Yargıtay Kararı 20. Hukuk Dairesi 2016/14246 E. 2019/5043 K. 19.09.2019 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 20. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2016/14246
KARAR NO : 2019/5043
KARAR TARİHİ : 19.09.2019

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı Orman Yönetimi tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
Yörede yapılan kadastro çalışması sırasında çekişmel…. mahallesinde bulunan …. ada 17 parsel sayılı 1.960,12 m² yüzölçümündeki parsel tarla niteliği ile senetsizden davalı adına tespit edilmiş, sonuçları 17/09/2014 ilâ 16/10/2014 tarihleri arasında ilan askı yoluyla ilan edilmiştir.
Davacı Orman Yönetimi vekili kadastro mahkemesinde 17/10/2014 tarihli dilekçesiyle çekişmeli taşınmazın kesinleşmiş orman sınırları içinde kaldığını ileri sürerek, orman tahdidi içinde kalan kısmının tapusunun iptali ile orman vasfında Hazine adına tescilini istemiştir. Kadastro mahkemesince askı ilân süresinden sonra dava açıldığı gerekçesiyle verilen görevsizlik kararının kesinleşmesinden sonra talep üzerine dosya asliye hukuk mahkemesine gönderilmiştir.
Mahkemece davanın kabulüne,…. köyü 20907 ada 17 parsel sayılı taşınmazın 01/04/2016 tarihli harita mühendisi bilirkişi rapor krokisinde (17B) olarak gösterilen 1807,98 m² yüzölçümündeki bölümün tespitinin ve davalı adına olan tapusunun iptali ile orman vasfında Hazine adına tesciline karar verilmiş, hüküm davacı Orman Yönetimi tarafından temyiz edilmiştir.
Dava dilekçesindeki açıklamaya göre dava, kesinleşmiş tahdite dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir.
Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde 3116 sayılı Kanuna göre 1940 yılında yapılıp kesinleşen orman tahdidi, daha sonra 1977 yılında yapılıp, ekip çalışmaları 09.06.1980 komisyonun itirazların incelenmesine ilişkin çalışmaları da 10.12.1980 tarihinde ilân edilerek kesinleşen evvelce tahdit gören yerlerde aplikasyon ve 1744 sayılı Kanunla değişik 6831 sayılı Kanunun 2. madde uygulaması, evvelce tahdit görmeyen yerlerde ise orman kadastrosu ve 2. madde çalışması, 1989 yılında yapılıp dava tarihinden önce 11.12.1989 ilân edilerek 11.06.1990 tarihinde kesinleşen aplikasyon ve 6831 sayılı Kanunun 3302 ve 3373 sayılı kanunlar ile değişik 2/B madde uygulaması vardır. Arazi kadastrosu 1999 yılında yapılmıştır.
İncelenen dosya kapsamına, kararın dayandığı gerekçeye ve uzman orman bilirkişi tarafından kesinleşmiş orman tahdit haritasına dayalı olarak yöntemine uygun biçimde yapılan uygulama ve araştırmada çekişmeli taşınmazın (17B) ile gösterilen bölümünün orman tahdidi içinde (17A) ile gösterilen bölümünün orman tahdidi dışında kalan yerlerden olduğu belirlendiğine göre davanın kısmen reddine karar verilmesinde bir isabetsizlik bulunmamaktadır. Ancak; dava konusu taşınmaz 20926 ada 17 parsel sayılı taşınmaz olduğu halde hüküm yerinde 20907 ada 17 parsel sayılı taşınmaz yazılmış olması doğru değil ise de bu husus hükmün bozulmasını ve yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden hükmün düzeltilerek onanması uygun görülmüştür.
Bu nedenle, kararın hüküm fıkrasının 1. paragrafında yazılı “20907 ada 17 parsel nolu taşınmazın” ibaresi hüküm yerinden çıkartılarak bunun yerine “20926 ada 17 parsel nolu taşınmazın” ibaresi yazılmak suretiyle düzeltilmesine ve hükmün 6100 sayılı HMK’nın 370/2 maddesine göre düzeltilmiş bu şekliyle ONANMASINA, temyiz harcının istek halinde iadesine 19/09/2019 günü oy birliği ile karar verildi.