Yargıtay Kararı 20. Hukuk Dairesi 2016/2318 E. 2017/7630 K. 11.10.2017 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 20. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2016/2318
KARAR NO : 2017/7630
KARAR TARİHİ : 11.10.2017

MAHKEMESİ :Kadastro Mahkemesi

Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı-birleştirilen dosya davacısı Hazine ve birleştirilen dosya davacısı Orman Yönetimi tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:

K A R A R

Kadastro sırasında … köyü 103 ada 5, 102 ada 37 ve 102 ada 198 parsel sayılı taşınmazlar tarla vasfıyla senetsizden davalı adına tespit edilmiştir.
Davacı-birleştirilen dosya davacısı Hazine taşınmazların kaçak-yitik kişilerden kaldığı, birleştirilen dosya davacısı Orman Yönetimi ise 103 ada 5 ve 102 ada 37 parsel sayılı taşınmazların orman sayılan yerlerden olduğu iddiasıyla dava açmış, mahkemece asıl davanın kısmen kabul kısmen reddine, birleşen 2008/215 ve 2015/14 Esas sayılı dosyalara ilişkin talebin kabulüne, dava konusu … ili, … ilçesi, … köyü, köy etrafı mevkiinde kain 103 ada 5 parsel sayılı taşınmazın kadastro tespitinin iptali ile orman vasfıyla Hazine adına tapuya kayıt ve tesciline, dava konusu 102 ada 37 parsel sayılı taşınmazın orman-harita ortak bilirkişi raporunda 37-A harfi ile gösterilen 1.181,31 m2 yüzölçümündeki bölümünün kadastro tespitinin iptali ile aynı adanın son parsel numarası verilerek orman vasfı ile Hazine adına tapuya kayıt ve tesciline, 102 ada 37 parsel sayılı taşınmazın ekli orman-harita ortak bilirkişi raporunda 37-B harfi ile gösterilen 2.300,79, m2 yüzölçümündeki bölümünün kadastro tespiti gibi tapuya kayıt ve tesciline, dava konusu 102 ada 198 parsel sayılı taşınmazın kadastro tespiti gibi tapuya kayıt ve tesciline karar verilmiş, hüküm davacı-birleştirilen dosya davacısı Hazine ve birleştirilen dosya davacısı Orman Yönetimi tarafından temyiz edilmiştir.
Dava kadastro tespitine itiraza ilişkindir
Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde genel arazi ve orman kadastrosu çalışmaları 5304 sayılı Kanuna göre birlikte gerçekleştirilmiştir.
1) Davacı/birleştirilen dosya davacısı Hazinenin 103 ada 5 parsel ve 102 ada 198 parsel sayılı taşınmazlara yönelik temyiz itirazları yönünden:
İncelenen dosya kapsamına, kararın dayandığı gerekçeye, uzman orman bilirkişi tarafından eski tarihli hava fotoğrafları ve memleket haritasına dayalı olarak yöntemine uygun biçimde yapılan inceleme ve araştırmada çekişmeli 103 ada 5 parsel sayılı taşınmazın orman sayılan yerlerden olduğu, çekişmeli 102 ada 198 parsel sayılı taşınmazın kaçak-yitik kişilerden kalmadığı ve davalı yararına zilyetlikle kazanma koşullarının oluştuğu anlaşıldığına
ve yazılı biçimde hüküm kurulmasında bir isabetsizlik bulunmadığına göre, yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddi ile hükmün onanmasına,
2) Davacı/birleştirilen dosya davacısı Hazinenin 102 ada 37 parsel sayılı taşınmazın bilirkişi raporunda (A) harfi ile gösterilen bölümüne yönelik temyiz itirazları yönünden:
İncelenen dosya kapsamına, kararın dayandığı gerekçeye, uzman orman bilirkişi tarafından eski tarihli hava fotoğrafları ve memleket haritasına dayalı olarak yöntemine uygun biçimde yapılan inceleme ve araştırmada çekişmeli 102 ada 37 parsel sayılı taşınmazın bilirkişi raporunda (A) harfi ile gösterilen bölümünün orman sayılan yerlerden olduğu anlaşıldığına ve yazılı biçimde hüküm kurulmasında bir isabetsizlik bulunmadığına göre, yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddine
3) Davacı-birleştirilen dosya davacısı Hazinenin ve birleştirilen dosya davacısı Orman Yönetiminin 102 ada 37 parsel sayılı taşınmazın bilirkişi raporunda (B) harfi ile gösterilen bölümüne yönelik temyiz itirazları yönünden:
Mahkemece 102 ada 37 parsel sayılı taşınmazın bilirkişi raporunda (B) harfi ile gösterilen bölümüne yönelik davanın reddine karar verilmiş ise de anılan karar eksik inceleme ve araştırmaya dayalıdır. Şöyleki; taşınmazın sınırında aktif dere olmasına rağmen taşınmazın jeolog bilirkişi eliyle taşkın sahasında kalıp kalmadığı ve zilyetlikle kazanılabilecek yerlerden olup olmadığı yönünden inceleme yapılmamıştır. Eksik araştırma ve incelemeye dayalı olarak hüküm kurulamaz.
