Yargıtay Kararı 20. Hukuk Dairesi 2016/13940 E. 2017/4460 K. 16.05.2017 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 20. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2016/13940
KARAR NO : 2017/4460
KARAR TARİHİ : 16.05.2017

MAHKEMESİ :Kadastro Mahkemesi

Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davacılar ve davalılardan Hazine ve Orman Yönetimi tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:

K A R A R

Davacı vekili asliye hukuk mahkemesine sunduğu 26/12/2008 havale tarihli dava dilekçesiyle, ….köyünde kain sınırlarını dava dilekçesinde bildirdiği altı adet taşınmazın zilyet sıfatı ile maliki olduğunu iddia ederek, kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle taşınmazların adına tescilini talep etmiştir.
Yargılama sırasında yörede 3402 sayılı Kadastro Kanununun (5831 sayılı Kanunun 9. maddesi ile eklenen) geçici 8. maddesine göre yapılan ek kadastro çalışmalarının başlaması sebebiyle mahkemece görevsizlik kararı verilmiştir.
Kadastro Mahkemesince ise kadastro çalışmaları sırasında dava konusu parsellere ilişkin düzenlenen tutanak asılları dosyaya getirtilmiş, 261 ada 12 parsel sayılı 8147,12 m², 261 ada 16 parsel sayılı 4512,16 m², 262 ada 8 parsel sayılı 1013,43 m², 262 ada 14 parsel sayılı 4114,31 m², 263 ada 8 parsel sayılı 1487,60 m², 263 ada 10 parsel sayılı 1055,66 m² yüzölçümlü ve tarla vasfıyla malik hanesi boş olarak tespit edilmiş, mahkemece yapılan yargılama sonucu; davanın kısmen kabulü ile, 263 ada 8 ve 10 parsel sayılı taşınmazların tamamı ile 261 ada 12 ve 16, 262 ada 8 ve 14 parsel sayılı taşınmazların (A) harfi ile gösterilen bölümlerinin tarla vasfıyla davacılar adına eşit hisse ile tesciline, (B) harfi ile gösterilen bölümlerinin ise tarla vasfıyla Hazine adına tesciline karar verilmiş, hüküm davacılar ve davalılardan Hazine ve Orman Yönetimi tarafından temyiz edilmiştir.
Dava dilekçesindeki açıklamaya göre dava, Medenî Kanunun 713. maddesi hükmü uyarınca tapusuz olan taşınmazların tescili ve kadastro tespitine itiraz istemine ilişkindir.
Yörede 766 sayılı Kanuna göre yapılıp 1957 yılında kesinleşen genel arazi kadastrosu, 6831 sayılı Kanuna göre yapılıp 22.05.1991 yılında ilân edilen orman kadastrosu ve 2/B çalışması, 2859 sayılı Kanuna göre yapılıp 21.02.2005 yılında kesinleşen yenileme kadastrosu ve 4999 sayılı Kanuna göre yapılıp 24/12/2010 tarihinde ilân edilmiş fennî hataları düzeltilmiş orman kadastro haritası ile 3402 sayılı Kadastro Kanununun (5831 sayılı Kanunun 9. maddesi ile eklenen) geçici 8. maddesine göre yapılan ek kadastro çalışmaları bulunmaktadır.
06.12.2012 tarihli Resmî Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren 6360 sayılı Kanunun 1. maddesi ile büyükşehir statüsündeki illere bağlı ilçelerin mülki sınırları içerisinde yer alan köy ve belde belediyelerinin tüzel kişiliği kaldırılmış, köyler mahalle olarak, belediyeler ise belde ismiyle tek mahalle olarak bağlı bulundukları ilçenin belediyesine katılmıştır. Aynı Kanunun geçici 1. maddesinin onüçüncü fıkrasında 1. maddeye göre tüzel kişiliği kaldırılan belediye ve köylerin mahkemelerde süren davalarında katıldıkları ilçe belediyesinin taraf olacağı belirtilmektedir.

Somut olaya gelince; davalı taşınmazın bulunduğu Babaköy köyü tüzel kişiliğinin son bulduğu, başka bir deyişle davada aktif husumet ehliyetinin kalmadığı anlaşılmaktadır. İncelenen dosya kapsamından ise sadece ilçe belediyesi olan Kandıra Belediyesinin davaya katılımının sağlandığı, ancak bağlı olduğu Büyükşehir Belediyesinin davadan haberdar edilmediği, dava dilekçesi ve duruşma günlerinin tarafına tebliğ edilmeksizin davalı tarafın savunma hakkının kısıtlanarak bu şekilde karar verildiği anlaşılmaktadır.
Bu durumda mahkemece, 6360 sayılı Kanunun geçici 1. maddesinin onüçüncü fıkrası gereğince ilgili Kocaeli Büyükşehir Belediye Başkanlığının davaya katılımı sağlanarak taraf teşkili sağlanmalı, ondan sonra, davanın esası hakkında bir karar verilmelidir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; davacılar vekili, davalı Hazine ve Orman Yönetiminin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, bozma nedenine göre diğer temyiz itirazlarının incelenmesine yer olmadığına, temyiz harcının istek halinde iadesine 16.05.2017 gününde oy birliği ile karar verildi.