YARGITAY KARARI
DAİRE : 20. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2016/14248
KARAR NO : 2019/4290
KARAR TARİHİ : 19.06.2019
MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı … Yönetimi vekili tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; 3402 sayılı Kanunun Ek 4. maddesi gereğince yapılan kadastro çalışmalarında … ilçesi, … mevkii, 3071 parsel sayılı taşınmazın tarla vasfıyla orman sınırları dışına çıkarılarak … adına tapuya tescil edildiğini, 2/B parsellerinin tesciline yönelik askı ilanlarında 3071 parselin vasfının “orman” olarak tescil edilmesi gerekirken “tarla” vasfıyla tapuya tescil edildiğini, vasıf değişikliğinin düzeltilmesi için süresinde itiraz edilmediğini beyan ederek; 3071 parselin “tarla” vasfının iptaliyle, “orman” vasfıyla … adına tescil edilmesini talep etmiştir.
Mahkemece; bozma öncesindeki 25.03.2011 tarihli 2010/182 E. ve 2011/74 K. sayılı gerekçeli kararda;
1) Davacının açmış olduğu sübuta eren tapu iptali ve tescil davasının Türk Medeni Kanununun 1025. maddesi gereğince kabulüne;
2) Osmaniye ili, … ilçesi, … mevkii, 0 ada, 3071 parsel numaralı tarla vasfı ile … adına kayıtlı taşınmazın tapu kaydının iptaliyle aynı ada ve parsel numarası ile orman vasfı ile Devlet Hazinesi adına tesciline karar verilmiş, bu hükmün davalı … vekilince temyiz edilmesi üzerine, hüküm Dairemizin 28.12.2011 tarihli 2011/17127 E. ve 2011/16082 K. nolu ilamı ile; “Mahkemece yapılan araştırma ve incelemenin hükme yeterli olmadığı, kullanım kadastrosu sırasında şerh maliki olarak gösterilen kişinin davada taraf gösterilmediği, dava tapu iptali ve tescil niteliğinde olduğuna göre şerh malikinin de davada taraf olmasının zorunlu olduğu, bu nedenle beyanlar hanesinde şerh maliki olarak kayıtlı bulunan …’in davaya dahil edilerek taraf teşkilinin sağlanması gerektiği, 6831 sayılı Yasanın 2/B madde uygulamasıyla çekişmeli taşınmazın orman sınırları dışına çıkarıldığı ve orman yönetimi, taşınmazın niteliğinin orman olduğu iddiasıyla dava açtığına göre, 6831 sayılı Yasanın 4999 sayılı Yasa ile değişik 11/6. maddesi gereğince “Fiilen orman olduğu Orman Genel Müdürlüğünce tespit edilen yerler talep üzerine Maliye Bakanlığınca …’ne tahsis edilir.” hükmü bulunduğundan çekişmeli taşınmaz ve çevresinin Orman Genel Müdürlüğüne tahsis edilmesi için talepte bulunup bulunmadığının araştırılıp, çekişmeli taşınmaz ve geniş çevresini gösteren kadastro paftası ile orman tahdit haritasının getirtilerek orman mühendisi bilirkişiden, ölçekleri eşitlendikten sonra birbiri üzerine çakıştırılması ile çekişmeli taşınmazın 2/B madde uygulama alanında kalıp kalmadığı konusunda ek rapor alınıp, 2/B madde uygulama alanında kalıyor ise eylemli orman olup olmadığının belirlenerek sonucuna göre karar verilmesi gerektiği” gerekçesiyle bozulmuştur.
Mahkemece; bozma ilamına uyulmasının sonrasında şerh maliki … davaya dahil edilerek taraf teşkili sağlanmış ve yapılan yargılama sonucunda çekişmeli taşınmazın 2/B uygulama sahasında kaldığı ve eylemli olarak orman olmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı … Yönetimi vekilince temyiz edilmiştir.
Dava, tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir.
Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde; 766 sayılı Tapulama Kanununa göre genel arazi kadastro çalışması yapılmış, 19.12.1978 tarihinde kesinleşmiştir, aynı yerde; 6831 sayılı Kanunun 1774 sayılı Kanun ile değişik 2. maddesi uyarınca yapılıp 10.10.1980 tarihinde kesinleşen orman kadastrosu ve 2/B maddesi uygulaması ile 10.12.1996 tarihinde ilanı yapılan 6831 sayılı Kanunun 3302 sayılı Kanunla değişik 2/B maddesi uygulaması bulunmaktadır.
İncelenen dosya kapsamına, kararın dayandığı gerekçeye, çekişmeli taşınmazın 2/B maddesi uygulama alanında olduğu ve eylemli orman niteliğinde olmadığı anlaşıldığına göre; yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, 7139 sayılı Kanununun 33. maddesi uyarınca Orman Yönetiminden harç alınmasına yer olmadığına
19/06/2019 gününde oy birliği ile karar verildi.