O halde mahkemece, çekişmeli taşınmazın öncesinin orman niteliğinin ve hukuki durumunun belirlenmesi için, yöreye ait bulunabilecek en eski tarihli memleket haritası, amenajman planı, hava fotoğrafı ile 1984 yılına ait hava fotoğrafları bulundukları yerden getirtilerek mahallinde, taraflarla husumet ya da menfaat ilişkisi bulunmayan yerel bilirkişiler, taraf tanıkları ile önceki keşiflerde görev almayan halen Orman ve Su İşleri Bakanlığı ve bağlı birimlerinde görev yapmayan bu konuda uzman bir orman mühendisi, toprak konusunda uzman bir ziraat mühendisi ve bir jeoloji mühendisi ile bir harita – jeodezi ve fotogrametri uzmanı mühendisten oluşan bilirkişi heyeti marifetiyle yeniden keşif yapılmalı, getirtilen belgeler dava konusu taşınmazlarla birlikte çevre araziye de uygulanmak suretiyle dava konusu taşınmazların öncesinin bu belgelerde ne şekilde nitelendirildiği belirlenmeli; bilirkişilerden, hava fotoğraflarının ve memleket haritalarının ölçekleri kadastro paftası ölçeğine, kadastro paftası ölçeği de hava fotoğrafları ve haritaların ölçeğine çevrilip, ölçekleri denkleştirildikten sonra, birbiri üzerine aplike edilmeli, hava fotoğrafları stereoskop aletiyle ve üç boyutlu olarak incelettirilmeli, taşınmazların üzerinde varsa ağaçların sayısı yaşı, cinsi ve kapalılık durumunu, taşınmazın niteliğini, üzerindeki bitki örtüsünü, orman içi açıklık olup olmadığını, orman sayılan yerlerden olup olmadığını, tasarruf sınırlarını, kullanım durumunu, imar ihyanın tamamlanıp tamamlanmadığını, tamamlandı ise tarihini, zilyetliğin türünü, bu belgelerde derenin durumun gösterecekleri müşterek imzalı, krokili, gerekçeli rapor alınmalı; taşınmazların 3116, 4785 ve 5658 sayılı kanunlar karşısındaki durumu saptanmalı; tapu ve zilyedlikle ormandan toprak kazanma olanağı sağlayan 3402 sayılı Kanunun 45. maddesinin ilgili fıkraları, Anayasa Mahkemesinin 01.06.1988 gün ve 31/13 E.K.; 14.03.1989 gün ve 35/13 E.K. ve 13.06.1989 gün ve 7/25 E.K. sayılı kararları ile iptal edilmiş ve kalan fıkraları da 3/3/2005 gününde yürürlüğe giren 5304 sayılı Kanunun 14. maddesiyle yürürlükten kaldırılmış olduğundan, bu yollarla ormandan yer kazanılamayacağı, öncesi orman olan bir yerin üzerindeki orman bitki örtüsü yok edilmiş olsa dahi, salt orman toprağının orman sayılan yer olduğu düşünülmeli;
Ayrıca; taşınmazın sınırında aktif dere bulunduğu anlaşıldığından jeolog bilirkişiden taşınmazların öncesinde dere yatağı olup olmadığı, dere yatağının yatak değiştirmesi sonucu oluşup oluşmadığı, derenin etki alanında bulunup bulunmadığı hususlarında krokili rapor alınmalı; ziraat bilirkişiden; arazinin ekonomik amacına uygun olarak zilyetliğine ne zaman başlanıldığının belirlenmesine çalışılmalı; çekişmeli taşınmazların toprak yapısı ile komşu parsellerin toprak yapısı mukayese edilmek suretiyle ve taşınmazın toprak yapısını ve niteliğini,
tasarruf edilen yerlerden olup olmadığı ve kullanım durumunu belirtir ayrıntılı ve gerekçeli rapor alınmalı, rapor ekinde taşınmazın değişik yönlerden çekilmiş komşu taşınmazlar ile arasındaki sınırları da gösterecek şekilde renkli fotoğrafların eklenmesi istenilmeli, tanık ve yerel bilirkişiler taşınmazlar başında dinlenmeli; zilyetliğin ne zaman başladığı, kaç yıl süreyle ne şekilde devam ettiği, davacıların dayandıkları tapu kayıtlarının sınırları mevki, malikleri ile
davacılar arasında nesep veya mirasçılık ilişkisi bulunup bulunmadığı sorulup, kesin tarih ve olgulara dayalı, açık yanıtlar alınıp ve bu ifadeler yakın taşınmaz tutanak ve dayanaklarıyla bilimsel esaslara ve maddi bulgulara dayanılarak hazırlanacak sözkonusu bilirkişi raporlarıyla denetlenmeli, tapu kayıtları taşınmaza uyuyorsa fen bilirkişiye bu hususu hazırlayacağı kroki ve haritada göstermesi sağlanmalı, bundan sonra toplanacak tüm kanıtlar birlikte değerlendirilip, ulaşılacak sonuca göre bir hüküm kurulmalıdır.
SONUÇ: 1) Yukarıda 1 numaralı bentte açıklanan nedenlerle davacı-birleştirilen dosya davacısı Hazinenin 103 ada 5 ve 102 ada 198 parsel sayılı taşınmazlara yönelik temyiz itirazlarının reddi ile hükmün bu taşınmazlar yönünden ONANMASINA,
2) Yukarıda 2 numaralı bentte açıklanan nedenlerle davacı-birleştirilen dosya davacısı Hazinenin 102 ada 37 parsel sayılı taşınmazın bilirkişi raporunda (A) harfi ile gösterilen bölümüne yönelik temyiz itirazlarının REDDİNE,
3) Davacı-birleştirilen dosya davacısı Hazinenin ve birleştirilen dosya davacısı Orman Yönetiminin 102 ada 37 parsel sayılı taşınmazın bilirkişi raporunda (B) harfi ile gösterilen bölümüne yönelik temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün bu taşınmaz yönünden BOZULMASINA, temyiz harcının birleştirilen dosya davacısı Orman Yönetimine iadesine 11/10/2017 günü oy birliğiyle karar verildi.