Yargıtay Kararı 20. Hukuk Dairesi 2016/14503 E. 2019/5430 K. 01.10.2019 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 20. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2016/14503
KARAR NO : 2019/5430
KARAR TARİHİ : 01.10.2019

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davacılar vekili tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
Davacılar vekili……. mahallesinde bulunan 129 ada 84 parsel (eski 476 parsel) sayılı taşınmazın 6340 m²’lik bölümünün ……ararı ile orman vasfıyla Hazine adına tescil edildiğini ve bilahare bu bölümün 129 ada 90 parsel sayılı taşınmazın sınırları içerisinde kalacak şekilde 6831 sayılı Kanunun 2/B maddesi uyarınca orman sınırları dışarısına çıkarıldığını belirterek mezkuır taşınmaz bölümünün tapusunun iptali ile tapudaki payları oranında davacılar adına tescilini talep etmiştir.
Mahkemece yapılan yargılama sonucunda 6292 sayılı Kanunun 7. maddesinde belirtilen işlemler yerine getirilmeksizin açılan tapu iptali ve tescil davasının reddine karar verilmiş, hüküm davacılar vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava dilekçesindeki açıklamaya göre dava, 6292 sayılı Kanuna dayalı olarak açılan tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir.
Her ne kadar mahkemece davacının talebinin 6292 sayılı Kanunun 7. maddesine dayalı iade talebi olduğu, bu yöndeki başvurunun idareye yapılması gerektiği, idarenin vereceği karara karşı idare mahkemeleri nezdinde dava açılabileceği, mahkemece bu aşamada değerlendirme yapılamayacağı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş ise de mahkeme kararı usul ve kanuna aykırıdır. Şöyle ki,
Davacının istemine bağlı olarak davanın görüleceği yetkili ve görevli yargı biriminin belirleneceği açıktır. Davacı, taşınmazın maliki olduğu iddiasıyla tarafları ve konusu aynı olmayan mahkeme kararına dayanıp adına tescilini talep etmekte ise talep adli yargı kolunca incelenecek olup, şayet davacının 6292 sayılı Kanunun 7. maddesi kapsamında talepleri bulunmakta ise talep idari yargı kolunun görev kapsamında olacaktır. Nitekim …… 8. Dairesinin 21/02/2018 gün ve 2015/14985 E. – 2018/991 K. sayılı kararı da bu yöndedir.
Somut olayda davacılar vekili her ne kadar dava dilekçesinde çekişmeli taşınmazların 6292 sayılı Kanunun 7. maddesi uyarınca iadeye tabi olduğunu belirtmiş ise de aynı dava dilekçesinde Hazine adına olan tapu kaydının iptali ile davacılar adına tescilini talep ettiklerini belirtmiştir. Hal böyle olunca; davacı vekilinin tapu iptali ve tescil mahiyetinde olan bu talepleri ile ilgili olarak adli yargı kolu görevli olup, mahkemece tarafların delilleri toplanarak sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde idari yargı kolunun görevli olduğu gerekçesiyle 6292 sayılı Kanunun 7. maddesinde belirtilen idari işlemler yerine getirilmeksizin açılan tapu iptali ve tescil davasının reddine karar verilmesi usul ve kanuna aykırı olup bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; davacılar vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde iadesine 01/10/2019 günü oy birliği ile karar verildi.