Yargıtay Kararı 20. Hukuk Dairesi 2016/14518 E. 2019/3158 K. 06.05.2019 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 20. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2016/14518
KARAR NO : 2019/3158
KARAR TARİHİ : 06.05.2019

……
Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı Hazine, davalılar….. mirasçısı … ile … ve davalılar…… vekili tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten, duruşma istemi değerden reddedildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:

K A R A R

Davacı Hazine asliye hukuk mahkemesine sunmuş olduğu 16/01/1968 tarihli dava dilekçesi ile özetle; dava konusu taşınmazların mera olduğu davalının bu taşınmazları sürerek tarla haline getirdikten sonra hasımsız olarak açtığı tescil davası ile adına tescil ettirdiği iddiasıyla davalı … aleyhine açtığı davada ….. mahalllesi 10/04/1951 tarih ve 72, 73, 74, 75, 76, 77 ile 31/05/1956 tarih ve 3 nolu tapuların mera olduklarından bahisle tapuların iptali ile davalının bu taşınmazlara müdahelesinin önlenmesine karar verilmesini istemiştir.
Asliye hukuk mahkemesince davanın 75, 77 ve 3 nolu tapular yönünden kabulüne, 72, 73, 74 ve 76 nolu tapular yönünden ise önceden tefrik kararı verilerek dava konusu bu taşınmazlar hakkında kadastro mahkmesine görevsizlik kararı ile davalar intikal ettirildiğinden bu taşınmazlar yönünden karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiş, hükümün temyizi üzerine Yargıtay 14. Hukuk Dairesinin 21/09/2004 tarih 2004/3657 Esas – 2004/6039 Karar sayılı ilamı ile onanmıştır. Bunun üzerine davalılar vekilince yapılan karar düzeltme talebinin nizalı taşınmazların bulunduğu yerde onama ilamından sonra ancak karar düzeltme talebinden önce kadastro çalışmalarının tamamlanmış olması nedeniyle yerel mahkeme kararının Yargıtay 14. Hukuk Dairesinin 2005/5705 Esas – 2005/7738 Karar sayılı ilamı ile bozulmuştur.
Yargılama sırasında (13.12. 2004) yörede arazi kadastrosu yapılmış ve dava konusu taşınmazlardan 72, 74 ve 76 nolu tapuların 126 ada 51 parsel, 73 nolu tapunun 130 ada 3 parsel, 75 nolu tapunun 207 ada 15 parsel, 77 nolu tapunun 207 ada 18 parsel ve 3 nolu tapunun 203 ada 25 parsel sayılı taşınmazlara revizyon görerek davalı olduğundan malikhaneleri boş olarak tutanak düzenlenmiştir.
Asliye hukuk mahkemesince bozma ilamına uyularak, dosya görevsizlik kararı verilerek kadastro mahkemesine devredilmiştir.
Birleşen dosya davacısı-davalı …… vekilinin 07/11/2006 havale tarihli dilekçesinde özetle; …. mevkiinde bulunan 130 ada 3 parseldeki taşınmazının miktarı yönünden eksiklik olduğunu, bu nedenle de etrafındaki taşınmaz malikleri tarafından müdahale edildiği, taşınmazın davacı müvekkilin büyük babası olan murisi ….. kalan ve halen hisseli olarak kullanılan ve zilyet edilen taşınmaz olduğunu, ancak bu taşınmazın
……
….sayılı dosyasından oradan da 2006/1 ile birleşen dosyada Hazine ile davalı durumda olduğunu, bu nedenlerden dolayı açılan davanın kabulü ile kadastro mahkemesinin 2006/1 Esas sayılı dosyası ile birleştirilmesi ve buna göre karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Kadastro mahkemesince, …… ada 25 parsel sayılı taşınmazların mera niteliğinde sınırlandırılarak özel siciline yazılmasına,
2-…….. 126 ada 51 parsel ve 130 ada 3 parsel sayılı taşınmazların … mirasçıları …, … ve …….. dosya arasındaki nizalı taşınmazlar ile ilgili olarak miras paylarından feragat beyanları dikkate alınarak bu mirasçılar dışındaki … mirasçıları adlarına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmiş, hüküm davacı Hazine, davalılar … mirasçısı … ile … ve davalılar ……. vekilince temyiz edilmiştir.
Dava, kadastro tespitine itiraza ve el atmanın önlenmesi istemine ilişkindir.
Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde orman kadastrosu 3402 sayılı Kanununa göre yapılmıştır.
1- Davalılar…. mirasçısı … ile …..ın, … vekilinin ve …’ün,….. temyiz itirazları yönünden;
Mahkeme hükmü davalılar….. mirasçısı … ile…., … vekili ve …’ün, ….sırasıyla 20/06/2016, 16/06/2016, 22/06/2016 ve 24/06/2016 tarihlerinde tebliğ edilmiş, temyiz harcı ise 6100 sayılı Kanunun Geçici 3. maddesi atfıyla H.U.M.K.’nın 432. maddesinde öngörülen 15 günlük yasal temyiz süresi geçirildikten sonra sırasıyla 11/07/2016, 04/07/2016, 22/07/2016 ve 22/07/2016 tarihlerinde yatırılmıştır. Davalılar ve davalılar vekiline mahkemece yapılan tüm tebliğatların aynı usulle yapıldığı davalının bu tebliğatlardan sonra dava dilekçesine cevap verdiği gibi yargılama sırasında duruşmalara da katıldığı anlaşılmakla, süresinden sonra yapılan temyiz istemleri hakkında mahkemece bir karar verilebileceği gibi, 01.06.1990 gün ve 3/4 sayılı İnançları Birleştirme Kararı uyarınca Yargıtayca da bu yolda karar verilebileceğinden, süresinden sonra yapılan temyiz istemlerinin reddi gerekmiştir.
2- Davacı Hazinenin temyiz itirazları yönünden;
Mahkemece, …… parsel sayılı taşınmazların 1270008 pay itibariyle gerçek kişi adlarına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmiştir. Ancak gerçek kişiler adına tescile karar verilen payların toplamının 1270080 olduğu pay toplamının paydaya eşit olmadığı anlaşıldığından bu hâli ile hükmün infazı kâbil olmayıp infaza elverişli tescil hükmü kurulmamış olması doğru değildir.
SONUÇ: 1) Yukarıda birinci bentde açıklanan nedenlerle; davalılar….. mirasçısı … ile…., … vekilinin ve …’ün, ……temyiz dilekçelerinin süreden REDDİNE, temyiz harcının istek halinde iadesine,
2) İkinci bentde açıklanan nedenlerle; davacı Hazinenin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün sair yönler incelenmeksizin bu yönden BOZULMASINA, 06/05/2019 günü oy birliği ile karar verildi.