 1966 tarihli memleket haritası ve dayanağı hava fotoğrafında açıklık alan olarak görüldüğü, 1984 tarihli memleket haritası ve dayanağı 1982 tarihli hava fotoğrafında yapraklı ağaçlardan oluşan ormanlık alan olduğu, bu belgelere göre taşınmaz evveliyatında açıklık alan iken 1970’li yılların sonlarından itibaren kendi haline terk edilmesi nedeni ile orman örtüsü ile kaplandığı, taşınmazdan 163 adet orman ağacının 2008 yılında kesildiği ve işmakinası ile uzaklaştırıldığına ilişkin tespitlerin ceza dosyasında belirtildiğine değinmiş,ikinci kez yapılan keşif sonucu düzenlenen orman bilirkişi raporunda ise taşınmazın 1959 tarihli hava fotoğrafında taşınmazın üzerinde münferit dağılımlı ağaçların olduğu ancak bu ağaçların kapalılık oluştırmadığı belirtilmiş, daha sonraki tarihli hava fotoğrafı ve memleket haritası incelenmemiştir.
Her ne kadar ilk bilirkişi raporunda 1982 tarihli hava fotoğrafı incelendiği belirtilmiş ise de hava fotoğrafı üzerinde stereoskopik inceleme yapılmak sureti ile taşınmazda bulunan ağaçların yaşı, dağılımı, cinsi konusunda bilgi verilmemiş, ceza dosyasında taşınmazın üzerinden çok sayıda orman ağacı kesildiğine ilişkin tespitlerin değerlendirilmesi amacı ile hava fotoğrafları incelenmemiştir.
Bundan başka, davacılar yargılama sırasında tapu kayıtlarına dayanmışlar ve keşifte bu tapular uygulanmaya çalışılmışsa da, keşif sonucu düzenlenen fen bilirkişi raporunda dayanak tapuların mevki ve sınırları itibari ile dava konusu taşınmaza uymadığının bildirilmiş olması karşısında davacıların tapu kapsamında kalmayan taşınmazları ancak kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği yolu ile edinmeleri mümkündür. Nitekim mahkeme dahi taşınmazların davacılar adına tesciline karar verirken, davacıların kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği ile taşınmazları edindikleri hususuna değinmiştir.
Bu durumda taşınmazların tapu kapsamında kalmadığı sabittir. Tapulu olmayan taşınmazın orman olup olmadığının belirlenmesi açısından eski tarihli memleket haritası ve hava fotoğrafı yanında 1982 tarihli hava fotoğrafı ve bu hava fotoğrafından üretilen meleket haritası üzerinde inceleme yapılarak taşınmazın üzerinde bulunan bitki örtüsünün niteliği, ağaçların cinsi dağılımı yaşı, kapalılık oranını bildiren bilirkişi raporu alınmalı, dava konusu yerin sulh ceza mahkemesinde dava konusu olan yer ile aynı yer olup olmadığı belirlenmeli, bilirkişi raporları denetlenerek oluşacak sonuca göre hüküm kurulmadır.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; davalı … Yönetiminin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde iadesine 27/09/2018 günü oy birliği ile karar verildi.