Yargıtay Kararı 20. Hukuk Dairesi 2016/14842 E. 2019/4967 K. 18.09.2019 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 20. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2016/14842
KARAR NO : 2019/4967
KARAR TARİHİ : 18.09.2019

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
Yörede 2010 yılında yapılan kadastro sırasında…..köyü, 103 ada 1 parsel sayılı taşınmaz, 21.833,98 m2 yüzölçümü ve tarla niteliğiyle, senetsizden ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayalı olarak davacının akrabaları olan dava dışı gerçek kişiler adına tespit edilmiş, tespite kişilerce ve Hazine ile Orman Yönetimince yapılan itiraz üzerine ….. Kadastro Mahkemesinin 2013/94 Esas – 2014/41 Karar sayılı ilamı ile taşınmazın kadastro tespitinin iptaline, (A) harfli 3.701,87 m2’lik alan ile (C) harfli 929,63 m2’lik alanın orman sayılan yerlerden olması nedeniyle ayrı parsel numarası verilmek suretiyle orman vasfıyla Hazine adına tapuya kayıt ve tesciline, (B) harfli 17.202,48 m2’lik alanın ise her ne kadar orman sayılan yerlerden olmasa bile kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği yoluyla taşınmaz edinme koşullarının taraflar yararına gerçekleşmediği gerekçesiyle aynı parsel numarası altında Hazine adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmiş, verilen karar Yargıtay 20. Hukuk Dairesinin 2014/6260-8972 sayılı kararı ile sadece (B) harfli alanın niteliğinin “ham toprak” olarak belirlenmesine ilişkin düzeltilerek onanmış ve tarafların karar düzeltme talepleri de reddedilerek 21.05.2015 tarihinde kesinleşmiştir. (A) harfli alan 103 ada 10 parsel, (C) harfli alan 103 ada 11 parsel, (B) harfli alan ise 103 ada 1 parsel numaraları altında Hazine adına tapuda kayıtlıdır. Davacı, kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanarak 103 ada 1 sayılı parselin (orman olarak ifraz edilen alanlar da dahil olmak üzere) tapu kaydının iptali ve adına tescili istemiyle eldeki davayı açmıştır. Mahkemece çekişmeli taşınmaza ilişkin olarak ………. Kadastro Mahkemesince verilen kararın eldeki dava açısından kesinlik teşkil edecek bir husus oluşturduğu, zira dava konusu yapılan taşınmazın bir kısmının orman bir kısmının da devletin hüküm ve tasarrufu altında olan ve kişilerce kazanılamayacak nitelikteki taşınmaz olduğu gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, verilen karar davacı tarafça temyiz edilmiştir.Dava, kadastrodan önceki hukuki nedene dayalı olarak açılan tapu iptali ve tescil istemine ilişkindirÇekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde orman kadastrosu 3402 sayılı Kanunun 5304 sayılı Kanun ile değişik 4. maddesi hükümlerine göre yapılmıştır.
Mahkemece mahallinde keşif yapılarak davacının dava konusu ettiği alanın hangi parselleri kapsadığı bilirkişi marifetiyle belirlenmeden …… Kadastro Mahkemesinin 2013/94 Esas – 2014/41 Karar sayılı kararının eldeki dosya açısından kesinlik teşkil edecek bir husus oluşturduğu gerekçesiyle davanın reddi yolunda hüküm kurulmuş olması usul ve kanuna aykırıdır. Zira, eldeki davanın davacısı kadastro mahkemesi dosyasında taraf olmayıp ilgili kararın eldeki dava açısından davanın taraflarının farklı olması sebebiyle kesin hüküm oluşturmayacağı açıktır. Ayrıca kadastro mahkemesi kararı ile çekişmeli 103 ada 1 sayılı parselin bir bölümünün orman niteliği ile Hazine adına tesciline, kalan bölümünün ise orman niteliğinde olmadığı ancak davanın tarafları lehine zilyetlik koşullarının gerçekleşmediği gerekçesiyle Hazine adına tesciline karar verilmiş olduğundan, her ne kadar orman olarak tescil edilen bölümler yönünden söz konusu kadastro mahkemesi kararının temyiz incelemesi yapılan dosyanın tarafları bakımından kesin hüküm teşkil etmese de dava konusu yerin orman olduğu yönünde güçlü bir delil olduğu kabul edilebilirse de taşınmazın geriye kalan bölümü üzerinde davacının iddiası doğrultusunda lehine zilyetlikle kazanım koşullarının gerçekleşip gerçekleşmediğinin araştırılması gerekmektedir.
Bu nedenle mahkemece işin esasına girilerek tarafların göstereceği deliller toplanmalı, mahallinde bilirkişiler marifetiyle keşif yapılarak davacının dava konusu ettiği alan tam olarak belirlenmeli, sonrasında kadastro mahkemesi kararı ile orman olarak tescil edilen parseller içerisinde kalan alan olduğu tespit edilirse ormanlarda kuru mülkiyet Hazineye, kullanım hakkı ise Orman Yönetimine ait olduğundan Orman Yönetimi davaya dahil edilmeli ve kadastro mahkemesi kararının orman parseli içinde kalan bölümler yönünden dava konusu yerin orman olduğu yönünde güçlü bir delil niteliğinde olduğu gözetilmeli, orman olarak tescil edilen alan haricinde kalan bölüm var ise davacının zilyetlik iddiası doğrultusunda delilleri toplanarak araştırma yapılmalı ve lehine zilyetlikle taşınmaz edinme koşullarının gerçekleşip gerçekleşmediği araştırılmalı ve sonucuna göre hüküm kurulmalıdır.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan gerekçelerle; davacı …’ın temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde iadesine 18/09/2019 günü oy birliğiyle karar verildi.