Yargıtay Kararı 20. Hukuk Dairesi 2016/13896 E. 2017/3392 K. 18.04.2017 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 20. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2016/13896
KARAR NO : 2017/3392
KARAR TARİHİ : 18.04.2017

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasındaki tapu iptal ve tescil davasının yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R

…. ili, … ilçesi, … köyü, 196 ada 17 parsel sayılı, 2.228,64 m2 yüzölçümlü taşınmaz kargir bina ve tarla vasfı ile Hazine adına tapuda kayıtlıdır.
Davacı vekili dava dilekçesi ile, davalı adına tapuda kayıtlı olan….köyü 196 ada 17 parsel sayılı taşınmazın orman sayılmayan yerlerden olduğunu, tespit tarihine kadar adına zilyetlikle kazanım şartlarının oluştuğunu belirterek tapu kaydının iptalini ve müvekkili adına tescilini talep ve dava etmiştir.
Mahkemece, davanın kabülü ile …köyü 196 ada 17 parsel sayılı taşınmazın davalı adına olan tapu kaydının iptali ile davacı adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmiş, hüküm davalı Hazine vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava dilekçesindeki açıklamaya göre dava, tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir.
Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde tespit tarihinden önce 1944 yılında 3116 sayılı Kanuna göre yapılmış orman kadastrosu bulunmaktadır. Daha sonra, 1975 yılında 1744 sayılı Kanunun 2. maddesine göre yapılarak dava tarihinde kesinleşen aplikasyon ve 2. madde uygulaması ile 1992 yılında kesinleşen 2/B uygulaması vardır.
İncelenen dosya kapsamına, kararın dayandığı gerekçeye, uzman orman bilirkişi tarafından orman kadastrosuna, eski tarihli hava fotoğrafları ve memleket haritasına dayalı olarak yöntemine uygun biçimde yapılan inceleme ve araştırma sonucunda çekişmeli taşınmazın orman sayılmayan yerlerden olduğu anlaşıldığına ve adına tescil kararı verilen kişi yararına 3402 sayılı Kanunun 14. maddesinde yazılı kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği yoluyla taşınmaz edinme koşullarının oluştuğu belirlenerek yazılı biçimde hüküm kurulmasında bir isabetsizlik bulunmadığına göre, yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddi ile usûl ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, Harçlar Kanununun değişik 13/j maddesi gereğince Hazineden harç alınmasına yer olmadığına 18/04/2017
gününde oy birliği ile karar verildi.