Yargıtay Kararı 20. Hukuk Dairesi 2016/13868 E. 2019/4055 K. 17.06.2019 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 20. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2016/13868
KARAR NO : 2019/4055
KARAR TARİHİ : 17.06.2019

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:

K A R A R

Çekişmeli taşınmaz …, …, … köyü 9 parsel sayılı taşınmaz, 16.760,00 m2 yüzölçümüyle mezarlık niteliğiyle … Belediyesi adına tapuda kayıtlıdır.

Davacı vekili dava dilekçesinde; … ili, … ilçesi, … köyü, … mevkii, 9 parsel sayılı 16.760 m2 yüzölçümüdeki taşınmazın orman kadastrosuna göre orman sınırları içerisinde kaldığından özel mülkiyete konu olamayacağını, davalı adına tesis edilen tapu kaydının iptali ile Devlet ormanı niteliğinde Hazine adına tapuya tesciline karar verilmesi istenilmiştir.
Mahkemece; taşınmazın 1946 yılında kesinleşen 3116 sayılı Kanuna göre yapılan orman kadastro gereğince Devlet ormanı sınırları içinde kaldığı 6831 sayılı Kanuna göre yapılan orman kadastrosu ve 2/B çalışmaları nedeniyle yapılan aplikasyon sonunda Devlet ormanları sınırları içinde kaldığı ve 6831 sayılı Kanunun 1. maddesi kapsamındaki alanlardan olduğu gerekçesiyle davanın kabulüne, … ilçesi, … köyü, … mevkii, 9 parsel sayılı taşınmazın davalı adına olan tapu kaydının iptali ile orman vasfıyla Hazine adına tapu ve tesciline karar verilmiş, hüküm davalı tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir.
Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde; 3116 sayılı Kanuna göre yapılarak 31.12.1946 yılında kesinleşen orman tahdidi, 1971-1972 yıllarında arazi kadastrosu,1995 yılında 6831 sayılı Kanuna göre yapılan orman kadastrosu ve 3302 sayılı Kanunla değişik 2/B çalışmaları bulunmaktadır.
İncelenen dosya kapsamına, kararın dayandığı gerekçeye ve uzman bilirkişi raporuna göre, mahkemece davanın kabulü yolunda kurulan hükümde bir isabetsizlik bulunmamaktadır.
Ancak; 19.01.2011 tarihinde yürürlüğe giren 6099 sayılı Kanunun 16. maddesiyle 3402 sayılı Kanuna eklenen “Kadastro işlemi ile oluşan tespit ve kayıtların iptali için Devlet veya diğer kamu kurum ve kuruluşları tarafından kayıt lehtarına karşı kadastro mahkemeleri ile genel mahkemelerde açılan davalarda davalı aleyhine vekâlet ücreti dahil, yargılama giderine hükmolunmaz” şeklindeki 36/A ve 17. maddeleri ile eklenen “Bu Kanunun 36/A maddesi hükmü, henüz infaz edilmemiş yargı kararlarındaki vekâlet ücreti dâhil yargılama giderleri için de uygulanır” şeklindeki geçici 11. maddesi hükümleri gereğince bu dava dosyası yönünden davalı aleyhine yargılama giderlerine hükmedilmesi doğru değil ise de bu husus hükmün bozulmasını ve yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, hükmün düzeltilerek onanması uygun görülmüştür. Bu sebeple; hükmün 3. bendinde yer alan “..kalan 45.760,80.-TL harcın davalıdan alınıp..” ibaresinin, 4. bendinde yer alan “..toplam 1.115,40 TL yargılama giderinin davalıdan alınıp ..”ibaresinin ve 6. bendinde yer alan “..1.500 TL vekalet ücretinin davalıdan alınıp..”ibaresinin çıkarılarak yerine “..6099 sayılı Kanunla 3402 sayılı Kanuna eklenen 36/A maddesi gereğince davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına, davacı lehine vekâlet ücreti takdirine yer olmadığına” ibaresinin yazılması suretiyle düzeltilmesine ve hükmün 6100 sayılı Kanunun geçici 3. maddesi atfıyla HUMK’nın 438/7. maddesine göre bu düzeltilmiş şekliyle ONANMASINA temyiz harcının istek halinde iadesine 17/06/2019 günü oy birliği ile karar verildi.