Yargıtay Kararı 20. Hukuk Dairesi 2016/14372 E. 2019/4598 K. 27.06.2019 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 20. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2016/14372
KARAR NO : 2019/4598
KARAR TARİHİ : 27.06.2019

……..
Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı … Yönetimi vekili tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:

K A R A R

Davacı … Yönetimi, kadastro sırasında,……… sayılı parseller arasından geçen yolun orman sayılan yerlerden olduğunu belirterek orman niteliği ile Hazine adına tescili istemiyle dava açmıştır.
Mahkemece, dava konusu yerle ilgili kadastro tutanağı düzenlenmediğinden davanın görevsizlik nedeniyle reddine, karar kesinleştiğinde dava dosyasının yetkili ve görevli ……. gönderilmesine karar verilmiş; hüküm, davacı … Yönetimi tarafından temyiz edilmekle, Dairenin 23/11/2009 tarih ve 2009/15382 – 17224 sayılı kararıyla onanarak kesinleşmiş; dosya görevsizlikle kendisine gelen ….. davanın kabulüne, 101 ada 4, 175, 176 ve 177 parsel numaralı taşınmazlar arasında kalan ekli krokide yeşil boyalı olarak gösterilen 1718,97 m²’lik yol bölümünün aynı ada son parsel numarası verilerek orman niteliği ile Hazine adına tesciline karar verilmiş, karar davalı Hazine vekili tarafından temyizi üzerine Dairenin 28/01/2014 tarih ve 2014/823 E. – 2014/1306 K. sayılı ilamı ile “Mahkemece, çekişmeli taşınmaza ilişkin olarak orman sayılan yerlerden olduğu gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiş ise de, ulaşılan sonuç, dosya içeriğine uygun düşmemektedir. Şöyle ki; dava dilekçesindeki açıklamaya göre dava, kesinleşen orman kadastrosu sınırları içinde kalan taşınmazın tesciline ilişkindir. Kural olarak; tahdidin kesinleştiği yerlerde bir yerin orman olup olmadığı kesinleşmiş tahdit haritasının uygulanmasıyla çözümlenir. Mahkemece kesinleşmiş tahdit uygulaması yapıldığı ve taşınmazın tahdit dışında kaldığı belirlendiği halde, tahditten öncesinin araştırılması yoluna gidilerek, memleket haritası ve hava fotoğraflarındaki durumuna göre karar verilmesi doğru değildir. Uzman orman bilirkişi kurulu raporunda, çekişmeli taşınmazın kesinleşmiş tahdidin dışında olduğu belirtildiğinden, davacı … Yönetiminin davasının reddedilmesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm kurulması usûl ve kanunlara aykırıdır.
Kabule göre de; dava, tapusuz taşınmazın tesciline ilişkin olup, bu tür davalarda, Hazine ve köy tüzel kişiliğinin kanunî hasım olduğu gözönünde bulundurulmadan, aleyhlerine yargılama gideri yükletilmesi de doğru görülmemiştir.” denilmek suretiyle bozulmuştur.
Mahkemece bozma kararına uyulduktan sonra yapılan yargılama sonucu, davanın kesinleşen orman kadastrosu sınırları içinde kalan taşınmazın tesciline ilişkin olduğu, kural olarak; tahdidin kesinleştiği yerlerde bir yerin orman olup olmadığının kesinleşmiş tahdit haritasının uygulanması ile çözümlenmesi gerektiği, kesinleşmiş tahdit uygulamasının yapıldığı ve uzman orman bilirkişi raporunda, çekişmeli taşınmazın kesinleşmiş tahdidin dışında olduğunun belirtilmesi karşısında taşınmazın tahdit dışında kaldığının belirlendiği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, karar davacı … Yönetimi vekili tarafından süresi içinde temyiz edilmiştir.
….
Dava dilekçesindeki açıklamaya göre dava, kadastro paftasında yol olarak tescil harici bırakılan bölümün orman niteliğiyle tescili istemine ilişkindir.
Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde tesbit tarihinden önce 1744 sayılı Kanuna göre 06.07.1978 tarihinde ilânı yapılıp kesinleşen orman kadastrosu ve 2. madde uygulaması bulunmaktadır.
Dosya kapsamına ve mahkemece uyulan bozma kararı gereğince işlem yapılarak hüküm kurulmuş olduğuna göre, yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle, usul ve yasaya uygun olan hükmün ONANMASINA, 7139 sayılı Kanununun 33. maddesi uyarınca Orman Yönetiminden harç alınmasına yer olmadığına
27/06/2019 gününde oy birliği ile karar verildi.