Yargıtay Kararı 20. Hukuk Dairesi 2016/14840 E. 2019/4969 K. 18.09.2019 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 20. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2016/14840
KARAR NO : 2019/4969
KARAR TARİHİ : 18.09.2019

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı … Yönetimi vekili tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
Yörede 2008 yılında yapılan kadastro sırasında….109 ada 1 parsel sayılı taşınmaz orman niteliğiyle Hazine adına tespit ve tapuya tescil edilmiştir. Davacı zilyetlik nedenine dayanarak taşınmazın 7.300,92 m2’lik kısmının kendisinin kullanımında olduğunu ileri sürerek bu kısma ilişkin orman tahdidinin iptalini ve adına tescili için eldeki davayı açmış, 08/10/2015 tarihli harçlandırılmış ıslah dilekçesi ile de dava konusu ettiği taşınmaz miktarını 9.217,43 m2’ye yükseltmiştir. Mahkemece; davacının 10 yıllık hakdüşürücü süre içinde yalnızca tapu kaydına dayanarak dava açılabileceği, oysa, davacının zilyetliğe dayalı dava açtığı gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı gerçek kişi tarafından temyiz edilmekle Dairenin 24/04/2014 tarih 2013/6321 E.-2014/5006 K. sayılı kararı ile bozulmuştur.
Hükmüne uyulan bozma kararında özetle; “Anayasa Mahkemesi tarafından 22.05.2013 tarih ve 2012/108 Esas – 2013/64 Karar sayılı ilâm ile 31/8/1956 tarihli ve 6831 sayılı Orman Kanununun, 5/11/2003 tarihli ve 4999 sayılı Orman Kanununda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanunun 6. maddesiyle değiştirilen 11. maddesinin birinci fıkrasının “Bu müddet içinde itiraz olmaz ise komisyon kararları kesinleşir. Bu süre hak düşürücü süredir.” biçimindeki üçüncü ve dördüncü cümlelerinin Anayasanın 13, 35 ve 36. maddelerine aykırı olduğundan iptallerine karar verilmiştir. Karar 12.07.2013 tarihli Resmî Gazetede yayımlanmış, yayımdan itibaren 6 ay sonra yürürlüğe gireceği düzenlenmiş olup, 13.01.2014 günü itibariyle yürürlüğe girmiştir.
Anayasa Mahkemesinin iptal kararı ve mahkemenin ret kararından sonra 26/2/2014 tarihli ve 6527 sayılı “Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun” 1/3/2014 tarihli ve 28928 sayılı Resmî Gazetede yayımlanarak aynı tarihte yürürlüğe girmiş ve 6527 sayılı Kanunla, 31/8/1956 tarihli ve 6831 sayılı Orman Kanununun 11. maddesinin somut davayı ilgilendiren birinci fıkrası, “Orman kadastro komisyonlarınca alınan kararlara ilişkin düzenlenen tutanak ve haritalar askı suretiyle otuz gün süre ile ilân edilir. Bu ilân ilgililere şahsen yapılan tebliğ hükmündedir. Tutanak ve haritalara karşı itirazı olanlar; askı tarihinden itibaren otuz gün içinde kadastro mahkemelerinde, kadastro mahkemesi olmayan yerlerde kadastro davalarına bakmakla görevli mahkemelerde dava açabilirler. İlân süresi geçtikten sonra, dava açılmayan kararlara ilişkin düzenlenen tutanak ve haritalar kesinleşir. Orman kadastro komisyonlarınca düzenlenen tutanak ve haritaların kesinleştiği tarihten itibaren on yıl geçtikten sonra, kadastrodan önceki hukukî sebeplere dayanarak Hazine hariç itiraz olunamaz ve dava açılamaz.” şeklinde değiştirilmiştir. Getirilen bu yeni düzenlemeye göre, tutanak ve haritaların kesinleştiği tarihten itibaren on yıllık süre içinde tapuya dayalı olsun veya olmasın kadastrodan önceki sebeplere dayalı olarak dava açılabilecektir.
Eldeki dava, 3402 sayılı Kadastro Kanununun 5304 sayılı Kanun ile değişik 4. maddesi uyarınca yapılan kadastro sonucu orman olarak tescil edilen taşınmaza karşı on yıllık süre içinde açılmış olup, kanundaki değişikliğin derdest davalarda da uygulanması gerektiğinden tapu kaydı koşulu aranmaksızın işin esasının incelenip sonucuna göre bir karar verilmesinin temini için temyiz isteminin kabulüne karar vermek gerekmiştir.” denilmiştir.
Mahkemece bozma kararına uyulmasının ardından yapılan yargılama sonunda davanın kısmen kabulüne, dava konusu olan….l Müdürlüğünde sicile kayıtlı buluna….yüzölçümlü orman niteliğindeki Maliye Hazinesi adına kayıtlı tapu kaydının 1.986,57 m2’lik kısmının iptali ile davacı adına tapu siciline tesciline, fazlaya ilişkin istemin reddine karar verilmiş, verilen karar davalı … Yönetimi vekilince temyiz edilmiştir.
Dava, 6831 sayılı Kanunun 11. maddesine göre 10 yıllık sürede açılan orman tahdidine itiraz (tapu iptali ve tescil) davası niteliğindedir.
Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde 14.06.2008 – 14.07.2008 tarihleri arasında ilân edilen ve 3402 sayılı Kanunun 5304 sayılı Kanunla değişik 4. maddesi gereğince yapılan orman kadastrosu bulunmaktadır.
Eldeki dava orman kadastrosuna itiraz mahiyetinde gerçek kişi tarafından yalnızca Orman Yönetimi hasım gösterilerek açılan tapu iptali ve tescil talebine ilişkindir. Tapu iptali ve tescil davalarında pasif dava ehliyeti tapuda malik olarak görünen kişiye aittir. Temyize konu dosyada çekişmeli 109 ada 1 sayılı parsel orman niteliği ile Hazine adına tapuda kayıtlı olup, her ne kadar ormanların mülkiyeti Hazineye kullanım hakkı ise Orman Yönetimine ait olduğundan Orman Yönetiminin söz konusu davada pasif dava ehliyetinin bulunduğu kabul edilse de Orman Yönetimi yanında tapu maliki olarak Hazineye de husumet yöneltilmesi gerektiğinden, mahkemece, Hazine de davaya dahil edilip taraf teşkili sağlandıktan ve tarafların delilleri toplandıktan sonra, sonuca göre karar verilmesi gerekirken, yazılı olduğu gibi davanın kısmen kabulü yolunda hüküm kurulması usûl ve kanuna aykırı olup bozma nedenidir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan gerekçelerle davalı … Yönetiminin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde iadesine 18/09/2019 günü oy birliği ile karar verildi.